Başında kur olan 8 harfli 39 kelime var. Kur ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kur olan kelimeler listesine ya da sonu kur ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kur bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K R U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KUR
2 Harfli Kelimeler
UR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KURLAĞAN
-
-
[isim]
Etyaran
-
[isim]
Etyaran
- KURDURMA
-
-
[isim]
Kurdurmak işi
-
[isim]
Kurdurmak işi
- KURNASIZ
-
-
[sıfat]
Kurnası olmayan
-
[sıfat]
Kurnası olmayan
- KURUMSUZ
-
-
[sıfat]
Kurumu olmayan
-
[sıfat]
Kurumu olmayan
- KURNAZCA
-
-
[sıfat]
Kurnaza yakışır
- "Bizi aldatmak için onlar bu yolu tutmayı pek kurnazca bir şey zannetmişlerdir." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[zarf]
Kurnaz bir biçimde, kandırarak, aldatarak
-
[sıfat]
Kurnaza yakışır
- KURTULMA
-
-
[isim]
Kurtulmak işi
- "Öyle ya, hasta olduklarını bilseler bu hastalıktan kurtulmaya çalışmazlar mı?" (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Kurtulmak işi
- KURUMSAL
-
-
[sıfat]
Kurumla ilgili
-
Değişik birim ve fonksiyonlarıyla bir kurumun niteliklerine tam anlamıyla sahip olan
-
[sıfat]
Kurumla ilgili
- KURGUSUZ
-
-
[sıfat]
Kurgusu olmayan
-
[sıfat]
Kurgusu olmayan
- KURAMSAL
-
-
[sıfat]
Kuramla ilgili, kuram durumunda bulunan, kuram niteliğinde olan, nazari, teorik, uygulamalı karşıtı
-
[sıfat]
Kuramla ilgili, kuram durumunda bulunan, kuram niteliğinde olan, nazari, teorik, uygulamalı karşıtı
- KURAKLIK
-
-
[isim]
Kurak olma durumu, kurak hava, yağışsızlık
- "Kuraklık her yanı kasıp kavuruyor ve berbat ediyor bostanları." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Kurak olma durumu, kurak hava, yağışsızlık
- KURSAKLI
-
-
[sıfat]
Kursağı olan
- "Kursaklı düdük."
-
Guatr hastalığı olan (kimse)
-
[sıfat]
Kursağı olan
- KURUSIKI
-
-
[isim]
Yalnız barut doldurulmuş, çekirdeksiz tüfek veya tabanca mermisi
-
Bu mermiyi patlatan bir tür tabanca
-
Korku
-
Blöf
-
[isim]
Yalnız barut doldurulmuş, çekirdeksiz tüfek veya tabanca mermisi
- KURULMAK
-
-
[nsz]
Kurma işine konu olmak veya kurma işi yapılmak
- "Kurulmuştu benim adıma bir saray / Çevresini dolanmış gümüşten bir çay." (Ahmet Muhip Dranas)
-
[-e]
Rahatça oturmak, yerleşmek
- "Yırtık pırtık giysili serserilerin peykelere kurulduğunu görünce çok şaşırmıştır." (Salâh Birsel)
-
Övünür biçimde davranışlarda bulunmak, kasılmak
- "Adam amma da kuruluyor."
-
[nsz]
Kurma işine konu olmak veya kurma işi yapılmak
- KURUKAFA
-
-
[isim]
Tırtılları patates yaprağı yiyen, alt kanatları sarı, üstü kahverengi bir tür kelebek (Acherantia adrophos)
-
[isim]
Tırtılları patates yaprağı yiyen, alt kanatları sarı, üstü kahverengi bir tür kelebek (Acherantia adrophos)
- KURSİYER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kurs öğrencisi
-
[isim]
Kurs öğrencisi
- KURTAĞZI
-
-
[isim]
Gemi ve sandallarda halatın geçmesi için teknenin kenarına tutturulmuş, açık ağız biçiminde metal parça
-
Doğramanın birbirine geçen dişleri
-
Çatıdaki dışa açılan küçük pencere
-
[isim]
Gemi ve sandallarda halatın geçmesi için teknenin kenarına tutturulmuş, açık ağız biçiminde metal parça
- KURTULUŞ
-
-
[isim]
Bir şeyden, bir yerden kurtulma, felah, halas, necat, selamet
- "Doktor o kaosun içinde yalnızlığı seçmiş, kurtuluşu onda bulmuştu." (Tarık Buğra)
-
Bir yerin düşman işgalinden kurtulma günü
- "İzmir'in kurtuluşu her yıl 9 Eylülde kutlanır."
-
[isim]
Bir şeyden, bir yerden kurtulma, felah, halas, necat, selamet
- KURŞUNSU
-
-
[sıfat]
Kurşunu andıran, kurşuna benzeyen, kurşun gibi, kurşunumsu
-
[sıfat]
Kurşunu andıran, kurşuna benzeyen, kurşun gibi, kurşunumsu
- KURULTAY
-
Kelime Kökeni : Moğolca
-
[isim]
Ulusal veya uluslararası bilimsel toplantı
-
Bir kuruluşun, gündemindeki sorunları, temel konuları konuşmak ve yeni kurullar seçmek üzere belli sürelerle veya gerektikçe yaptığı genel toplantı, kongre
- "Dil Kurultayı."
-
Eski Türklerde devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı meclis
-
[isim]
Ulusal veya uluslararası bilimsel toplantı
- KURAKÇIL
-
-
[sıfat]
Kurak yerde yetişen, kurak yerden hoşlanan (bitki)
- "Kurakçıl bitkiler."
-
[sıfat]
Kurak yerde yetişen, kurak yerden hoşlanan (bitki)