Sonunda ki olan 5 harfli 27 kelime var. Kİ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ki olan kelimeler listesine ya da başında ki olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BİTKİ

  1. [isim] Bulunduğu yere kökleriyle tutunup gelişen, döl veren ve hayatını tamamladıktan sonra kuruyarak varlığı sona eren, yosun, ot, ağaç vb. canlıların genel adı, nebat

KROKİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir konu veya nesnenin başlıca özelliklerini yansıtacak biçimde hazırlanmış taslağı
    • "Bu mektuba, korunun bir de küçük krokisini ilave ettim." (Peyami Safa)

MARKİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bazı Batı devletlerinde kont ile dük arasındaki bir soyluluk unvanı

PERKİ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Tatlı su levreği (Perca fluviatilis)

LASKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yakı ile ilgili

TİLKİ

  1. [isim] Köpekgillerden, uzunluğu 90 cm, kuyruğu 30 cm kadar, ırklarına göre çeşitli renklerde olan, ağız ve burnu uzun ve sivri, kümes hayvanlarına zarar veren, kürkü beğenilen bir memeli türü (Vulpes)
  2. [sıfat] Bu hayvanın postundan yapılan (manto vb.)
    • "İki hanım yaşları geçkince olmasına bakmayarak sürmüşler, boyanmışlar, omuzlarına tilkilerini almış, kurulmuşlar." (Memduh Şevket Esendal)
  3. [sıfat] Çok kurnaz
    • "Ne tilkidir o, bilmezsiniz."

MÜLKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir ülkeyle ilgili olan
  2. Ülke yönetimine ilişkin
  3. Asker sınıfı dışında kalan
    • "Mülki erkân."

KESKİ

  1. [isim] Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç
  2. Demir ve sac kesmek için üzerine çekiçle vurularak yürütülen keskin araç, tırnak
  3. Pulluk gövdesi önüne takılan ve toprağı kesip ayıran, bıçak veya disk biçiminde çelikten yapılmış pulluk parçası

TEPKİ

  1. [isim] Bir cismin kendini iten veya sıkıştıran başka bir cisme gösterdiği karşı etki, aksülamel, reaksiyon
    • "Önemli olan, tepki gösterdiğimiz şeyden kurtulmanın yoluna bakmak, bu yolu bulmaktır." (Orhan Kemal)
  2. Herhangi bir etkiye cevap olarak doğan, genellikle olumsuz söz veya davranış
    • "Seyircilerin şaşkınlığı geçince tepkisi başladı." (Haldun Taner)
  3. Karşılık verme

SİLKİ

  1. [isim] Uykuda sıçrama

MEVKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yer, mahal
    • "Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı." (Atatürk)
  2. Makam
    • "... senelerce devletin yüksek mevkilerinde bulundu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Bazı ulaşım araçlarında yolculara veya tiyatro, sinema vb. yerlerde seyircilere sağlanan konfora ve bilet ücretlerine göre düzenlenmiş yer
    • "İkinci mevki sıralar oldukça dolmuş, localardan ise ancak bir ikisi tutulmuş." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Durum
    • "Hey Allah'ım ben ne müşkülatlı bir mevkide kalmışım şimdi." (Osman Cemal Kaygılı)

VİSKİ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Tahıllar malt yapılarak şekerlendirildikten ve gereği kadar mayalandıktan sonra damıtılarak elde edilen alkollü içki

MUTKİ
...
AFAKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Belli bir konu üzerine olmayan, dereden tepeden (konuşma)
    • "Biraz afaki sohbetten sonra oradan kalktık." (Ahmet Rasim)
  2. Nesnel
    • "Bir anda bütün hislerini kaybederek afaki düşündü." (Peyami Safa)

TERKİ

  1. [isim] Eyerin arka bölümü
    • "Avluda terkiden yere atladığında öfkeden kudurmuştu." (Yahya Kemal)
    • "Sonra atlarının terkisine aldılar, benimle beraber kaçtılar." (Haldun Taner)
  2. Binek hayvanının sağrısı

BELKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Olabilir ki, muhtemel olarak
    • "Belki de bu durumun kusuru bizde." (Burhan Felek)
  2. [bağlaç] Olsa olsa, ya ... ya ..., ihtimal
    • "Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz." (Zeki Ömer Defne)

ÖTEKİ

  1. [sıfat] Bilinenden, sözü edilenden ayrı, öbür, diğer
    • "Bu iki perdelik bir oyun imiş, bitince ötekini oynayacaklarmış!" (Memduh Şevket Esendal)
  2. Sözü edilen veya benzer iki nesneden önem ve konum bakımından uzakta olan

KEŞKİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [ünlem] Keşke
    • "Keşki ölüp kalsaymışım, keşki Münif'le tekrar görüşmemiz hiç nasip olmasaydı." (Atilla İlhan)

TÜRKİ
...
BİÇKİ

  1. [isim] Dikilecek kumaşı belli bir modele ve ölçüye göre kesme işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü