Başında ke olan 7 harfli 84 kelime var. Ke ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ke olan kelimeler listesine ya da sonu ke ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ke bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EK, KE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KEMİKSİ

  1. [sıfat] Kemiği andıran, kemiğe benzeyen, kemik gibi

KEŞLEME

  1. [isim] Keşlemek durumu

KESAFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çokluk, sıklık
  2. Yoğunluk
    • "Dağ, bütün kesafeti ve bütün heybetiyle benim üstüme yürüyor gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Saydam olmama durumu, bulanıklık

KEDERLİ

  1. [sıfat] Acılı, üzüntülü, mükedder
    • "Solgun, güzel ve kederli yüzünü buruşturarak anlatmaya başladı." (Ömer Seyfettin)

KEFALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik
    • "O zamanlarda her sene kefaletleri yüzünden bin lira, iki bin lira ödemek mecburiyetinde kalınmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)

KERAHET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İğrenme, tiksinme

KEBAPÇI

  1. [isim] Kebap yapıp satan kimse
  2. Kebap yenilen veya satılan yer

KELEPİR

  1. Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınan veya alınabilecek olan şey, okazyon
    • "Ben akıllı olmasaydım, bu kelepiri elden kaçırırdım." (Aka Gündüz)

KEMERCİ
...
KEKLEME

  1. [isim] Keklemek işi

KEREVET

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Üzerine şilte serilerek yatmaya veya oturmaya yarayan, tahtadan seki, sedir, peyke
    • "Bir kenarda tahta kerevet biçimli bir şey duvara dayanmış duruyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KEPEKLİ

  1. [sıfat] İçinde kepeği olan
    • "Kepekli un. Kepekli ekmek."
  2. Üzerinde kepek oluşmuş olan
    • "Kepekli saçlar."
  3. Un gibi, susuz ve tatsız (elma)

KETHÜDA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Zengin kimselerin ve devlet büyüklerinin buyruğunda çalışan, onların birtakım işlerini gören kimse, kâhya

KESİRLİ

  1. [sıfat] Kesir niteliğinde olan (sayı)

KEMİKLİ

  1. [sıfat] Kemiği olan veya çok kemiği olan
  2. Kemikleri iyi gelişmiş
    • "Kemikli çocuk."
  3. Çok zayıf, sıska
    • "Uzun ve kemikli yüzler sanki keder için yaratılmış." (Refik Halit Karay)

KELEPÇE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tutukluların kaçmasını önlemek için bileklerine takılan, bir zincirle tutturulmuş demir halka
    • "Kafile, kelepçe, zincir ve pranga sesleri ile meydanı geçti." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Kablo, boru vb. şeyleri bir yere bağlı tutmak için kullanılan halka veya kelebek

KELLECİ

  1. [isim] Kelleyi pişiren veya satan kimse

KEFENLİ

  1. [sıfat] Kefene sarılmış
  2. [zarf] Kefene sarılarak

KERİZCİ

  1. [isim] Çalgıcı
  2. Hile yapan oyuncu

KELİFİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hidratlı doğal magnezyum silikat

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü