Sonunda ki olan 5 harfli 27 kelime var. Kİ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ki olan kelimeler listesine ya da başında ki olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖTEKİ
-
-
[sıfat]
Bilinenden, sözü edilenden ayrı, öbür, diğer
- "Bu iki perdelik bir oyun imiş, bitince ötekini oynayacaklarmış!" (Memduh Şevket Esendal)
-
Sözü edilen veya benzer iki nesneden önem ve konum bakımından uzakta olan
-
[sıfat]
Bilinenden, sözü edilenden ayrı, öbür, diğer
- TEVKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Padişah fermanlarına çekilen tuğra
-
Bu tuğrayı taşıyan ferman
-
[isim]
Padişah fermanlarına çekilen tuğra
- VİSKİ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Tahıllar malt yapılarak şekerlendirildikten ve gereği kadar mayalandıktan sonra damıtılarak elde edilen alkollü içki
-
[isim]
Tahıllar malt yapılarak şekerlendirildikten ve gereği kadar mayalandıktan sonra damıtılarak elde edilen alkollü içki
- SONKİ
- ...
- SİLKİ
-
-
[isim]
Uykuda sıçrama
-
[isim]
Uykuda sıçrama
- KERKİ
-
-
[isim]
Keser
-
[isim]
Keser
- SANKİ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[zarf]
Farz edelim ki, güya
-
Soru cümlelerinde belirtilen konuya ilgiyi çekmek veya uyarıda bulunmak için kullanılan bir söz
- "Ne olur sanki, sen de gelsen?"
-
Sözüm ona, sözde
- "Hatta görünmez bir delikten biri sanki bakıyor." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Farz edelim ki, güya
- MUTKİ
- ...
- BİTKİ
-
-
[isim]
Bulunduğu yere kökleriyle tutunup gelişen, döl veren ve hayatını tamamladıktan sonra kuruyarak varlığı sona eren, yosun, ot, ağaç vb. canlıların genel adı, nebat
-
[isim]
Bulunduğu yere kökleriyle tutunup gelişen, döl veren ve hayatını tamamladıktan sonra kuruyarak varlığı sona eren, yosun, ot, ağaç vb. canlıların genel adı, nebat
- LASKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yakı ile ilgili
-
[sıfat]
Yakı ile ilgili
- KESKİ
-
-
[isim]
Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç
-
Demir ve sac kesmek için üzerine çekiçle vurularak yürütülen keskin araç, tırnak
-
Pulluk gövdesi önüne takılan ve toprağı kesip ayıran, bıçak veya disk biçiminde çelikten yapılmış pulluk parçası
-
[isim]
Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç
- BİÇKİ
-
-
[isim]
Dikilecek kumaşı belli bir modele ve ölçüye göre kesme işi
-
[isim]
Dikilecek kumaşı belli bir modele ve ölçüye göre kesme işi
- BELKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Olabilir ki, muhtemel olarak
- "Belki de bu durumun kusuru bizde." (Burhan Felek)
-
[bağlaç]
Olsa olsa, ya ... ya ..., ihtimal
- "Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz." (Zeki Ömer Defne)
-
[zarf]
Olabilir ki, muhtemel olarak
- SEÇKİ
-
-
[isim]
Şairlerin, yazarların, bestecilerin eserlerinden alınmış, seçme parçalardan oluşan eser, güldeste, antoloji
-
[isim]
Şairlerin, yazarların, bestecilerin eserlerinden alınmış, seçme parçalardan oluşan eser, güldeste, antoloji
- YETKİ
-
-
[isim]
Bir görevi, bir işi yasaların verdiği imkânlara göre, belli şartlarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyet
- "Büyük Millet Meclisi Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmişti." (Tarık Buğra)
- "Türkiye Büyük Millet Meclisi soru, Meclis araştırması ... yollarıyla denetleme yetkisini kullanır." (Anayasa)
- "İdam hükümlerini doğrudan doğruya yerine getirme yetkisini vermiştir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir görevi, bir işi yasaların verdiği imkânlara göre, belli şartlarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyet
- TİLKİ
-
-
[isim]
Köpekgillerden, uzunluğu 90 cm, kuyruğu 30 cm kadar, ırklarına göre çeşitli renklerde olan, ağız ve burnu uzun ve sivri, kümes hayvanlarına zarar veren, kürkü beğenilen bir memeli türü (Vulpes)
-
[sıfat]
Bu hayvanın postundan yapılan (manto vb.)
- "İki hanım yaşları geçkince olmasına bakmayarak sürmüşler, boyanmışlar, omuzlarına tilkilerini almış, kurulmuşlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Çok kurnaz
- "Ne tilkidir o, bilmezsiniz."
-
[isim]
Köpekgillerden, uzunluğu 90 cm, kuyruğu 30 cm kadar, ırklarına göre çeşitli renklerde olan, ağız ve burnu uzun ve sivri, kümes hayvanlarına zarar veren, kürkü beğenilen bir memeli türü (Vulpes)
- MÜLKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir ülkeyle ilgili olan
-
Ülke yönetimine ilişkin
-
Asker sınıfı dışında kalan
- "Mülki erkân."
-
[sıfat]
Bir ülkeyle ilgili olan
- MARKİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı Batı devletlerinde kont ile dük arasındaki bir soyluluk unvanı
-
[isim]
Bazı Batı devletlerinde kont ile dük arasındaki bir soyluluk unvanı
- TÜRKİ
- ...
- TEPKİ
-
-
[isim]
Bir cismin kendini iten veya sıkıştıran başka bir cisme gösterdiği karşı etki, aksülamel, reaksiyon
- "Önemli olan, tepki gösterdiğimiz şeyden kurtulmanın yoluna bakmak, bu yolu bulmaktır." (Orhan Kemal)
-
Herhangi bir etkiye cevap olarak doğan, genellikle olumsuz söz veya davranış
- "Seyircilerin şaşkınlığı geçince tepkisi başladı." (Haldun Taner)
-
Karşılık verme
-
[isim]
Bir cismin kendini iten veya sıkıştıran başka bir cisme gösterdiği karşı etki, aksülamel, reaksiyon