Başında ke olan 7 harfli 84 kelime var. Ke ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ke olan kelimeler listesine ya da sonu ke ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ke bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EK, KE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KEPEKÇİ

  1. [isim] Kepek satan kimse

KEFESİZ

  1. [sıfat] Kefesi olmayan

KESİKLİ

  1. [sıfat] Kesikleri olan
  2. Aralıklarla süren, duraklamalar yapan (elektrik akımı)
    • "Kesikli akım."

KEÇİLİK

  1. [isim] İnatçılık

KESİMCİ

  1. [isim] Kesenekçi

KESTANE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kayıngillerden, ılıman iklimlerde yetişen, 25-30 m kadar boylanabilen, kerestesi doğramacılıkta kullanılan bir orman ağacı (Castanea sativa)
  2. Bu ağacın yenebilen kabuklu meyvesi
  3. Kestane rengi

KEPÇECİ
...
KESMECE

  1. [sıfat] Kesilip müşteriye gösterilerek satılan (kavun, karpuz)
    • "Kesmece kavun, kesmece beyim, daha bir diyeceğin var mı / Kes kes al karpuzlarımı." (Behçet Necatigil)
  2. [zarf] Kesip bakarak beğenmek şartıyla
    • "Karpuzu kesmece aldım."
  3. [zarf] Aradaki değer ayrımını gözetmeksizin hepsi bir fiyattan
    • "Bu kitapları kesmece yüzer liradan aldım."

KENTTAŞ

  1. [isim] Aynı kentten olan kimse

KEYİFLİ

  1. [sıfat] Keyfi yerinde, neşeli
    • "Sabahleyin güneşe bırakılmış kalaylı bir tas su gibi şıkır şıkır, ışık içinde keyifliyim." (Refik Halit Karay)

KERATİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tırnak, boynuz, kıl gibi üst deri ürünü olan yapıları oluşturan proteinli madde

KETHÜDA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Zengin kimselerin ve devlet büyüklerinin buyruğunda çalışan, onların birtakım işlerini gören kimse, kâhya

KENYALI
...
KESİŞİM
...
KELEPÇE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tutukluların kaçmasını önlemek için bileklerine takılan, bir zincirle tutturulmuş demir halka
    • "Kafile, kelepçe, zincir ve pranga sesleri ile meydanı geçti." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Kablo, boru vb. şeyleri bir yere bağlı tutmak için kullanılan halka veya kelebek

KEKLEME

  1. [isim] Keklemek işi

KEMENÇE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yayla diz üzerinde çalınan, kemana benzer, üç teli olan küçük bir çalgı
    • "Davul değişmiş, tef değişmiş, kemençe bambaşka bir çalgı olmuştu." (Tarık Buğra)

KERESTE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tomrukların boyuna biçilmesiyle elde edilen ve marangozlukla inşaatta kullanılan nitelikli ağaç
    • "Dağdan kestim kereste / Kuş besledim kafeste." (Halk türküsü)
  2. Ayakkabı yapımında kullanılan gereç
  3. Kaba saba kimse, kalas
    • "Gözünü oyarım vallahi kereste!" (Sait Faik Abasıyanık)

KEPENEK

  1. [isim] Çobanların omuzlarına aldıkları dikişsiz, kolsuz, keçeden üstlük, aba (II)

KEBZECİ

  1. [isim] Koyunların kürek kemiğine bakarak gelecekten haber verdiğini ileri süren kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü