Başında kur olan 7 harfli 25 kelime var. Kur ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kur olan kelimeler listesine ya da sonu kur ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kur bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K R U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KUR
2 Harfli Kelimeler
UR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KURAMCI
-
-
[isim]
Kuram ortaya koyan kimse, kurama bağlı olan kimse, teorisyen
-
[isim]
Kuram ortaya koyan kimse, kurama bağlı olan kimse, teorisyen
- KURTÇUL
-
-
[sıfat]
Kurtçuklarla beslenen (hayvan)
-
[sıfat]
Kurtçuklarla beslenen (hayvan)
- KURBAĞA
-
-
[isim]
Kurbağalardan, yumurta ile üreyen, yavruları gelişimlerini durgun sularda tamamladıktan sonra kuyruğu ve solungacı körelerek karada yaşayabilen, sıçrayarak yürüyen ve suda iyi yüzen küçük hayvan
-
[isim]
Kurbağalardan, yumurta ile üreyen, yavruları gelişimlerini durgun sularda tamamladıktan sonra kuyruğu ve solungacı körelerek karada yaşayabilen, sıçrayarak yürüyen ve suda iyi yüzen küçük hayvan
- KURALCI
-
-
[isim]
Kurallara bağlı olan kimse, kaideci
-
[isim]
Kurallara bağlı olan kimse, kaideci
- KURULUŞ
-
-
[isim]
Kurulma işi, yolu veya tarihi
- "Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu 1923'tedir."
-
Topluma hizmet amaç ve göreviyle kurulan her şey, kurum (II), tesis, müessese
- "Hastaneler, okullar, bankalar, fabrikalar birer kuruluştur."
-
Yapı, yapılış, bünye
-
Kasılma
-
Bir sefer kuvvetini oluşturan birliklerin yapısı
-
[isim]
Kurulma işi, yolu veya tarihi
- KURUTMA
-
-
[isim]
Kurutmak işi
-
[isim]
Kurutmak işi
- KURULMA
-
-
[isim]
Kurulmak işi
-
[isim]
Kurulmak işi
- KURUNTU
-
-
[isim]
Yanlış ve yersiz düşünce, evham
- "Evlenmek kuruntusu ile satılmaya giden iki mahalle kızı sol tarafta." (Aka Gündüz)
-
Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip tasalanma, işkil, evham, vesvese
- "Sözü dinlenmeyen bir siyasi liderin kuruntusu seziliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, vehim
- "Bu davranış yersiz kuruntuların tam bir panzehridir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yanlış ve yersiz düşünce, evham
- KURUMAK
-
-
[nsz]
Islaklığını, nemini yitirerek kuru duruma gelmek
- "Çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Bitki, suyu çekilip cansız duruma gelmek
-
Akarsu, göl vb.nin suyu kalmamak
- "Kurumuş dere gibi taşlık bir yerden geçtik." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bazı nesneler yumuşaklığını yitirmek, sertleşmek
- "Darı ve mısır yemekten bağırsakları kurumuştu." (Refik Halit Karay)
-
Cılızlaşmak, sıskalaşmak, zayıflamak
- "Karısı hırçınlıktan kurumuş bir kadın." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Islaklığını, nemini yitirerek kuru duruma gelmek
- KURDELE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Geniş ipekli şerit
- "Biraz evvel kurdeleyi kestiği makasla oynarken parmağını kanatmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Belli bir biçim verilmiş saça veya giysinin yakasına takılan ince kumaş
- "Nişan töreninde kırmızı kurdele kestik."
-
[isim]
Geniş ipekli şerit
- KURTÇUK
-
-
[isim]
Bazı hayvanların, özellikle böceklerin yumurtadan çıktıktan sonra, krizalit veya ergin karakterlerini kazanmadan önceki evresi, sürfe, larva
-
[isim]
Bazı hayvanların, özellikle böceklerin yumurtadan çıktıktan sonra, krizalit veya ergin karakterlerini kazanmadan önceki evresi, sürfe, larva
- KURNALI
-
-
[sıfat]
Kurnası olan
-
[sıfat]
Kurnası olan
- KURTSUZ
-
-
[sıfat]
Kurdu olmayan
-
[sıfat]
Kurdu olmayan
- KURALLI
-
-
[sıfat]
Kuralı olan, kurala uygun olan, kaideli, kıyasi
-
[sıfat]
Kuralı olan, kurala uygun olan, kaideli, kıyasi
- KURUTAÇ
-
-
[isim]
Kurutma kabı
-
[isim]
Kurutma kabı
- KURUTUŞ
-
-
[isim]
Kurutma işi veya biçimi
-
[isim]
Kurutma işi veya biçimi
- KURUMLU
-
-
[sıfat]
Kurum (II) tutmuş olan
-
[sıfat]
Kurum (II) tutmuş olan
- KURŞUNİ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Koyu kül rengi, kurşun rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Herkesin gözünde koyu, kurşuni, nihayetsiz bir yas dumanı vardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Koyu kül rengi, kurşun rengi
- KURULUK
-
-
[isim]
Kuru olma durumu
-
[isim]
Kuru olma durumu
- KURGULU
-
-
[sıfat]
Kurgusu olan
-
[sıfat]
Kurgusu olan