Sonunda kat olan 6 harfli 15 kelime var. KAT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kat olan kelimeler listesine ya da başında kat olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAT, TAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İNİKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toplanma, birleşim
-
Anlaşma, kararlaştırma
-
[isim]
Toplanma, birleşim
- ŞEFKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acıyarak ve koruyarak sevme, sevecenlik
- "Devleti adaletle, şefkatle, mürüvvetle idare ederdi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Acıyarak ve koruyarak sevme, sevecenlik
- DİKKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplama, uyanıklık
- "Dikkatle bakınca güvertedeki insanların gidip gelişini kolaylıkla seçebiliyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Hangi konudan söz etse dikkati çekecek bir hava veriyor." (Necati Cumalı)
- "Biraz dikkat etsek görürüz ki insanların çoğu yarı deli, yarı iradelidir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Etrafında Türkçe konuşuluyor vehmine kapılır, dikkat kesilir, sonra yanıldığını anlar, canı sıkılırdı." (Refik Halit Karay)
-
[ünlem]
"Dikkat ediniz!" anlamında bir uyarı sözü
- "Dikkat ettiniz mi neler söyledi?"
-
İlgi, özen
- "Yaratıcı sanatçıları bu yargının dışında tutmaya dikkat edelim." (Haldun Taner)
-
[isim]
Duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplama, uyanıklık
- HİLKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaradılış, fıtrat
-
[isim]
Yaradılış, fıtrat
- FİRKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayrılış, ayrılık
- "Bir firkat geldi de durdum ağladım / Öpüp kokladığım güller perişan." (Karacaoğlan)
-
[isim]
Ayrılış, ayrılık
- MÜSKAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Özellikle et yemekleri ile çorbalarda kullanılan küçük Hindistan cevizi
-
[isim]
Özellikle et yemekleri ile çorbalarda kullanılan küçük Hindistan cevizi
- RİKKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İncelik, naziklik
- "Himmetin, nezaket ve rikkattin bu derecesine nasıl hayran olmaz." (Refik Halit Karay)
- "Yıllardır devam eden bağlılıkları, kendilerini bilenler için rikkat verici bir manzaraymış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
İncelik, naziklik
- İTİKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnanma, inan
-
İnanç
- "Şüphe, fena bir kurt gibi ruhunu kemirmeye, masum itikadını yavaş yavaş yıkmaya başlamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İnanma, inan
- KASKAT
- ...
- BİNKAT
-
-
[zarf]
Pek çok, kıyaslanmayacak ölçüde
- "Ölümün bu izdivaçtan binkat hayırlı olduğunu söylüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Pek çok, kıyaslanmayacak ölçüde
- MUSKAT
- ...
- MERKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mezar, kabir
- "Bir evliya merkadi veya bir mukaddes emanet önünde dua edecekti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Mezar, kabir
- MASKAT
- ...
- AVUKAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hak ve yasa işlerinde isteyenlere yol göstermeyi, mahkemelerde, devlet dairelerinde başkalarının hakkını aramayı, korumayı meslek edinen ve bunun için yasanın gerektirdiği şartları taşıyan kimse
- "Kasabadan Bilal Efendi'yi avukat tuttular." (Memduh Şevket Esendal)
-
Gerekmediği hâlde başkasını savunan, onun adına konuşan kimse
-
[isim]
Hak ve yasa işlerinde isteyenlere yol göstermeyi, mahkemelerde, devlet dairelerinde başkalarının hakkını aramayı, korumayı meslek edinen ve bunun için yasanın gerektirdiği şartları taşıyan kimse
- SİRKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çalma, hırsızlık
-
[isim]
Çalma, hırsızlık