Başında kav olan 7 harfli 24 kelime var. Kav ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kav olan kelimeler listesine ya da sonu kav ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kav bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAV
2 Harfli Kelimeler
AK, AV
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAVANOZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Plastik, cam vb. maddelerden yapılmış ağzı geniş, çeşitli boylarda kap
- "Gül ağaçlarının dibini akşamdan beyaz kavanozlara koyar, içine yüzüklerimizi, yüksüklerimizi atar, ertesi sabah güneş doğarken mâni söyleyerek tekrar çıkarırdık." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Plastik, cam vb. maddelerden yapılmış ağzı geniş, çeşitli boylarda kap
- KAVRAMA
-
-
[isim]
Kavramak işi, anlama, algılama
-
Ağaç kuşak
-
Otomobilde motor ile vites kutusunu birbirine bağlayıp ayırma, motordan gelen hareketi sarsıntısız olarak öteki aktarma ögelerine iletme
-
Küçük orak
-
[isim]
Kavramak işi, anlama, algılama
- KAVURGA
-
-
[isim]
Buğday, mısır vb. tahılların kuru yemiş gibi yenilmek için ateşte kavrulmuşu
-
[isim]
Buğday, mısır vb. tahılların kuru yemiş gibi yenilmek için ateşte kavrulmuşu
- KAVGALI
-
-
[sıfat]
Kavgayla yapılan veya içine kavga karışan
- "Kavgalı bir toplantı."
-
Birisiyle kavga ederek darılmış olan, dargın
-
[sıfat]
Kavgayla yapılan veya içine kavga karışan
- KAVGACI
-
-
Kavga etmeyi seven, kavga çıkaran kimse
- "İyi adam olmakla beraber aksi ve kavgacıdır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir amaç uğruna çaba harcayan, mücadele veren kimse
-
Kavga etmeyi seven, kavga çıkaran kimse
- KAVLAMA
-
-
[isim]
Kavlamak işi
-
[isim]
Kavlamak işi
- KAVURMA
-
-
[isim]
Kavurmak işi
-
Kendi yağıyla pişirilip kavrulduktan sonra yenen veya dondurulup saklanan et
- "Sinide haşlanmış ve ikiye kesilmiş yumurtalar, yeşil soğanlar, tulum peynirleri, kavurmalar vardı." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Kavrulmuş olan
-
[isim]
Kavurmak işi
- KAVURUŞ
-
-
[isim]
Kavurma işi veya biçimi
-
[isim]
Kavurma işi veya biçimi
- KAVZAMA
-
-
[isim]
Kavzamak işi
-
[isim]
Kavzamak işi
- KAVUKÇU
-
-
[isim]
Kavuk yapan veya satan kimse
-
Birine yaranmak için onun söz veya davranışlarını uygun bulan, onaylayan kimse
-
[isim]
Kavuk yapan veya satan kimse
- KAVİLİK
- ...
- KAVUŞMA
-
-
[isim]
Kavuşmak işi, buluşma, telaki
- "Karısını ve kendisini memlekete dönmeye ve vatanına kavuşmaya ikna ettik." (Burhan Felek)
-
Mantar ve yosun sınıfından bazı aşağı bitkilerde, yeni bir birey oluşturmak için iki ayrı hücrenin birleşmesi
-
[isim]
Kavuşmak işi, buluşma, telaki
- KAVUNCU
-
-
[isim]
Kavun satan kimse
-
[isim]
Kavun satan kimse
- KAVANÇO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yelkeni bir bordadan öbür bordaya geçirme
-
Değiştirme, aynı türden bir şeyin yerine bir başkasını koyma
-
Bir işi başka birine yükleme, başına sarma
-
[isim]
Yelkeni bir bordadan öbür bordaya geçirme
- KAVALYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kadına, dansta eş olan veya bir yerde, toplantıda arkadaşlık eden erkek
- "Kadınların karşısına da yine bekârlardan ve karısı yanında olmayan erkeklerden bir kavalye grubu diziliyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kibar erkek
-
[isim]
Kadına, dansta eş olan veya bir yerde, toplantıda arkadaşlık eden erkek
- KAVUKLU
-
-
[sıfat]
Kavuk giymiş
-
[sıfat]
Kavuk giymiş
- KAVİSLİ
-
-
[sıfat]
Kavisi olan
- "İki zincirin arasında sallanan yarım kavisli oturma yerlerine binersin." (Çetin Altan)
-
Falsolu
-
[sıfat]
Kavisi olan
- KAVİLYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yelkenin kasa ve halat dikişlerinde, kollar arasını açmak için kullanılan, sivri ağaç veya demirden yapılmış sert parça
-
[isim]
Yelkenin kasa ve halat dikişlerinde, kollar arasını açmak için kullanılan, sivri ağaç veya demirden yapılmış sert parça
- KAVUNSU
-
-
[sıfat]
Kavunu andıran, kavuna benzeyen, kavun gibi, kavunumsu
- "Uzun boylu, biraz kavunsu kafalı, ufak burunlu, konuşkan bir adammış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Kavunu andıran, kavuna benzeyen, kavun gibi, kavunumsu
- KAVALCI
-
-
[isim]
Kaval yapan, satan veya çalan kimse
-
[isim]
Kaval yapan, satan veya çalan kimse