Sonunda ke olan 4 harfli 19 kelime var. KE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ke olan kelimeler listesine ya da başında ke olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EK, KE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BÖKE

  1. [isim] Kahraman, güçlü kimse
  2. Şampiyon

SÖKE
...
YEKE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kayıkta dümeni kullanmak için dümenin baş tarafına takılan kol

PİKE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kabartmalı pamuklu kumaş
  2. Bu kumaştan yapılan yatak örtüsü
  3. [sıfat] Bu kumaştan yapılan
    • "Gece sıcak olduğu için üzerine yalnız ince bir pike örtü örttük." (Reşat Nuri Güntekin)

BUKE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Koku, rayiha
    • "Berrak değildir ama kokuludur, bukesi enfestir." (Refik Halit Karay)

MEKE

  1. [isim] Su kıyılarındaki böcekleri yiyerek yaşayan yaban ördeği
  2. Alt çene
  3. Çocukların oyun oynadıkları küçük ve yassı taş
  4. Sönmüş yanardağ
  5. Mısır ve tanesi
  6. Mısır unundan yapılan ekmek

ÖFKE

  1. [isim] Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap
    • "Eve gelinceye kadar hiç öfkesi kalmadı." (Ömer Seyfettin)
    • "Hanım, dedi, yapmayın, öfke ile kalkan ziyanla oturur!" (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Evde önüne gelenin öfkesini kendisinden çıkarmasına alışıktı." (Necati Cumalı)
    • "Adamı pataklamadan bırakmazdım, pataklamadıkça öfkemi alamazdım." (Refik Halit Karay)

ERKE

  1. [isim] Enerji
  2. Pozitif bilimlerde iş başarma gücü, bir direnmeyi yenme gücü

TEKE

  1. [isim] Erkek keçi
    • "Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu." (Halikarnas Balıkçısı)
  2. Bir karides türü
  3. Tüylü devenin erkeği ile tek hörgüçlü dişi devenin geriye melezlenmesinden elde edilen bir deve türü

TİKE

  1. [isim] Et, ekmek, peynir vb.nde parça, lokma, dilim

KEKE

  1. [sıfat] Kekeme

ŞİKE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma
  2. Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma
    • "Bu işte şike var."

LAKE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Lak ile cilalanmış
    • "Yaldızlı beyaz lake karyolasının yanındaki koltukta dadısı uyukluyordu." (Cahit Uçuk)

İLKE

  1. [isim] Temel düşünce, temel inanç, umde, unsur, prensip
    • "İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, bilinçli ve ödün vermez bir insandı." (Haldun Taner)
  2. Temel bilgi
    • "Kimyanın ilkeleri."
  3. Öge
    • "Atomlar cisimlerin ilkeleridir."
  4. Davranış kuralı
    • "Bence ahlakın bir ilkesi, bir kökü vardır. Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma." (Nurullah ataç)
  5. Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde, umde, prensip

ÜLKE

  1. [isim] Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket
    • "Artık vatan toprağı, Rumeli'deki hudutlarından Anadolu'daki hudutlarına kadar yekpare bir ülke olmuştur." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Devlet
    • "Vicdan hürriyetine riayet eden tek ülke Osmanlı İmparatorluğu idi." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Herhangi bir özelliği yönünden düşünülen bölge
    • "Dünyanın gelişmiş, gelişmemiş ülkelerini tek tek geziyorum." (Haldun Taner)

SAKE

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Pirinçten yapılan bir tür Japon rakısı

FEKE
...
LEKE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kirliliği gösteren iz
    • "Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Çocuk giysisini leke etmiş."
    • "Annemi kıskanıyor, bana leke sürmek istiyor." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bir yüzeyde türlü sebepler dolayısıyla oluşan farklı renk
    • "Kuyruğunun ucu ile alnının orta yerinde beyaz lekeler vardı." (Ömer Seyfettin)
  3. Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk
  4. Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe
    • "Kendi vicdanında kendi durumunu düzeltmek, geçmişin lekesini yıkamak istiyordu." (Halide Edip Adıvar)
  5. Güneş, ay, yıldız veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm

ŞOKE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] "Birdenbire şaşırmak, hoşa gitmeyecek bir şey yapmak" anlamlarındaki şoke etmek ve "birdenbire şaşırmak, hoşa gitmeyecek bir şeyle karşılaşmak" anlamlarındaki şoke olmak deyimlerinde kullanılan bir söz

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü