Sonunda ka olan 5 harfli 39 kelime var. KA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ka olan kelimeler listesine ya da başında ka olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VATKA
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Giysilerde, omuzların dik durmasını sağlamak amacıyla içine konulan parça
-
[isim]
Giysilerde, omuzların dik durmasını sağlamak amacıyla içine konulan parça
- YUFKA
-
-
[isim]
Oklava ile açılan ince, yuvarlak hamur yaprağı
-
Sacda pişen bir ekmek türü
-
[sıfat]
İnce ve çabuk kırılır, dayanıksız
- "Bu kapak pek yufka bir şey."
-
[isim]
Oklava ile açılan ince, yuvarlak hamur yaprağı
- CUKKA
-
-
[isim]
Hayvan ve insan memesi
-
[isim]
Hayvan ve insan memesi
- ŞIPKA
-
-
[isim]
Torpidolara karşı ve daha başka işler için gemilerde kullanılan halattan örülmüş ağ
-
[isim]
Torpidolara karşı ve daha başka işler için gemilerde kullanılan halattan örülmüş ağ
- BANKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve ticaret, sanayi, ekonomi alanlarında çeşitli etkinliklerde bulunan kuruluş
- "Gelen parayı bankaya götürüp yatırırlar." (Reşat Nuri Güntekin)
- "İyi kazanmıyordu fakat ne kazanıyorsa hepsini bankaya yatırıyordu." (Tarık Dursun K)
-
Bankacılık işleminin yapıldığı yapı
-
[isim]
Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve ticaret, sanayi, ekonomi alanlarında çeşitli etkinliklerde bulunan kuruluş
- FASKA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Kundak çocuklarının beline, zıbının üzerinden sarılan geniş sargı
-
[isim]
Kundak çocuklarının beline, zıbının üzerinden sarılan geniş sargı
- ARAKA
-
-
[isim]
İri taneli bezelye
-
[isim]
İri taneli bezelye
- YARKA
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Büyük piliç
-
[isim]
Büyük piliç
- ZANKA
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
İki atlı kızak
-
[isim]
İki atlı kızak
- HALKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember
- "Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı." (Falih Rıfkı Atay)
- "Alevlerin etrafında halka olduk ve konuştuk." (Halide Edip Adıvar)
-
Çember biçiminde çeşitli nesnelerden yapılmış tutturma aracı
- "Perde halkası."
-
Değerli metallerden yapılan çember biçimindeki süs eşyası
- "Kulağındaki altın halka. Nişan halkası."
-
Su gibi sıvıların içine katı bir nesnenin düşmesiyle oluşan, gittikçe büyüyerek açılan çembere benzeyen biçim
- "Suda halkalar oluştu."
-
Çember biçiminde dizilmiş topluluk
-
Uykusuzluk, yorgunluk, üzüntü vb. sebeplerle göz altında beliren koyuluk
- "Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz? / Ya gözler altındaki mor halkalar?" (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
Bir tür ufak, yağlı ve tuzlu simit
- "İstanbul fırınları çocuk bileği gibi ince halkalar yaparlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çember biçiminde olan
-
Yerden yüksekliği ayarlanabilen aralıklara asılı iki halatın uçlarına takılan 18 cm çapında, 28 mm kalınlığında tahta veya deri kaplı iki demir halkadan oluşan asılma araçlarından her biri
-
[isim]
Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember
- FIRKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsan topluluğu
-
Siyasal topluluk, parti (I)
- "Mecliste, hâkim olan fırkanın, hükûmet teşkilini, muhalif ve ekalliyette bulunan bir fırkaya terk etmesi ise asla mevzubahis olamaz." (Atatürk)
-
Tümen
- "Benim burada bir fırka kumandanım vardı." (Peyami Safa)
-
[isim]
İnsan topluluğu
- SISKA
-
-
[sıfat]
Çok zayıf ve kuru, kaknem, çelimsiz, arık
- "... eskimiş zeytinyağında kızartıp meze diye sunduğu sıska balıkları geveliyoruz." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Karın boşluğuna su dolmuş olan
-
[sıfat]
Çok zayıf ve kuru, kaknem, çelimsiz, arık
- SOYKA
-
-
[isim]
Ölünün üzerinden çıkan giysi
-
[isim]
Ölünün üzerinden çıkan giysi
- ZIPKA
-
-
[isim]
Karadeniz kıyısı halkının giydiği dar paçalı potur
- "Karşı kahvenin çırağı bacağındaki zıpkasını örten futasıyla dört kahve getirdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Karadeniz kıyısı halkının giydiği dar paçalı potur
- ÇARKA
-
-
[isim]
Osmanlı ordusunda öncü görevi
-
[isim]
Osmanlı ordusunda öncü görevi
- PARKA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle askerin açık hava eğitimi ve manevra sırasında giydiği soğuğa karşı koruyucu, başlıklı bir çeşit üstlük
-
Genellikle gençlerin giydiği başlıklı bir tür üstlük
-
[isim]
Genellikle askerin açık hava eğitimi ve manevra sırasında giydiği soğuğa karşı koruyucu, başlıklı bir çeşit üstlük
- SAİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıldırım
- "Öteden saikalar parçalıyor afakı!" (Mehmet Akif Ersoy)
-
[isim]
Yıldırım
- İPEKA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Altın kökü
-
[isim]
Altın kökü
- ERİKA
-
-
[isim]
Süpürge otu
-
[isim]
Süpürge otu
- MARKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Resim veya harfle yapılan işaret
-
Bilet, para yerine kullanılan metal veya başka şeyden parça
-
Bir ticari malı, herhangi bir nesneyi tanıtmaya, benzerinden ayırmaya yarayan özel ad veya işaret
-
Tanınmış ürün, saygın kişi vb
-
[isim]
Resim veya harfle yapılan işaret