Başında kan olan 9 harfli 31 kelime var. Kan ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kan olan kelimeler listesine ya da sonu kan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kan bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAN
2 Harfli Kelimeler
AK, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KANSIZLIK
-
-
[isim]
Kanda alyuvar sayısının ve hemoglobin miktarının azalmasından ileri gelen bir hastalık durumu, anemi
-
Duygusuzluk, korkaklık
-
Soysuzluk
-
[isim]
Kanda alyuvar sayısının ve hemoglobin miktarının azalmasından ileri gelen bir hastalık durumu, anemi
- KANDIRMAK
-
-
[-i]
Kanmasını sağlamak, inandırmak, ikna etmek
- "Bu arkadaşları da ben kandırdım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Aldatmak
- "Kızcağızı yaşadığı muhitteki sabıkalılar kandırarak bir şebekeye sokmuş." (Refik Halit Karay)
-
İçme, yeme isteğini karşılamak
-
[-i]
Kanmasını sağlamak, inandırmak, ikna etmek
- KANTÇILIK
- ...
- KANCIKLIK
-
-
[isim]
Kancık olma durumu
-
Kancıkça davranış
- "Kahramanlıkları bir kaba ihtiras, yiğitlikleri bir kancıklık olabilirdi." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Kancık olma durumu
- KANTİYANE
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Kızılkantarongillerden, hekimlikte iştah açıcı olarak kullanılan bir tür bitki (Gentiana)
-
[isim]
Kızılkantarongillerden, hekimlikte iştah açıcı olarak kullanılan bir tür bitki (Gentiana)
- KANALIYLA
-
-
[zarf]
Bir kimse veya bir şey aracılığıyla, yoluyla, eliyle
-
[zarf]
Bir kimse veya bir şey aracılığıyla, yoluyla, eliyle
- KANAATKAR
- ...
- KANABİLME
- ...
- KANIRTMAÇ
-
-
[isim]
Bir şeyi kanırmak için kullanılan değnek veya araç, bir tür kaldıraç
-
[isim]
Bir şeyi kanırmak için kullanılan değnek veya araç, bir tür kaldıraç
- KANADİYEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kanadalı tuzak avcılarının ceketlerine benzeyen içi kürklü veya pamuklu, şal yakalı, kemerli kruvaze ceket
-
Yaz aylarında giyilen bol ve geniş dikimli astarsız hafif ceket
-
[isim]
Kanadalı tuzak avcılarının ceketlerine benzeyen içi kürklü veya pamuklu, şal yakalı, kemerli kruvaze ceket
- KANUNİLİK
- ...
- KANTARİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çarşıya, pazara getirilen şeylerden alınan tartı vergisi
-
[isim]
Çarşıya, pazara getirilen şeylerden alınan tartı vergisi
- KANITLAMA
-
-
[isim]
Kanıtlamak işi
-
[isim]
Kanıtlamak işi
- KANLANMAK
-
-
[nsz]
Kan bulaşmak
- "Sargı kanlandı."
-
Kanı çoğalmak
-
Bir organda kan birikmek
- "Kanlanan gözlerinden sıcak yaşlar akıyor, heyecan ve yorgunluğundan nefesi tıkanıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Kan bulaşmak
- KANDİLİSA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yelkenleri yerlerine çekmekte kullanılan halatların genel adı
-
[isim]
Yelkenleri yerlerine çekmekte kullanılan halatların genel adı
- KANTARLIK
-
-
[sıfat]
Kantar ölçüsünde olan
- "İki kantarlık odun."
-
[sıfat]
Kantar ölçüsünde olan
- KANDİLSİZ
-
-
[sıfat]
Kandili olmayan
-
[sıfat]
Kandili olmayan
- KANUNNAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yasa kitabı
- "Alaydan yetişen mutlaka talimnameyi, dâhiliye kanunnamesini vesaireyi bilir." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Yasa kitabı
- KANAYAKLI
-
-
[sıfat]
Çaresiz, zavallı
-
Yoksul
-
[isim]
Kadın
-
[sıfat]
Çaresiz, zavallı
- KANAATSİZ
-
-
[sıfat]
Elindeki ile yetinmeyen
-
[sıfat]
Elindeki ile yetinmeyen