Başında ko olan 7 harfli 147 kelime var. Ko ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ko olan kelimeler listesine ya da sonu ko ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ko bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
OK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KOLAYCI
-
-
[isim]
Kolaya kaçma işini yapan kimse
-
[isim]
Kolaya kaçma işini yapan kimse
- KOLPOCU
-
-
[isim]
Dalavereci
-
[isim]
Dalavereci
- KONUŞUR
- ...
- KOYULUK
-
-
[isim]
Koyu olma durumu
-
[isim]
Koyu olma durumu
- KORDONE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sim, gümüş veya ipek ipliklerin bükülmesiyle hazırlanan ve el işlemelerinde kullanılan ince kordon
-
Üç katlı bükülmüş ipek ipliği
-
[isim]
Sim, gümüş veya ipek ipliklerin bükülmesiyle hazırlanan ve el işlemelerinde kullanılan ince kordon
- KORUCUK
-
-
[isim]
Küçük koru
- "Şimdi orada bir sürü meşe fidanlarından bir korucuk peydah olmaya başlıyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Küçük koru
- KONALGA
-
-
[isim]
Göçebe ve yolcuların yolculuk veya göç sırasında konakladıkları sulu ve otlu yer, konak yeri
-
[isim]
Göçebe ve yolcuların yolculuk veya göç sırasında konakladıkları sulu ve otlu yer, konak yeri
- KOÇSAMA
-
-
[isim]
Koçsamak işi veya durumu
-
[isim]
Koçsamak işi veya durumu
- KONVEKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Dışbükey
-
[sıfat]
Dışbükey
- KOCAYIŞ
-
-
[isim]
Kocama işi veya biçimi
-
[isim]
Kocama işi veya biçimi
- KONUKÇU
-
-
[isim]
Yabancı konukların yanına verilen, onları gezdiren, onlarla ilgilenen kılavuz veya arkadaş, mihmandar
-
[isim]
Yabancı konukların yanına verilen, onları gezdiren, onlarla ilgilenen kılavuz veya arkadaş, mihmandar
- KOCAMAK
-
-
[nsz]
Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, ihtiyarlamak
- "Sen de benim nazarımda öyle kocamış bir hâkime benziyorsun ki göstermek istediği ciddiyet boyunun ve yaşının çok üstünde..." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[nsz]
Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, ihtiyarlamak
- KONYALI
- ...
- KORUNAK
-
-
[isim]
Tehlikeden kurtulmak, korunmak için yapılmış yer
-
Sığınılan, saklanılan yapı, mağara gibi yer
- "Öyle bir savaştayım ki sığınağı, korunağı yok." (Turan Oflazoğlu)
-
Koruyan, esirgeyen, saklayan kimse
-
[isim]
Tehlikeden kurtulmak, korunmak için yapılmış yer
- KOMİSER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Güvenlik teşkilatının meslek aşamaları içinde yer alan, en az lise öğrenimi görmüş veya polis okullarının orta ve yüksek bölümlerini bitirmiş, il, ilçe veya bucaklarda bulundukları yerin emniyet ve asayişine ait işleri yöneten, üniformalı veya sivil memur
- "Komiser, çatkın bir çehre ile anlatmaya başladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Hükûmet komiseri
-
Saha komiseri
-
[isim]
Güvenlik teşkilatının meslek aşamaları içinde yer alan, en az lise öğrenimi görmüş veya polis okullarının orta ve yüksek bölümlerini bitirmiş, il, ilçe veya bucaklarda bulundukları yerin emniyet ve asayişine ait işleri yöneten, üniformalı veya sivil memur
- KONUSUZ
-
-
[sıfat]
Konusu olmayan, mevzusuz
-
[sıfat]
Konusu olmayan, mevzusuz
- KOVUNTU
-
-
[isim]
Kovulmuş kimse
-
[isim]
Kovulmuş kimse
- KOYUNTU
-
-
[isim]
Sıkıntı, üzüntü, keder
-
Sopa, baston koymaya yarayan yer
- "Köroğlu azdıkça azar ve sonunda koyuntulardan birinin arkasına dayadığı bekçi sopası gibi bastonunu alırdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Sıkıntı, üzüntü, keder
- KOKUŞUK
-
-
Kokuşmuş, bozulmuş olan, müteaffin
-
Kokmuş
-
Kokuşmuş, bozulmuş olan, müteaffin
- KOVULMA
-
-
[isim]
Kovulmak işi veya biçimi
-
[isim]
Kovulmak işi veya biçimi