Sonunda ka olan 5 harfli 39 kelime var. KA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ka olan kelimeler listesine ya da başında ka olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıldırım
- "Öteden saikalar parçalıyor afakı!" (Mehmet Akif Ersoy)
-
[isim]
Yıldırım
- PARKA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle askerin açık hava eğitimi ve manevra sırasında giydiği soğuğa karşı koruyucu, başlıklı bir çeşit üstlük
-
Genellikle gençlerin giydiği başlıklı bir tür üstlük
-
[isim]
Genellikle askerin açık hava eğitimi ve manevra sırasında giydiği soğuğa karşı koruyucu, başlıklı bir çeşit üstlük
- İPEKA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Altın kökü
-
[isim]
Altın kökü
- ŞIPKA
-
-
[isim]
Torpidolara karşı ve daha başka işler için gemilerde kullanılan halattan örülmüş ağ
-
[isim]
Torpidolara karşı ve daha başka işler için gemilerde kullanılan halattan örülmüş ağ
- HALKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember
- "Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı." (Falih Rıfkı Atay)
- "Alevlerin etrafında halka olduk ve konuştuk." (Halide Edip Adıvar)
-
Çember biçiminde çeşitli nesnelerden yapılmış tutturma aracı
- "Perde halkası."
-
Değerli metallerden yapılan çember biçimindeki süs eşyası
- "Kulağındaki altın halka. Nişan halkası."
-
Su gibi sıvıların içine katı bir nesnenin düşmesiyle oluşan, gittikçe büyüyerek açılan çembere benzeyen biçim
- "Suda halkalar oluştu."
-
Çember biçiminde dizilmiş topluluk
-
Uykusuzluk, yorgunluk, üzüntü vb. sebeplerle göz altında beliren koyuluk
- "Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz? / Ya gözler altındaki mor halkalar?" (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
Bir tür ufak, yağlı ve tuzlu simit
- "İstanbul fırınları çocuk bileği gibi ince halkalar yaparlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çember biçiminde olan
-
Yerden yüksekliği ayarlanabilen aralıklara asılı iki halatın uçlarına takılan 18 cm çapında, 28 mm kalınlığında tahta veya deri kaplı iki demir halkadan oluşan asılma araçlarından her biri
-
[isim]
Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember
- FIRKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsan topluluğu
-
Siyasal topluluk, parti (I)
- "Mecliste, hâkim olan fırkanın, hükûmet teşkilini, muhalif ve ekalliyette bulunan bir fırkaya terk etmesi ise asla mevzubahis olamaz." (Atatürk)
-
Tümen
- "Benim burada bir fırka kumandanım vardı." (Peyami Safa)
-
[isim]
İnsan topluluğu
- BURKA
- ...
- KANKA
-
-
[isim]
Kan kardeşi
-
[isim]
Kan kardeşi
- VATKA
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Giysilerde, omuzların dik durmasını sağlamak amacıyla içine konulan parça
-
[isim]
Giysilerde, omuzların dik durmasını sağlamak amacıyla içine konulan parça
- YARKA
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Büyük piliç
-
[isim]
Büyük piliç
- POLKA
-
-
[isim]
Bir çeşit Polonya dansı
-
Bu dansın müziği
-
[isim]
Bir çeşit Polonya dansı
- ARAKA
-
-
[isim]
İri taneli bezelye
-
[isim]
İri taneli bezelye
- ŞAYKA
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Türklerin Karadeniz'deki ırmak kıyılarının korunmasında, Rus Kazakların kıyılara saldırmada kullandıkları altı düz, yayvan gemi
-
[isim]
Türklerin Karadeniz'deki ırmak kıyılarının korunmasında, Rus Kazakların kıyılara saldırmada kullandıkları altı düz, yayvan gemi
- VOTKA
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Tahıl tanelerinin damıtılmasıyla elde edilen alkollü içki
- "Karabiberli, domates suyuyla karışık votka içiyorduk." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Tahıl tanelerinin damıtılmasıyla elde edilen alkollü içki
- ÇARKA
-
-
[isim]
Osmanlı ordusunda öncü görevi
-
[isim]
Osmanlı ordusunda öncü görevi
- YUFKA
-
-
[isim]
Oklava ile açılan ince, yuvarlak hamur yaprağı
-
Sacda pişen bir ekmek türü
-
[sıfat]
İnce ve çabuk kırılır, dayanıksız
- "Bu kapak pek yufka bir şey."
-
[isim]
Oklava ile açılan ince, yuvarlak hamur yaprağı
- ŞAPKA
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Keçe, hasır, kumaş, ip vb. ile yapılan başlık
- "Türkler başlık olarak 1925'te şapkayı kabul ettiler."
-
Boru, baca, direk vb. şeylerin açık olan üst bölümünü havanın etkisinden korumak için takılan başlık
- "Soba borusu şapkası. Lamba şapkası."
-
Bazı bitkilerde, özellikle mantarlarda sapın üstünde bulunan, üreme organlarını taşıyan şapka biçimindeki organ
-
Düzeltme işareti
-
[isim]
Keçe, hasır, kumaş, ip vb. ile yapılan başlık
- BAŞKA
-
-
[sıfat]
Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge
- "Yıllar sonra olaya başka bir açıdan bakabildim." (Haldun Taner)
-
Nitelik yönünden alışılmışın dışında bir üstünlüğü olan
- "Bütün bunlar beni herkesten başka bir insan yapmıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[edat]
"Ayrıca, üstelik, bir yana" anlamlarında -dan / -den başka biçiminde kullanılan bir söz
-
[sıfat]
Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge
- HOKKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Metal, cam veya topraktan yapılmış, içine mürekkep konulan küçük kap
- "Kahvelerdeki herkesin kullandığı hokka kalemler hep bozuktu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Biraz kısaca olmasını kalınlığıyla telafi eden vücuduma hokka gibi oturan jaketatayımla bu gibi törenlerde beni daima..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Metal, cam veya topraktan yapılmış, içine mürekkep konulan küçük kap
- CUKKA
-
-
[isim]
Hayvan ve insan memesi
-
[isim]
Hayvan ve insan memesi