Başında ke olan 5 harfli 83 kelime var. Ke ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ke olan kelimeler listesine ya da sonu ke ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ke bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EK, KE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KEKRE

  1. [sıfat] Tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan

KELEP

  1. [isim] Büyük iplik çilesi
    • "İplik masuraları koca koca teknelerle keleplere taşınır, keleplerde çözülürdü." (Orhan Kemal)
  2. Bağlam, demet

KEPEK

  1. [isim] Un elendikten sonra, elek üstünde kalan kabuk kırıntıları
  2. Başın derisinde oluşan küçük, beyaz pulcuklar
  3. Bazı deri hastalıklarında deriden dökülen parçacıklar

KEMAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik
  2. En yüksek değer
    • "Tozu kaldı ise bir paket al, saçak tütün iç. Bunun kemali altmış para!" (Memduh Şevket Esendal)

KERTE

  1. [isim] İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti
  2. Derece, radde
    • "Bu öldürme sözünü mübalağanın son kertesi olarak kullanmıştım." (Reşat Nuri Güntekin)

KEMAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dört telli, çenenin altına dayayarak çalınan yaylı saz
    • "Açık sarı saçlı, zayıf bir kadın keman çalıyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. Yay

KESİM

  1. [isim] Kesme işi
  2. Bölüm, parça, kısım, sektör
    • "Vatan hizmeti her Türk'ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin silahlı kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği ... kanunla düzenlenir." (Anayasa)
  3. Bölge
  4. Kesme zamanı
    • "Ders kesimi."
  5. İşaretlenmiş belli yer
    • "Gemi, su kesiminin üstünden yaralandı."
  6. Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim verme işi, fason
  7. Hazineye ait herhangi bir gelirin belli bir bedel karşılığı keseneğe verilmesi, mukataa
  8. Boy bos, endam
  9. Pazarlık, anlaşma

KELLİ

  1. [edat] "Sonra" edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz
    • "Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu." (Halikarnas Balıkçısı)

KEMRE

  1. [isim] Gübre, tezek
  2. Deride kalınlaşmış kir tabakası
  3. Başta olan kepek

KENEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tuvalet
  2. [sıfat] Pis, berbat

KEVEL

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kuzu veya koyun postundan yapılmış kürk

KESBİ
...
KELES
...
KENET

  1. [isim] İki sert cismi birbirine bağlamaya yarayan, iki ucu sivri ve kıvrık metal parça
    • "Bu mevsimde kızlar ikişer, üçer kişilik gruplara ayrılır ve birbirlerine kenet gibi yapışırlardı." (Reşat Nuri Güntekin)

KERES

  1. [isim] Büyük ve derin karavana

KERİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Tiksindirici, iğrenç

KEŞKİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [ünlem] Keşke
    • "Keşki ölüp kalsaymışım, keşki Münif'le tekrar görüşmemiz hiç nasip olmasaydı." (Atilla İlhan)

KERTİ

  1. [isim] Kerte (I)
  2. [sıfat] Bayat (ekmek, et)

KESRE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Esre

KESİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yoğun
  2. Saydam olmayan
  3. Sık, kalın

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü