Başında ko olan 6 harfli 108 kelime var. Ko ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ko olan kelimeler listesine ya da sonu ko ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ko bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

K O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

OK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KOKMUŞ

  1. [sıfat] Çürüyüp bozularak kötü kokan, kokuşuk
  2. Yerinden kımıldamaya üşenen, tembel, miskin
    • "Kokmuş adam."
  3. Çok bilinen, değersiz, önemsiz
    • "Ve sen o kokmuş tangoyu on sekizinci defa dinleyeceksin." (Peyami Safa)

KOKONA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Hristiyan kadını
  2. Süsüne düşkün kadın

KOVUCU
...
KOLALI

  1. [sıfat] İçinde kola bulunan
  2. Kolalanmış
    • "Kolalı sert yaka, boğazda şişen gazel damarını sıkıyor." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Kolalanarak kullanılan
    • "Kolalı gömlekler artık moda değil."

KOYMAK

  1. [-i] Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek
    • "Öteki elini doktorun omzuna koydu." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Gündüz olsun gece olsun, iki dakikalık bir fırsat buldu mu Allaha ısmarladık, sütnineyi koydunsa bul!" (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak
    • "Bu işe kimi koyacağız?"
  3. Bırakmak
    • "İçeri kimseyi koymuyorlar."
  4. Katmak, eklemek
    • "Mal üstüne mal koymak için içi giden bir kişidir." (Salâh Birsel)
  5. İmza, tarih, adres yazmak
  6. Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak
    • "Orduda yaşayan manevi kuvveti de meydana koyuyor." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  7. [nsz] Etkilemek, dokunmak
    • "Bu söz ona çok koymuş."
  8. Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak
    • "Giderlerini iki ay içinde yerine koydu." (Necati Cumalı)
  9. Bırakmak, terk etmek

KOKMAK

  1. [nsz] Koku çıkarmak
    • "Her gelişinde üzeri yabancı lavantalar kokuyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokuşmak
    • "Bu et kokmuş."
  3. Olacağıyla ilgili belirtiler göstermek, olacağı hissedilmek
    • "Ortalık savaş kokuyordu."
  4. [-i] Koklamak

KORNEA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Saydam tabaka

KORKUT
...
KOSTÜM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ceket, pantolon ve bazen de yelekten oluşan erkek takım giysisi
  2. Çoğunlukla sokakta giyilmek için dikilmiş kadın giysisi
    • "Arkasındaki kostümleri, manken üstünde gibi durur." (Sermet Muhtar Alus)
  3. Sinema ve tiyatroda rol gereği giyilen kıyafetlerin genel adı

KONTAK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Karşıt elektrik taşıyan iki maddenin birbirine dokunması, temas
  2. Motorlu araçları çalıştırmaya yarayan düzenek
  3. Bağlantı, ilgi
  4. [sıfat] Ruh sağlığı yerinde olmayan, dengesiz

KOKPİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Pilot kabini

KOLSUZ

  1. [sıfat] Kolu olmayan
    • "Etrafımda hastalar, topallar, kolsuzlar görmüştüm." (Ahmet Haşim)
  2. Kol geçirilmemiş olan (giysi)

KONMAK

  1. [-e] Kuş, kelebek, uçak, toz vb. bir yere inmek
    • "Bir bülbül gelip konmuştu havuzun kıyısına." (Çetin Altan)
  2. Yolculukta geceyi geçirmek için bir yerde kalmak, konuk olmak
  3. Kısa bir süre için bir yere yerleşmek, bir yeri yurt edinmek
  4. Bir şeyi emeksiz edinmek
    • "Ayşe de yarın öbür gün bir lise hocası olacak belki de servete de konacaktı." (Halide Edip Adıvar)

KOÇLUK
...
KONTES

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kontun karısı

KONSEY

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yönetim görevi yüklenmiş kimselerden oluşan topluluk
  2. Bazı sorunları görüşüp tartışmak için toplanan meclis
    • "Millî Güvenlik Konseyi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi."

KOYGUN

  1. [sıfat] Dokunaklı, etkili, içli, acıklı

KORECE
...
KOÇMAK

  1. [-i] Kucaklamak
    • "Ne kadar cevretse şikâyet etmem / Öperim, koçarım, ihanet etmem." (Halk türküsü)
  2. Cinsel ilişkide bulunmak

KORNER

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. Futbol, hentbol ve su topunda kale çizgisi ile saha çizgisinin kesiştiği nokta
  2. Köşe atışı
    • "... hızlı verilen paslara koşmaz, saçım bozulacak diye kornerden gelen topa kafa vurmazdı." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü