Başında kay olan 9 harfli 31 kelime var. Kay ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kay olan kelimeler listesine ya da sonu kay ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kay bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAY, YAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAYBETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yitirmek
- "Kadın o kadar kan kaybetmiş ki az daha ölecekmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yenik düşmek, yenilmek
- "Savaşı kaybetmek. Bahsi kaybetmek."
-
Para bakımından zarara girmek
- "Hesapta bu binlerce lirayı kaybetmek ihtimali yok değildi şüphesiz..." (Reşat Enis)
-
Ölüm dolayısıyla ayrılmak
- "Bir kızım vardı, doğururken onu da kaybettik." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Yitirmek
- KAYSERİLİ
- ...
- KAYIRTMAK
-
-
[-i]
Kayırma işini yaptırmak
-
[-i]
Kayırma işini yaptırmak
- KAYNAŞMAK
-
-
[nsz]
Ayrılmayacak bir biçimde birleşmek
- "Çakılla çimento kaynaşır."
-
Çok kalabalık ve hareketli olmak, hareket etmek
- "Kumun üstünde bir sürü kadın erkek, oğlan kız kaynaşıyor." (Falih Rıfkı Atay)
-
Birbirine iyice uymak
- "Bu iki renk iyi kaynaşmış."
-
Uyuşmak, yakın ilişki kurmak, derinleştirmek, iyi anlaşmak
- "Ceylanlarla kaynaşan çocuk, onların seslerini tıpkı onlar gibi çıkarmayı öğrenmişti." (Halide Edip Adıvar)
-
Huzursuzluk çıkmak
-
Birleşmek
-
[nsz]
Ayrılmayacak bir biçimde birleşmek
- KAYAPINAR
- ...
- KAYTARICI
-
-
[isim]
İşten kaçan kimse
-
[isim]
İşten kaçan kimse
- KAYYIMLIK
- ...
- KAYINBABA
-
-
[isim]
Kaynata
- "Bu adla bizim kayınbabadan bir hayli para dolandırmışlar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Kaynata
- KAYIVERME
- ...
- KAYDETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yazmak, bazı önemli noktaları tespit etmek
-
Herhangi bir şeyi bir yere mal etmek, bir şeyin tarih, numara veya adını bir deftere geçirmek
- "Çocuğu okula kaydetmek. Nüfusa kaydetmek."
-
Hatırlamak için yazmak, not etmek
- "Önüne bir şeyler kaydederken görür gibiyim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Belirtmek, söylemek
- "Şunu kaydedeyim ki..."
-
Sesi veya resmi manyetik bant üzerine geçirmek
-
[nsz]
Olumlu sonuç almak
- "Başarı kaydetmek. Gol kaydetmek."
-
Sıcaklık, basınç gibi bir niceliğin değişkenliğini tespit etmek
-
Elektronik veya sayısal araçlarda bilgiyi korumaya almak
-
[-i]
Yazmak, bazı önemli noktaları tespit etmek
- KAYITLAMA
-
-
[isim]
Kayıtlamak işi, takyit
-
[isim]
Kayıtlamak işi, takyit
- KAYARLAMA
-
-
[isim]
Kayarlamak işi
-
[isim]
Kayarlamak işi
- KAYTARMAK
-
-
[-i]
Geri çevirmek, iade etmek
-
[-den]
İş yapmaktan kaçmak
- "Toplum içinde kapısının önünü süpürmekten kaytaranlar dünyanın her yerinde çoklukta." (Necati Cumalı)
-
[-i]
Geri çevirmek, iade etmek
- KAYABİLME
- ...
- KAYALAŞMA
- ...
- KAYKILMAK
-
-
[-e]
Arkaya doğru eğilerek, yaslanarak oturmak
-
[-e]
Arkaya doğru eğilerek, yaslanarak oturmak
- KAYDOLMAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-e]
Yazılmak
-
[-e]
Yazılmak
- KAYGANLIK
-
-
[isim]
Kaygan olma durumu
-
[isim]
Kaygan olma durumu
- KAYIRILMA
-
-
[isim]
Kayırılmak işi
-
[isim]
Kayırılmak işi
- KAYDIRMAK
-
-
[-i]
Kaymasını sağlamak, kaymasına yol açmak
- "Kocakarı biraz telaşla yüzünden çarşafı kaydırıp yine örtünerek ..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Kaymasını sağlamak, kaymasına yol açmak