Başında ke olan 7 harfli 84 kelime var. Ke ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ke olan kelimeler listesine ya da sonu ke ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ke bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EK, KE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KEMİKSİ
-
-
[sıfat]
Kemiği andıran, kemiğe benzeyen, kemik gibi
-
[sıfat]
Kemiği andıran, kemiğe benzeyen, kemik gibi
- KEŞLEME
-
-
[isim]
Keşlemek durumu
-
[isim]
Keşlemek durumu
- KESAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çokluk, sıklık
-
Yoğunluk
- "Dağ, bütün kesafeti ve bütün heybetiyle benim üstüme yürüyor gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Saydam olmama durumu, bulanıklık
-
[isim]
Çokluk, sıklık
- KEDERLİ
-
-
[sıfat]
Acılı, üzüntülü, mükedder
- "Solgun, güzel ve kederli yüzünü buruşturarak anlatmaya başladı." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Acılı, üzüntülü, mükedder
- KEFALET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik
- "O zamanlarda her sene kefaletleri yüzünden bin lira, iki bin lira ödemek mecburiyetinde kalınmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik
- KERAHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İğrenme, tiksinme
-
[isim]
İğrenme, tiksinme
- KEBAPÇI
-
-
[isim]
Kebap yapıp satan kimse
-
Kebap yenilen veya satılan yer
-
[isim]
Kebap yapıp satan kimse
- KELEPİR
-
-
Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınan veya alınabilecek olan şey, okazyon
- "Ben akıllı olmasaydım, bu kelepiri elden kaçırırdım." (Aka Gündüz)
-
Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınan veya alınabilecek olan şey, okazyon
- KEMERCİ
- ...
- KEKLEME
-
-
[isim]
Keklemek işi
-
[isim]
Keklemek işi
- KEREVET
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Üzerine şilte serilerek yatmaya veya oturmaya yarayan, tahtadan seki, sedir, peyke
- "Bir kenarda tahta kerevet biçimli bir şey duvara dayanmış duruyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Üzerine şilte serilerek yatmaya veya oturmaya yarayan, tahtadan seki, sedir, peyke
- KEPEKLİ
-
-
[sıfat]
İçinde kepeği olan
- "Kepekli un. Kepekli ekmek."
-
Üzerinde kepek oluşmuş olan
- "Kepekli saçlar."
-
Un gibi, susuz ve tatsız (elma)
-
[sıfat]
İçinde kepeği olan
- KETHÜDA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zengin kimselerin ve devlet büyüklerinin buyruğunda çalışan, onların birtakım işlerini gören kimse, kâhya
-
[isim]
Zengin kimselerin ve devlet büyüklerinin buyruğunda çalışan, onların birtakım işlerini gören kimse, kâhya
- KESİRLİ
-
-
[sıfat]
Kesir niteliğinde olan (sayı)
-
[sıfat]
Kesir niteliğinde olan (sayı)
- KEMİKLİ
-
-
[sıfat]
Kemiği olan veya çok kemiği olan
-
Kemikleri iyi gelişmiş
- "Kemikli çocuk."
-
Çok zayıf, sıska
- "Uzun ve kemikli yüzler sanki keder için yaratılmış." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Kemiği olan veya çok kemiği olan
- KELEPÇE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tutukluların kaçmasını önlemek için bileklerine takılan, bir zincirle tutturulmuş demir halka
- "Kafile, kelepçe, zincir ve pranga sesleri ile meydanı geçti." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kablo, boru vb. şeyleri bir yere bağlı tutmak için kullanılan halka veya kelebek
-
[isim]
Tutukluların kaçmasını önlemek için bileklerine takılan, bir zincirle tutturulmuş demir halka
- KELLECİ
-
-
[isim]
Kelleyi pişiren veya satan kimse
-
[isim]
Kelleyi pişiren veya satan kimse
- KEFENLİ
-
-
[sıfat]
Kefene sarılmış
-
[zarf]
Kefene sarılarak
-
[sıfat]
Kefene sarılmış
- KERİZCİ
-
-
[isim]
Çalgıcı
-
Hile yapan oyuncu
-
[isim]
Çalgıcı
- KELİFİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hidratlı doğal magnezyum silikat
-
[isim]
Hidratlı doğal magnezyum silikat