Başında kav olan 8 harfli 35 kelime var. Kav ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kav olan kelimeler listesine ya da sonu kav ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kav bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAV
2 Harfli Kelimeler
AK, AV
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAVURMAÇ
-
-
[isim]
Kavrulmuş buğday
-
[isim]
Kavrulmuş buğday
- KAVRAMCI
- ...
- KAVUKSUZ
- ...
- KAVUNİÇİ
-
-
[isim]
Pembeye çalan sarı renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Kavuniçi gecelik."
-
[isim]
Pembeye çalan sarı renk
- KAVİSSİZ
-
-
[sıfat]
Kavisi olmayan
-
[sıfat]
Kavisi olmayan
- KAVARACI
-
-
[isim]
Gürültücü
-
[isim]
Gürültücü
- KAVLAŞMA
-
-
[isim]
Kavlaşmak işi
-
[isim]
Kavlaşmak işi
- KAVLAMAK
-
-
[nsz]
Kabarıp dökülmek, soyulmak
-
[nsz]
Kabarıp dökülmek, soyulmak
- KAVLETME
-
-
[isim]
Kavletmek işi
-
[isim]
Kavletmek işi
- KAVRANIŞ
- ...
- KAVRAYIŞ
-
-
[isim]
Kavrama, anlama, algılama yetisi
-
Motorlu araçlarda lastiğin tam olarak yolu kavraması
-
Bir algının doğrudan doğruya kavranması
-
[isim]
Kavrama, anlama, algılama yetisi
- KAVAFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ucuz, özenmeden yapılmış ayakkabı, kemer, cüzdan vb. ürünler
-
[isim]
Ucuz, özenmeden yapılmış ayakkabı, kemer, cüzdan vb. ürünler
- KAVKISIZ
-
-
[sıfat]
Kavkısı olmayan
-
[sıfat]
Kavkısı olmayan
- KAVRULMA
-
-
[isim]
Kavrulmak işi
-
[isim]
Kavrulmak işi
- KAVUŞMAK
-
-
[-e]
Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek
- "Biz 1923'te bir Mustafa Kemal'e kavuşmasaydık, gelecek zamanlara doğru yollarımızı tıkayan aşılmaz setleri yıkamazdık." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yokluğu çekilen veya çok istenen bir şeye erişmek, onu elde etmek
- "Vakitsiz kötürümleşen ruh, onun mucizesiyle ısındı, kımıldandı, doğruldu; bir sağlığa kavuşuyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Katılmak
- "Fırat ve Dicle gibi yan yana akıyorlar, sonra birbirine kavuşuyorlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[nsz]
Bir araya gelmek, birleşmek
- "Ceketin önü kavuşmuyor."
-
[nsz]
Güneş batmak
-
Varmak, ulaşmak
-
[-e]
Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek
- KAVATLIK
-
-
[isim]
Pezevenklik
-
[isim]
Pezevenklik
- KAVMİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Etnografya
-
[isim]
Etnografya
- KAVLATMA
-
-
[isim]
Kavlatmak işi
-
[isim]
Kavlatmak işi
- KAVAKLIK
-
-
[isim]
Kavakları çok olan veya kavak ağacı yetiştirilen yer
-
[isim]
Kavakları çok olan veya kavak ağacı yetiştirilen yer
- KAVRATMA
-
-
[isim]
Kavratmak işi
-
[isim]
Kavratmak işi