Başında kor olan 5 harfli 9 kelime var. Kor ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kor olan kelimeler listesine ya da sonu kor ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kor bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K O R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KOR, ROK
2 Harfli Kelimeler
OK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KORAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dinî ezgi
-
Kaynağı dinî ezgi olan orkestra parçası
-
[isim]
Dinî ezgi
- KORZA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Denizin içinde iki zincirin birbirine dolaşması
-
[isim]
Denizin içinde iki zincirin birbirine dolaşması
- KORSE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İnce görünmek için kullanılan esnek iç giysisi
-
Herhangi bir darbeden zarar görmemesi için boyna takılan, bel fıtığı gibi durumlarda bedeni düzgün tutmaya yarayan nesne
-
[isim]
İnce görünmek için kullanılan esnek iç giysisi
- KORTE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Âşıktaşlık, flört
- "Sade sen değil, bütün mahalle kızları mı korte ediyor?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Âşıktaşlık, flört
- KORNA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Motorlu taşıtlarda, bisikletlerde sesle işaret vermek için kullanılan ve içinden hava geçirilerek çalınan boru, klakson
- "Saat on iki olur olmaz, apartmanın önünde kornayı öttürdüm." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Motorlu taşıtlarda, bisikletlerde sesle işaret vermek için kullanılan ve içinden hava geçirilerek çalınan boru, klakson
- KORNO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Savaşlarda çağrı aracı olarak kullanılan boynuz veya fil dişi boru
-
Bir ağızlık, kendi üzerine dolanmış koni biçiminde uzun bir boru ve ağzı genişçe açılan bir kulaklıktan oluşan üflemeli bakır çalgı
-
[isim]
Savaşlarda çağrı aracı olarak kullanılan boynuz veya fil dişi boru
- KORUK
-
-
[isim]
Henüz olgunlaşmamış ekşi üzüm
- "Hüseyin Ağa, aşağıda koruk sıkmış, buğulu bardaklarla geldi." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Henüz olgunlaşmamış ekşi üzüm
- KORKU
-
-
[isim]
Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü
- "Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Bir korku düştü canıma acep nola benim hâlim / Derman olmaz ise bana acep nola benim hâlim?" (Yunus Emre)
- "Devletin bu türden denetimlere kalkması, korku salma amacına yöneliktir." (Melih Cevdet Anday)
- "Kadınlıktan, erkeklikten tiksiniyordu ve etteki sır ona korku veriyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kötülük gelme ihtimali, tehlike, muhatara
- "Yollarda korku kalmadı."
-
Gerçek veya beklenen bir tehlike ile yoğun bir acı karşısında uyanan ve coşku, beniz sararması, ağız kuruması, kalp, solunum hızlanması vb. belirtileri olan veya daha karmaşık fizyolojik değişmelerle kendini gösteren duygu
-
[isim]
Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü
- KORUN
-
-
[isim]
Üst derinin en dış tabakası
- "Korun tabakası deriyi koruyan bir oluşumdur."
-
[isim]
Üst derinin en dış tabakası