Başında ka olan 9 harfli 371 kelime var. Ka ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ka olan kelimeler listesine ya da sonu ka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ka bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARGAŞALI
-
- KARIKLAMA
-
-
[isim]
Meralarda yüzey akışını önlemek ve toprak nemini uzun süre koruyarak vejetasyonu geliştirmek için 1-1,5 m aralıklarla 10-15 cm kesitinde tesviye eğrilerine paralel küçük hendeklerin açılması
-
[isim]
Meralarda yüzey akışını önlemek ve toprak nemini uzun süre koruyarak vejetasyonu geliştirmek için 1-1,5 m aralıklarla 10-15 cm kesitinde tesviye eğrilerine paralel küçük hendeklerin açılması
- KAPAROZCU
-
-
[isim]
Yolsuzca veya zorla birinin malını ele geçiren kimse
- "Madrabaz ve kaparozcuların, hasta ve alillerin toplandığı bir merkezdir." (Burhan Felek)
-
[isim]
Yolsuzca veya zorla birinin malını ele geçiren kimse
- KATABİLME
- ...
- KARAMUSAL
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çifte demir atıldığında geminin dönmesiyle zincirlerin karışmasını önlemek için kullanılan, fırdöndüye bağlı zincir düzeni
- "Acaba bu gece limanda tek demirle yatabilecek miyim? Yoksa karamusal mı yapalım?" (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Çifte demir atıldığında geminin dönmesiyle zincirlerin karışmasını önlemek için kullanılan, fırdöndüye bağlı zincir düzeni
- KARARLAMA
-
-
[isim]
Kararlamak işi
-
[sıfat]
Karar verilerek yapılan, tahminî
-
[zarf]
Kararlayarak, tahminen
-
[isim]
Kararlamak işi
- KABİLİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yetenek
- "Köy kadınlarının taklitlerini bir maymun kabiliyetiyle yapıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Yetenek
- KARINLAMA
-
-
[isim]
Karınlamak işi
-
[isim]
Karınlamak işi
- KANADİYEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kanadalı tuzak avcılarının ceketlerine benzeyen içi kürklü veya pamuklu, şal yakalı, kemerli kruvaze ceket
-
Yaz aylarında giyilen bol ve geniş dikimli astarsız hafif ceket
-
[isim]
Kanadalı tuzak avcılarının ceketlerine benzeyen içi kürklü veya pamuklu, şal yakalı, kemerli kruvaze ceket
- KARASİNEK
-
-
[isim]
Böcekler sınıfının çift kanatlılar takımından, insan ve evcil hayvanların kanını emen, görünüşü ev sineğine benzeyen bir eklem bacaklı türü (Stomoxys calcitrans)
-
[isim]
Böcekler sınıfının çift kanatlılar takımından, insan ve evcil hayvanların kanını emen, görünüşü ev sineğine benzeyen bir eklem bacaklı türü (Stomoxys calcitrans)
- KARAYILAN
-
-
[isim]
Boyu uzun, başı iri pullarla örtülü, zararlı hayvanları yediği için tarıma yararlı, tehlikesiz bir yılan (Coluber)
-
[isim]
Boyu uzun, başı iri pullarla örtülü, zararlı hayvanları yediği için tarıma yararlı, tehlikesiz bir yılan (Coluber)
- KAPILANMA
-
-
[isim]
Kapılanmak işi
-
[isim]
Kapılanmak işi
- KAÇABİLME
- ...
- KAYBOLMAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[nsz]
Yitmek
- "Bu okuyuşta mısranın asıl mahiyeti olan deruni ahenk kaybolmuştur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Görünür olmaktan çıkmak, görünmez olmak
- "Kocası bu karanlıkta kaybolmuştu." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Yitmek
- KALKANCIK
-
-
[isim]
Tohum içerisinde embriyoyu besi dokuya bağlayan, onu besin deposundan ayıran ve besin maddelerini emerek embriyoya veren zar gibi ince ve kalkan şeklinde bir parça
-
[isim]
Tohum içerisinde embriyoyu besi dokuya bağlayan, onu besin deposundan ayıran ve besin maddelerini emerek embriyoya veren zar gibi ince ve kalkan şeklinde bir parça
- KARLANMAK
-
-
[nsz]
Kar ile örtülmek, kar ile kaplanmak
-
Ekranda görüntü siyah beyaz noktalarla kaplanmak
-
[nsz]
Kar ile örtülmek, kar ile kaplanmak
- KADIBOĞAN
- ...
- KAPRİSSİZ
-
-
[sıfat]
Kaprisi olmayan
-
[sıfat]
Kaprisi olmayan
- KAŞKARİKO
-
-
[isim]
Oyun, dolap, düzen
-
Yalan
- "Paraya, çıkara, günlük yaşamın kaşkarikolarına karşı ilgisizdirler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Oyun, dolap, düzen
- KABAHATLİ
-
-
[sıfat]
Kabahati olan, kusurlu, suçlu, töhmetli
- "Biz o zaman bu sözleri en kötü bir biçimde manalandırarak hanımı kabahatli bulmuştuk." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Kabahati olan, kusurlu, suçlu, töhmetli