Başında olan 6 harfli 25 kelime var. Kö ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kö olan kelimeler listesine ya da sonu kö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında kö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

K Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ÖK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KÖSEĞİ

  1. [isim] Ateş karıştırmaya yarayan odun veya demir
  2. Ucu yanık odun, eğsi

KÖKSÜZ

  1. [sıfat] Kökü olmayan
  2. Temeli, dayanağı veya aslı olmayan
    • "Açık seçik bilgilere dayanmayan bir memleket sevgisinin ne kadar köksüz, ne kadar verimsiz olduğunu acı acı düşündüm." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

KÖREBE

  1. [isim] Gözleri bağlı olan ebenin, oyuna katılan öteki çocukları yakalamaya çalıştığı çocuk oyunu

KÖRFEZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Karanın içine sokulmuş deniz parçası
    • "Körfezin karşı kıyısında bir kömürcü kayığı demirlemişti." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. [sıfat] Kuytu, işlek olmayan
    • "Orası pek körfez bir yer."

KÖREŞE

  1. [isim] Yerdeki karın yüzünde buz tutmuş olan tabaka

KÖKSEL

  1. [sıfat] Kökle ilgili

KÖKTEŞ

  1. [sıfat] Aynı kökten gelen çeşitli yapı ve görevi olan (kelimeler): Sevgi, sevinç, sevme; vergi, verim, veri; başlık, başlangıç, başkan gibi

KÖKÇÜK

  1. [isim] Ana kökün dallanmasıyla oluşan ikincil kök

KÖSELE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ayakkabı tabanı, bavul, çanta yapımında kullanılan, büyükbaş hayvanların işlenmiş derisi
    • "Kösele gibi et."
  2. [sıfat] Bu deriden yapılmış olan
    • "Kösele ayakkabı."

KÖYLÜK

  1. [isim] Köy bulunan yer

KÖFTÜN

  1. [isim] Sığırlara yedirilen susam veya keten küspesi
    • "Öküz müyüm ben köftün yiyecek?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

KÖKTEN

  1. [sıfat] Yüzeyde kalmayıp derine inen, asıl konuyu da içine alan, köklü, cezrî, radikal
    • "Kökten bir değişiklik."

KÖRLÜK

  1. [isim] Görme engellilik
  2. Kesmez olma durumu
    • "Bileği taşındaki bıçak bir ileri gidiyor, bir geriliyor, ağzının körlüğünü yok ediyordu." (Tarık Dursun K)
  3. Dikkatsizce ve beceriksizce yapılan iş
  4. Gerçeği görememe durumu
  5. Bitkilerin tomurcuk vermemesi durumu

KÖLECİ

  1. [isim] Karıncaların başka türlerin yuvalarını talan etmesi durumu

KÖŞKLÜ

  1. [isim] Yangınları haber vermesi için yangın kulelerinde ve başka uygun yerlerde bekletilen gözetleyici

KÖYDEŞ

  1. [isim] Aynı köyde oturan kimselerin birbirine göre her biri, köylü

KÖKNAR

  1. [isim] Çamgillerden, yüksek bölgelerde yetişen, iğne yaprakları kısa, yassı olan, reçineli ve kozalaklı bir orman ağacı (Abies)

KÖLÇER

  1. [isim] Tanelere zarar veren bir buğday hastalığı

KÖŞKER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yemenici, ayakkabı tamircisi
    • "Zaten azıcık güzel olsaydım, topal bir köşkere varmazdım." (Ayla Kutlu)

KÖŞELİ

  1. [sıfat] Köşesi veya köşeleri olan
    • "Köşeli ayraç."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü