Sonunda ki olan 5 harfli 27 kelime var. Kİ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ki olan kelimeler listesine ya da başında ki olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AFAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Belli bir konu üzerine olmayan, dereden tepeden (konuşma)
- "Biraz afaki sohbetten sonra oradan kalktık." (Ahmet Rasim)
-
Nesnel
- "Bir anda bütün hislerini kaybederek afaki düşündü." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Belli bir konu üzerine olmayan, dereden tepeden (konuşma)
- PERKİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Tatlı su levreği (Perca fluviatilis)
-
[isim]
Tatlı su levreği (Perca fluviatilis)
- BİTKİ
-
-
[isim]
Bulunduğu yere kökleriyle tutunup gelişen, döl veren ve hayatını tamamladıktan sonra kuruyarak varlığı sona eren, yosun, ot, ağaç vb. canlıların genel adı, nebat
-
[isim]
Bulunduğu yere kökleriyle tutunup gelişen, döl veren ve hayatını tamamladıktan sonra kuruyarak varlığı sona eren, yosun, ot, ağaç vb. canlıların genel adı, nebat
- SONKİ
- ...
- ÖTEKİ
-
-
[sıfat]
Bilinenden, sözü edilenden ayrı, öbür, diğer
- "Bu iki perdelik bir oyun imiş, bitince ötekini oynayacaklarmış!" (Memduh Şevket Esendal)
-
Sözü edilen veya benzer iki nesneden önem ve konum bakımından uzakta olan
-
[sıfat]
Bilinenden, sözü edilenden ayrı, öbür, diğer
- SANKİ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[zarf]
Farz edelim ki, güya
-
Soru cümlelerinde belirtilen konuya ilgiyi çekmek veya uyarıda bulunmak için kullanılan bir söz
- "Ne olur sanki, sen de gelsen?"
-
Sözüm ona, sözde
- "Hatta görünmez bir delikten biri sanki bakıyor." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Farz edelim ki, güya
- SEÇKİ
-
-
[isim]
Şairlerin, yazarların, bestecilerin eserlerinden alınmış, seçme parçalardan oluşan eser, güldeste, antoloji
-
[isim]
Şairlerin, yazarların, bestecilerin eserlerinden alınmış, seçme parçalardan oluşan eser, güldeste, antoloji
- TEVKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Padişah fermanlarına çekilen tuğra
-
Bu tuğrayı taşıyan ferman
-
[isim]
Padişah fermanlarına çekilen tuğra
- BELKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Olabilir ki, muhtemel olarak
- "Belki de bu durumun kusuru bizde." (Burhan Felek)
-
[bağlaç]
Olsa olsa, ya ... ya ..., ihtimal
- "Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz." (Zeki Ömer Defne)
-
[zarf]
Olabilir ki, muhtemel olarak
- TÜRKİ
- ...
- BİÇKİ
-
-
[isim]
Dikilecek kumaşı belli bir modele ve ölçüye göre kesme işi
-
[isim]
Dikilecek kumaşı belli bir modele ve ölçüye göre kesme işi
- VİSKİ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Tahıllar malt yapılarak şekerlendirildikten ve gereği kadar mayalandıktan sonra damıtılarak elde edilen alkollü içki
-
[isim]
Tahıllar malt yapılarak şekerlendirildikten ve gereği kadar mayalandıktan sonra damıtılarak elde edilen alkollü içki
- MÜLKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir ülkeyle ilgili olan
-
Ülke yönetimine ilişkin
-
Asker sınıfı dışında kalan
- "Mülki erkân."
-
[sıfat]
Bir ülkeyle ilgili olan
- ŞARKİ
- ...
- KERKİ
-
-
[isim]
Keser
-
[isim]
Keser
- TERKİ
-
-
[isim]
Eyerin arka bölümü
- "Avluda terkiden yere atladığında öfkeden kudurmuştu." (Yahya Kemal)
- "Sonra atlarının terkisine aldılar, benimle beraber kaçtılar." (Haldun Taner)
-
Binek hayvanının sağrısı
-
[isim]
Eyerin arka bölümü
- TEPKİ
-
-
[isim]
Bir cismin kendini iten veya sıkıştıran başka bir cisme gösterdiği karşı etki, aksülamel, reaksiyon
- "Önemli olan, tepki gösterdiğimiz şeyden kurtulmanın yoluna bakmak, bu yolu bulmaktır." (Orhan Kemal)
-
Herhangi bir etkiye cevap olarak doğan, genellikle olumsuz söz veya davranış
- "Seyircilerin şaşkınlığı geçince tepkisi başladı." (Haldun Taner)
-
Karşılık verme
-
[isim]
Bir cismin kendini iten veya sıkıştıran başka bir cisme gösterdiği karşı etki, aksülamel, reaksiyon
- KESKİ
-
-
[isim]
Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç
-
Demir ve sac kesmek için üzerine çekiçle vurularak yürütülen keskin araç, tırnak
-
Pulluk gövdesi önüne takılan ve toprağı kesip ayıran, bıçak veya disk biçiminde çelikten yapılmış pulluk parçası
-
[isim]
Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç
- KEŞKİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[ünlem]
Keşke
- "Keşki ölüp kalsaymışım, keşki Münif'le tekrar görüşmemiz hiç nasip olmasaydı." (Atilla İlhan)
-
[ünlem]
Keşke
- MUTKİ
- ...