Sonunda ki olan 6 harfli 31 kelime var. Kİ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ki olan kelimeler listesine ya da başında ki olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MALİKİ
- ...
- MUSİKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müzik
- "Musikisinde bir taraftan din / Bir taraftan bütün hayat akmış." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Kulağa hoş gelen sesler dizisi
- "Şiirin musikisi demek, resmin musikisi demek gibi bir şeydir." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Müzik
- GECEKİ
-
-
[sıfat]
Gece olan, gece yapılan
-
[sıfat]
Gece olan, gece yapılan
- BUZUKİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bağlamaya benzer, bozuk düzen çalınan bir Yunan çalgısı
-
[isim]
Bağlamaya benzer, bozuk düzen çalınan bir Yunan çalgısı
- İLETKİ
-
-
[isim]
Bir açıyı ölçmeye ve başka bir yerde aynı açıyı çizmeye yarayan, yarım çember biçimindeki araç, açıölçer, mastara, minkale
-
[isim]
Bir açıyı ölçmeye ve başka bir yerde aynı açıyı çizmeye yarayan, yarım çember biçimindeki araç, açıölçer, mastara, minkale
- HAREKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hareket durumunda, devinim durumunda olan, devinimsel
-
[sıfat]
Hareket durumunda, devinim durumunda olan, devinimsel
- İLİŞKİ
-
-
[isim]
İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas
- "Arkadaşlık ve dostluk şeklinde bile bir ilişki aramadığını kesinlikle anlatacaktı." (Halide Edip Adıvar)
-
Bağlantı, temas
- "Kar yağınca köylerle ilişki kesildi."
-
[isim]
İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas
- AHLAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ahlaka uygun, ahlakla ilgili, aktöresel, sağtöresel
- "Bütün vaktim babamın verdiği ahlaki kitapları okumakla geçer." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Ahlaka uygun, ahlakla ilgili, aktöresel, sağtöresel
- HAKİKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gerçek
- "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." (Atatürk)
-
Niteliği değişmemiş, aslına uygun olan, gerçek olan
- "Hakiki Türk tütünü."
-
[sıfat]
Gerçek
- FİZİKİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Fiziksel
- "İstiyorum ki binlerce yıldızcık parlasın, göz alıcı bir fiziki hadise vuku bulsun!" (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Fiziksel
- TELAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buluşma, kavuşma
-
[isim]
Buluşma, kavuşma
- GAZEKİ
-
-
[isim]
Cepken altına giyilen kolsuz bir çeşit giysi
-
[isim]
Cepken altına giyilen kolsuz bir çeşit giysi
- BERİKİ
-
-
[sıfat]
Beride olan
- "Beriki ev."
-
[zamir]
Beride olan şey veya kimse
- "Fakat berikiler onu işitmemiş gibi masaya oturdular." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Beride olan
- HUKUKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tüzel
-
[sıfat]
Tüzel
- AKSEKİ
- ...
- KEFEKİ
-
-
[isim]
Yapılarda kullanılan açık renkli, delikli, hafif, işlenmesi kolay, ateşe dayanıklı bir tür taş
-
Diş taşı
-
[isim]
Yapılarda kullanılan açık renkli, delikli, hafif, işlenmesi kolay, ateşe dayanıklı bir tür taş
- MÜLAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Buluşan, kavuşan, görüşen
- "Serbest kalır kalmaz ona mülaki olursa sevinecekmiş." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Buluşan, kavuşan, görüşen
- HASEKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde bir görevde eskimiş olanlara verilen unvan
-
Bostancı ocağının küçük dereceli subayları
-
Osmanlı sarayında karavaşlar arasından seçilen padişah gözdesi
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde bir görevde eskimiş olanlara verilen unvan
- SOMAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kızıl veya yeşil renkte, damarlı ve çok sert bir porfir türü mermer
-
[sıfat]
Bu mermerden yapılmış
- "Az sonra kraliçenin yeşil somaki banyosunda idim." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kızıl veya yeşil renkte, damarlı ve çok sert bir porfir türü mermer
- PİLAKİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İçine soğan, sarımsak, maydanoz, havuç vb. katılarak zeytinyağıyla pişirilen ve soğuk olarak yenen yemek
- "Fasulye pilakisi. Balık pilakisi."
-
[sıfat]
Aptal, ahmak
-
[isim]
İçine soğan, sarımsak, maydanoz, havuç vb. katılarak zeytinyağıyla pişirilen ve soğuk olarak yenen yemek