Başında karan olan 8 kelime var. Karan ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde karan olan kelimeler listesine ya da sonu karan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında karan bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KARANFİLGİLLER
KARANFİLCİLİK, KARANLIKÇILIK
KARANFİLCİ, KARANLIKÇI
KARANTİNA
KARANFİL, KARANLIK
A A K N R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
AKRAN
4 Harfli Kelimeler
AKAR, AKRA, ANKA, ARAK, ARKA, KANA, KARA, NARA
3 Harfli Kelimeler
AKA, ANA, ARA, ARK, KAN, KAR, NAR
2 Harfli Kelimeler
AK, AN, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARANFİLGİLLER
-
-
[isim]
İki çeneklilerden, örnek bitkisi karanfil olan, çöven, karamuk vb. cinsleri içine alan bir familya
-
[isim]
İki çeneklilerden, örnek bitkisi karanfil olan, çöven, karamuk vb. cinsleri içine alan bir familya
- KARANFİLCİLİK
- ...
- KARANLIKÇILIK
- ...
- KARANLIKÇI
- ...
- KARANFİLCİ
-
-
[isim]
Karanfil yetiştiricisi
-
[isim]
Karanfil yetiştiricisi
- KARANTİNA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için belli bir bölgenin veya yerin kontrol altında tutulup gözlemlenmesi biçiminde uygulanan sağlık önlemi
-
Hastanelerde, yatacak hastaların kayıt ve kabul edildikleri yer
-
[isim]
Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için belli bir bölgenin veya yerin kontrol altında tutulup gözlemlenmesi biçiminde uygulanan sağlık önlemi
- KARANFİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi (Dianthus caryophyllus)
-
Mersingillerden, Molük adalarında, Filipinler'de ve Hindistan'da yetişen ve yaprakları sürekli yeşil kalan bir ağaç (Caryophyllus aromaticus)
-
Bu ağacın karanfil yağı elde edilen ve baharat olarak kullanılan, ağız kokusunu gideren, acımsı, koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcuğu
- "Yengemin verdiği karanfili dişlerimle ezip emerek odaya giriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi (Dianthus caryophyllus)
- KARANLIK
-
-
[sıfat]
Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan
- "Akşamdı, ortalığa hafif bir karanlık çökmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Tekrar ana yola geldiğim zaman karanlık basmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Gece kandili birdenbire sönmüş, oda zifirî karanlık kesilmişti." (Ömer Seyfettin)
- "Gözleriyle sokakların karanlıklarını yırtmaya uğraşarak sinirli bir telaş içinde çırpınıyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Işık olmama durumu
- "Biz, karanlığın içinde ilerliyoruz." (Haldun Taner)
- "Türkiye'nin güneşi battı, karanlığa gömüldük." (Burhan Felek)
-
Yasalara, töreye uygun olmayan
- "Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum)
- "Bu kadar karışık ve karanlık bir mevzuda neye istinaden, hangi ... teşhis konulabilir?" (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Karışık
-
[isim]
Üzüntü, sıkıntı, perişanlık
- "Demiştim ya; bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan