Başında kay olan 7 harfli 24 kelime var. Kay ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kay olan kelimeler listesine ya da sonu kay ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kay bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAY, YAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAYITLI
-
-
[sıfat]
Kaydı yapılmış, kayda geçirilmiş olan
- "İkili, on bir Arap atının kayıtlı olduğu bir koşuya konmuştu." (Necati Cumalı)
-
Şarta bağlı
-
[sıfat]
Kaydı yapılmış, kayda geçirilmiş olan
- KAYIKÇI
-
-
[isim]
Kayıkla insan veya yük taşıyan kimse
- "Kayıkçım Duran sırığı suya daldırdı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kayıkla insan veya yük taşıyan kimse
- KAYDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kayıt için alınan para
-
[isim]
Kayıt için alınan para
- KAYIRIŞ
-
-
[isim]
Kayırma işi veya biçimi
-
[isim]
Kayırma işi veya biçimi
- KAYNAMA
-
-
[isim]
Kaynamak işi
-
[isim]
Kaynamak işi
- KAYAKÇI
-
-
[isim]
Kayak yapan sporcu
-
[isim]
Kayak yapan sporcu
- KAYNANA
-
-
[isim]
Kocaya veya kadına göre birbirlerinin annesi, kayınvalide, hanımanne
- "Kaynanasına, her zamanki gibi akşam yemeğine gidiyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Kocaya veya kadına göre birbirlerinin annesi, kayınvalide, hanımanne
- KAYNATA
-
-
[isim]
Kocaya veya kadına göre birbirlerinin babası, kayınbaba, kayınpeder
- "Kaynatası belki ısrardan vazgeçer korkusuyla çabucak kabul etti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kocaya veya kadına göre birbirlerinin babası, kayınbaba, kayınpeder
- KAYIŞÇI
-
-
[isim]
Kayış yapan veya satan kimse
-
[sıfat]
Aldatıcı, hileci
-
[isim]
Kayış yapan veya satan kimse
- KAYMACA
- ...
- KAYINÇO
-
-
[isim]
Kayınbiraderlere sevgi yollu söylenen söz
-
[isim]
Kayınbiraderlere sevgi yollu söylenen söz
- KAYSERİ
- ...
- KAYŞAMA
-
-
[isim]
Kayşamak işi
-
[isim]
Kayşamak işi
- KAYIRMA
-
-
[isim]
Kayırmak işi, koruma, himmet, iltimas
-
[isim]
Kayırmak işi, koruma, himmet, iltimas
- KAYITMA
-
-
[isim]
Kayıtmak işi
-
[isim]
Kayıtmak işi
- KAYGANA
-
-
[isim]
Omlet
-
Yumurta çalkanarak yapılan bir çeşit tatlı
-
[isim]
Omlet
- KAYRACI
- ...
- KAYARTO
-
-
[isim]
Ahlaksız kimse, melun
- "Vah vah, aynalı şeydi doğrusu, kayartonun elinden kurtaramadınız." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Ahlaksız kimse, melun
- KAYGILI
-
-
[sıfat]
Kaygısı olan, üzüntülü
- "Kadın kaygılı bir sesle bağırdı." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Kaygısı olan, üzüntülü
- KAYINTI
-
-
[isim]
Açlık bastırmaya, atıştırılmaya yarar yiyecek
-
[isim]
Açlık bastırmaya, atıştırılmaya yarar yiyecek