Sonunda ki olan 7 harfli 37 kelime var. Kİ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ki olan kelimeler listesine ya da başında ki olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FISTIKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sarıya çalan açık yeşil renk
- "Akşam serinliğinde fıstıki makamla Sarıyer'in yolunu tuttum." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Sarıya çalan açık yeşil renk
- DIMIŞKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir çeşit üzüm
-
[isim]
Bir çeşit üzüm
- HALBUKİ
- ...
- TEVAKKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sakınma, korunma, çekinme
-
[isim]
Sakınma, korunma, çekinme
- TİRYAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Afyon, tütün, kahve, çay vb. keyif veren maddelere alışmış olan (kimse)
- "Tiryaki değildi ama aklına estikçe içiyordu." (Çetin Altan)
- "Artık birbirimizin tiryakisi olmuştuk." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Açık söyleyeyim, ben parasızlığın tiryakisi bile oldum." (Peyami Safa)
-
Bir şeye çok alışmış, vazgeçemeyen
- "Belki de habire yenilmekte olduğu için zaten öfkesi burnunda bir altmış altı tiryakisi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Karagöz oyununda yaşlı ve afyon içmeye alışmış kimse
-
[sıfat]
Afyon, tütün, kahve, çay vb. keyif veren maddelere alışmış olan (kimse)
- LAPSEKİ
- ...
- FİLVAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Gerçekte, gerçekten, her ne kadar, vakıa
- "Filvaki bu genç kız, fikirlerini biraz daha çocuksu anlatıyor." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Gerçekte, gerçekten, her ne kadar, vakıa
- LEYLAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Leylak rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Erguvan göklerin altında sular leylaki." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
[isim]
Leylak rengi
- ÇELİŞKİ
-
-
[isim]
Çelişme, tenakuz
-
[isim]
Çelişme, tenakuz
- MANTIKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Mantıklı
- "Birkaç türlü tefsire imkân bırakmayan, tek manalı, sarih ve mantıki söz." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Mantıklı
- PÖSTEKİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Koyun veya keçi postu
- "Bir siyah koyun pöstekisinin üzerine diz çöktü." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Aman, bir karı ki görme... Maymun mu maymun, biçimsiz mi biçimsiz, pis mi pis... Ne yaparsın... Pöstekiyi kurtarmak lazım." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Koyun veya keçi postu
- TATBİKİ
- ...
- MADEMKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[bağlaç]
Madem
-
[bağlaç]
Madem
- TERAKKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlerleme, yükselme, gelişme
- "Memuriyetinde biraz terakki etmesi ... için bu işin konuşulmasından âdeta utanır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Hususi surette aldığı şan derslerinde büyük terakkiler göstermiş." (Haldun Taner)
-
İlerleme
-
[isim]
İlerleme, yükselme, gelişme
- BENİMKİ
-
-
[sıfat]
Benim olan, benimle ilgili olan
-
[zamir]
Kadınların kocalarından, kocaların karılarından söz ederken kullandıkları söz
-
[zamir]
Yakın çevremizde olan bir kimseden söz ederken kullanılan bir söz
-
[sıfat]
Benim olan, benimle ilgili olan
- ŞİMDİKİ
-
-
[sıfat]
İçinde bulunulan anda olan veya yapılan, bu andaki, bu zamandaki
- "Şimdiki ölçülere uymaz bir biçimi vardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
İçinde bulunulan anda olan veya yapılan, bu andaki, bu zamandaki
- SİRTAKİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir çeşit dans
-
[isim]
Bir çeşit dans
- SONRAKİ
-
-
[sıfat]
Sonra olan
-
[sıfat]
Sonra olan
- ÖĞLENKİ
- ...
- ANAERKİ
- ...