Başında köprü olan 12 kelime var. Köprü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde köprü olan kelimeler listesine ya da sonu köprü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında köprü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KÖPRÜLENMEK
KÖPRÜCÜLÜK, KÖPRÜLEMEK, KÖPRÜLENİŞ, KÖPRÜLENME
KÖPRÜBAŞI, KÖPRÜLEME
KÖPRÜCÜK, KÖPRÜKÖY
KÖPRÜCÜ, KÖPRÜLÜ
KÖPRÜ
K P R Ö Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
KÖPRÜ
4 Harfli Kelimeler
ÖRÜK
3 Harfli Kelimeler
KÖR, KÜP, KÜR, ÖRK, ÖRÜ, PÜR
2 Harfli Kelimeler
ÖK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÖPRÜLENMEK
-
-
[nsz]
Köprülü duruma gelmek, köprüsü olmak
-
[nsz]
Köprülü duruma gelmek, köprüsü olmak
- KÖPRÜLENİŞ
-
-
[isim]
Köprülenme işi veya biçimi
-
[isim]
Köprülenme işi veya biçimi
- KÖPRÜLENME
-
-
[isim]
Köprülenmek işi
-
[isim]
Köprülenmek işi
- KÖPRÜLEMEK
- ...
- KÖPRÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Köprü yapma işi
-
[isim]
Köprü yapma işi
- KÖPRÜLEME
- ...
- KÖPRÜBAŞI
-
-
[isim]
İlerlemek için çıkılan elverişli kıyı veya tutulan önemli nokta
-
Önemli mevki
-
[isim]
İlerlemek için çıkılan elverişli kıyı veya tutulan önemli nokta
- KÖPRÜCÜK
-
-
[isim]
Küçük köprü
-
[isim]
Küçük köprü
- KÖPRÜKÖY
- ...
- KÖPRÜCÜ
-
-
[isim]
Köprü yapan kimse
-
Tombazlarla köprü kuran istihkâm kıtası
-
Osmanlı ülkelerinde, özellikle ordunun geçeceği yollar üzerindeki köprüleri onarmak ve korumakla görevli takım
-
[isim]
Köprü yapan kimse
- KÖPRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Köprüsü olan
-
İki bölümü bir köprü ile birbirine bağlanmış (yapı)
- "Köprülü konak."
-
[sıfat]
Köprüsü olan
- KÖPRÜ
-
-
[isim]
Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı
- "Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı." (Orhan Seyfi Orhon)
- "Ama siz öteki kıyıya köprü kurmadan geçtiniz." (Salâh Birsel)
-
İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey
- "Annesinin yalnız onunla değil, hiç kimseyle bir köprüsü yoktu." (Murathan Mungan)
-
Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri
-
Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum
-
Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durum
-
Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş protezi
-
[isim]
Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı