Başında kay olan 5 harfli 15 kelime var. Kay ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kay olan kelimeler listesine ya da sonu kay ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kay bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAY, YAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAYME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kâğıt para, kaime
-
[isim]
Kâğıt para, kaime
- KAYŞA
-
-
[isim]
Toprak kayması
-
[isim]
Toprak kayması
- KAYGI
-
-
[isim]
Üzüntü, endişe duyulan düşünce, tasa
- "Korku ve kaygıyla vücudunu dinledi." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Üzüntü, endişe duyulan düşünce, tasa
- KAYIK
-
-
[isim]
Kürek veya yelkenle yürütülen ufak tekne
- "Balıkçı kayığı."
-
[sıfat]
Bir yana kaymış
-
[isim]
Kürek veya yelkenle yürütülen ufak tekne
- KAYAÇ
-
-
[isim]
Doğada büyük yer tutan, yer kabuğunun yapı gereci olan bir veya birkaç mineralden oluşan kütle, külte, porfir
-
[isim]
Doğada büyük yer tutan, yer kabuğunun yapı gereci olan bir veya birkaç mineralden oluşan kütle, külte, porfir
- KAYAR
-
-
[isim]
Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi
-
Pay
- "Bir temiz ağzının kayarını verdim."
-
[isim]
Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi
- KAYIP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kaybolma, yitme, yitim
- "Bizim yokuş son iki yılda çok kayıp vermişti. Cemal Nadir bu kayıpların en büyüğüydü." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Şu yeşil bu mor derken bizim futbol sevgisi gene kayıplara karıştı." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Kaybolmuş olan, yitik, zayi
- "Kayıp eşya."
-
[isim]
Kaybolma, yitme, yitim
- KAYAN
-
-
[sıfat]
Kayarak yer değiştiren
-
[isim]
Yassı, düz, kat kat oluşmuş taş
-
[isim]
Dağdan inen sel
-
[sıfat]
Kayarak yer değiştiren
- KAYRA
-
-
[isim]
Yüksek tutulan veya sayılan birinden gelen iyilik, lütuf, ihsan, atıfet, inayet
-
[isim]
Yüksek tutulan veya sayılan birinden gelen iyilik, lütuf, ihsan, atıfet, inayet
- KAYAK
-
-
[isim]
Kar, su veya çim üzerinde kaymak için ayağa takılan araç
-
Bu aracı kullanarak yapılan spor
-
[isim]
Kar, su veya çim üzerinde kaymak için ayağa takılan araç
- KAYIR
-
-
[isim]
Kalın kum
-
İnce kum
-
[isim]
Kalın kum
- KAYMA
-
-
[isim]
Kaymak (II) işi
-
Herhangi bir nedenle filmin atlaması, görüntünün perdeye veya ekrana tam olarak gelmemesi
-
[isim]
Kaymak (II) işi
- KAYIŞ
-
-
[isim]
Bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi
- "Şapkası yere düşmüş, yakası yırtılmış, kılıcının kayışı kopmuştu." (Ömer Seyfettin)
- "Kayış gibi et."
-
Ustura bilenen cilalı kösele
- "Kayış gibi çamaşır."
-
[isim]
Bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi
- KAYIN
-
-
[isim]
Kayıngillerin örnek bitkisi olan, 30-40 m boyunda, 2 m çapında, kışın yapraklarını döken, kerestesi beyaz ve değerli olan bir orman ağacı (Fagus orientalis)
-
[sıfat]
Bu ağaçtan yapılmış
-
[isim]
Kayıngillerin örnek bitkisi olan, 30-40 m boyunda, 2 m çapında, kışın yapraklarını döken, kerestesi beyaz ve değerli olan bir orman ağacı (Fagus orientalis)
- KAYIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yere mal ederek deftere geçirme
- "Çocuğun kaydı bulunamadı."
- "Ben kayıt altına giremem."
- "Kanun ... kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz." (Anayasa)
-
Bir yazının, bir hesabın tarih, numara vb.nin veya kopyasının bir yerde yazılı bulunması
- "Hafızama güvenmeyiniz. Kayıtlarınız daha sağlamdır." (Refik Halit Karay)
-
Önem verme, gözetme
-
Resmî belge
-
Sesi veya görüntüyü manyetik bant üzerine geçirme işlemi
-
Şart
- "Kitabımı geri gönderme kaydıyla verebilirim."
-
Sınırlama, davranışlarını çerçeveleme
- "Hiçbir kayıt ileri sürmeksizin."
-
[isim]
Bir yere mal ederek deftere geçirme