Başında kadi olan 22 kelime var. Kadi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kadi olan kelimeler listesine ya da sonu kadi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kadi bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KADİFELEŞTİRMEK
KADİFELEŞTİRME, KADİRBİLMEZLİK
KADİRBİLİRLİK, KADİRŞİNASLIK
KADİFELEŞMEK
KADİFELEŞME, KADİRBİLMEZ
KADİRBİLİR, KADİRŞİNAS
KADİFELİK, KADİFEMSİ, KADİRİLİK
KADİMLİK, KADİRİYE
KADİRLİ
KADİFE, KADİMİ, KADİRİ
KADİM, KADİR, KADİT
A D K İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ADİ, DİK
2 Harfli Kelimeler
AD, AK, İD, Kİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KADİFELEŞTİRMEK
-
-
[-i]
Kadifeleşme işini yaptırmak
- "Siyah gözlerimin bakışlarını biraz kadifeleştiren bir ihtiyatla, hayat tatlarını kaçırmayalım, der gibi bir hâli vardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[-i]
Kadifeleşme işini yaptırmak
- KADİRBİLMEZLİK
-
-
[isim]
Kadirbilmez olma durumu
-
[isim]
Kadirbilmez olma durumu
- KADİFELEŞTİRME
-
-
[isim]
Kadifeleştirmek işi
-
[isim]
Kadifeleştirmek işi
- KADİRBİLİRLİK
-
-
[isim]
Değerbilirlik
- "Kadirbilirlik, uygarlığın şaşmaz koşullarından biri." (Haldun Taner)
-
[isim]
Değerbilirlik
- KADİRŞİNASLIK
-
-
[isim]
Değerbilirlik, iyilikbilirlik
-
[isim]
Değerbilirlik, iyilikbilirlik
- KADİFELEŞMEK
-
-
[nsz]
Yumuşamak, samimi olmak, içtenleşmek
- "Gözlerinde kadifeleşen bir şefkatle yüzüme bakıyordu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[nsz]
Yumuşamak, samimi olmak, içtenleşmek
- KADİFELEŞME
-
-
[isim]
Kadifeleşmek işi
-
[isim]
Kadifeleşmek işi
- KADİRBİLMEZ
-
-
[sıfat]
Değerden anlamayan, değerbilmez
-
[sıfat]
Değerden anlamayan, değerbilmez
- KADİRŞİNAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Değerbilir, iyilikbilir
-
[sıfat]
Değerbilir, iyilikbilir
- KADİRBİLİR
-
-
[sıfat]
Değerbilir
-
[sıfat]
Değerbilir
- KADİRİLİK
- ...
- KADİFELİK
-
-
[isim]
Kadife gibi olma durumu
- "Onu ismiyle çağırırken sesimin kadifeliği bile yeni değildi." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Kadife yapmaya elverişli olan
-
[isim]
Kadife gibi olma durumu
- KADİFEMSİ
- ...
- KADİMLİK
- ...
- KADİRİYE
- ...
- KADİRLİ
- ...
- KADİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış, bu kumaşla kaplanmış
- "Camları kapanmış bir arabanın yumuşak kadife minderleri, o çıplaklığa karşı, zavallı adamı avunduruyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak kumaş
- KADİRİ
- ...
- KADİMİ
- ...
- KADİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güneşte veya hafif alevde kurutulmuş et
- "Sıtmalı arabacıların titredikleri, cılız, kadidi çıkmış öküzlerin iç ezici bir şekilde düşündükleri görülürdü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İskelet
-
[sıfat]
Çok zayıf
- "Gözlerini kadit elleriyle iyice ovdu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Güneşte veya hafif alevde kurutulmuş et