Başında ka olan 8 harfli 458 kelime var. Ka ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ka olan kelimeler listesine ya da sonu ka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ka bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KANITSIZ
-
-
[sıfat]
Kanıtı olmayan
-
[sıfat]
Kanıtı olmayan
- KAPLATIŞ
-
-
[isim]
Kaplatma işi veya biçimi
-
[isim]
Kaplatma işi veya biçimi
- KASTARLI
-
-
[sıfat]
Kastarlanmış olan
-
[sıfat]
Kastarlanmış olan
- KAVRANIŞ
- ...
- KAHYALIK
- ...
- KARALAMA
-
-
[isim]
Karalamak işi
-
El alıştırmak için çok tekrarlanarak yazılan yazı
-
Üstünde düzeltmeler yapılan, temize çekilmemiş yazı taslağı, müsvedde
- "İlk şiirim olan bir türkü güftesini, Üsküp türkülerinde gördüğüm vezinle karalamaya başladım." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Leke sürme, kötülük yükleme
-
[isim]
Karalamak işi
- KAZANMAK
-
-
[-i]
Kazanç sağlamak
- "Bu beş lirayı bitirmeden ben para kazanmalıyım." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Olumlu, iyi bir sonuç elde etmek
- "Böyle yazılara hiç cevap vermeyiz ve yazı çok ağırsa dava açarak çok defa kazanırız." (Burhan Felek)
-
Çıkmak, isabet etmek
-
Edinmek, sahip olmak
- "Emniyetlerini kazanmak için bu esrar bir kimya gibi gizli kalmalıdır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Tutulmak, yakalanmak
- "Huy kazanmak."
- "Dert kazanmak."
-
Kendinden yana çekmek
- "Bu genç şairin dostluğunu kazanmak için hiçbir külfete katlanmadım." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-den]
Ele geçirmek, fethetmek, kazanç sağlamak
- "Düşmandan yer kazanmak."
-
Yenmek, galip gelmek
- "İşte kesin muharebeyi bu manevi kudret kazanacaktır." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[-i]
Kazanç sağlamak
- KARAİMCE
- ...
- KAVUŞMAK
-
-
[-e]
Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek
- "Biz 1923'te bir Mustafa Kemal'e kavuşmasaydık, gelecek zamanlara doğru yollarımızı tıkayan aşılmaz setleri yıkamazdık." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yokluğu çekilen veya çok istenen bir şeye erişmek, onu elde etmek
- "Vakitsiz kötürümleşen ruh, onun mucizesiyle ısındı, kımıldandı, doğruldu; bir sağlığa kavuşuyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Katılmak
- "Fırat ve Dicle gibi yan yana akıyorlar, sonra birbirine kavuşuyorlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[nsz]
Bir araya gelmek, birleşmek
- "Ceketin önü kavuşmuyor."
-
[nsz]
Güneş batmak
-
Varmak, ulaşmak
-
[-e]
Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek
- KALIPSIZ
-
-
[sıfat]
Kalıplanmamış olan
-
Biçimsiz, düzgün olmayan
- "Kalıpsız kırmızı büyük fesi, tıpkı bir ibik gibi duruyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Kalıplanmamış olan
- KAZAKLIK
-
-
[isim]
Karısına söz geçirme, dediğini yaptırma durumu
-
[isim]
Karısına söz geçirme, dediğini yaptırma durumu
- KAMYONCU
-
-
[isim]
Kamyonla taşıyıcılık yapan kimse
-
Kamyon kullanan sürücü
-
[isim]
Kamyonla taşıyıcılık yapan kimse
- KANAATLİ
-
-
[sıfat]
Kanaatkâr
-
[sıfat]
Kanaatkâr
- KANÇILAR
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Elçiliklerde, konsolosluklarda yazı ve evrak işlerini yürüten görevli
-
[isim]
Elçiliklerde, konsolosluklarda yazı ve evrak işlerini yürüten görevli
- KARTONET
- ...
- KAVAFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ucuz, özenmeden yapılmış ayakkabı, kemer, cüzdan vb. ürünler
-
[isim]
Ucuz, özenmeden yapılmış ayakkabı, kemer, cüzdan vb. ürünler
- KAŞIKLIK
-
-
[isim]
İçine kaşık, çatal, bıçak vb. konulan kap
-
[sıfat]
Kaşık yapmaya elverişli
- "Kaşıklık ağaç."
-
[sıfat]
Kaşığın alabileceği ölçüde
- "İki kaşıklık reçel."
-
[isim]
İçine kaşık, çatal, bıçak vb. konulan kap
- KADERSİZ
-
-
[sıfat]
Kötü talihi olan
- "Gel kadersizim, kimsesizim, kadersiz oğlumun muratsız oğlu gel!" (Yahya Kemal)
-
[sıfat]
Kötü talihi olan
- KAMBİYUM
-
-
[isim]
Çift çenekli bitkilerin gövde ve kökünde yer alan, yeni odun ve soymuk tabakaları oluşturarak bitkinin kalınlaşmasını sağlayan ve meristem hücrelerinden meydana gelen tabaka
-
[isim]
Çift çenekli bitkilerin gövde ve kökünde yer alan, yeni odun ve soymuk tabakaları oluşturarak bitkinin kalınlaşmasını sağlayan ve meristem hücrelerinden meydana gelen tabaka
- KATMANLI
-
-
[sıfat]
Katmanları olan, katmanlardan oluşan, tabakalı
-
[sıfat]
Katmanları olan, katmanlardan oluşan, tabakalı