Kuyruğuna Teneke Bağlamak

  1. biriyle aşırı derecede alay etmek
    • "Zehra elinde kalem, gözlerine kuyruk çekiyordu." (Atilla İlhan)
    • "Gül gibi yavrusunu bırakıp da evlenecekmiş. Kuyruk sallaya sallaya oğlumu öldürttü." (Yahya Kemal)
    • "Ama hâlâ bilet var diye bekleyen en aşağı beş bin kişi güzel bir kuyruk yapmışlar." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "İki kişinin arkasından kuyruğa girdiği sırada, seyis biletlerini alıyordu." (Necati Cumalı)
  2. birini, herkesin alay edeceği biçimde kovmak
    • "Uçağın kuyruğu. Gelinliğin kuyruğu."

Kelime Anlamı Kaynağı : Türk Dil Kurumu (TDK) Güncel Türkçe Sözlüğü

Şunlara da göz atmak isteyebilirsiniz: