Başında ka olan 6 harfli 248 kelime var. Ka ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ka olan kelimeler listesine ya da sonu ka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ka bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KANTİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kışla, fabrika, okul vb. yerlerde yiyecek ve içecek maddelerinin satıldığı yer
-
Bu gibi kurumlarda işletilen ve yalnız o kuruma bağlı kimselerin yemek yediği lokanta
-
[isim]
Kışla, fabrika, okul vb. yerlerde yiyecek ve içecek maddelerinin satıldığı yer
- KAZEVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saz veya kamıştan örülmüş büyük sepet, zembil
-
[isim]
Saz veya kamıştan örülmüş büyük sepet, zembil
- KALLEŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sözünde durmayıp bir işin yüzüstü kalmasına yol açan
- "Gene gülümsüyordu ama artık kalleş bir hınç vardı gülümseyişinde." (Tarık Buğra)
-
Birine gizlice kötülük eden
-
[sıfat]
Sözünde durmayıp bir işin yüzüstü kalmasına yol açan
- KARSLI
- ...
- KAPÇIK
-
-
[isim]
Küçük kap
-
Boş mermi kovanı
- "Fişek kapçığı."
-
Tahıl tanelerinde kabuk
-
[isim]
Küçük kap
- KADRAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sinema ve fotoğrafçılıkta görüntüyü çerçeve içine alma
-
[isim]
Sinema ve fotoğrafçılıkta görüntüyü çerçeve içine alma
- KARAİM
- ...
- KARATE
-
-
[isim]
Ayak ve yumruk vuruşları üzerine kurulu, Japon kökenli bir dövüş yöntemi
-
[isim]
Ayak ve yumruk vuruşları üzerine kurulu, Japon kökenli bir dövüş yöntemi
- KAÇGÖÇ
-
-
[isim]
Dinî bir anlayışla Müslüman kadınların erkeklere görünmemeleri, bir arada oturup konuşmaktan kaçınmaları
- "Kaçgöç zamanında bile o erkekten ürkmezdi." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Dinî bir anlayışla Müslüman kadınların erkeklere görünmemeleri, bir arada oturup konuşmaktan kaçınmaları
- KANADA
- ...
- KAPILI
-
-
[sıfat]
Kapısı olan
-
Özellikle resmî bir işte çalışan
-
[sıfat]
Kapısı olan
- KASLAN
- ...
- KAĞŞAK
-
-
[sıfat]
Eskimiş, gevşemiş, dağılmaya yüz tutmuş (eşya, yapı)
- "Kağşak sandalyede rahat edilmez."
-
[sıfat]
Eskimiş, gevşemiş, dağılmaya yüz tutmuş (eşya, yapı)
- KAKULE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zencefilgillerden, sıcak iklimlerde yetişen güzel kokulu bir bitki (Elettaria cardamomum)
-
Bu bitkinin bahar olarak kullanılan tohumu
-
[isim]
Zencefilgillerden, sıcak iklimlerde yetişen güzel kokulu bir bitki (Elettaria cardamomum)
- KALECİ
-
-
[isim]
Bazı top oyunlarda kalenin önünde durarak topun kaleye girmesini önlemekle görevli oyuncu
- "Sonra topu en yükseğe kaleciler vurur, çıkarırlar." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bazı top oyunlarda kalenin önünde durarak topun kaleye girmesini önlemekle görevli oyuncu
- KAPSÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şişe kapağı
-
Ateşli silahlarda horozun veya iğnenin çarpmasıyla ateş alan, bir tür özel barutla dolu, küçük, yuvarlak metal parça
-
Oyuncak tabancalarda kullanılan, şerit biçiminde iki kâğıt tabaka arasına konmuş patlayıcı madde
-
Laboratuvarlarda kullanılan yarım küre biçimindeki kap
-
Raflı mobilyalarda rafları taşımak için yan tablalara açılan deliklere çakılan ortası delik ve silindir biçimli metal veya plastik araç
-
Oturma mobilyalarının, masa, sehpa vb. eşyaların ayaklarının altına çakılan, genellikle üç tırnaklı veya ortadan çivili, tepesi bombeli, kalın sacdan pres yapılarak elde edilen araç
-
Bazı bitkilerde tohumları içinde taşıyan kuru kabuk
-
Bir organı veya yapıyı çevreleyen kese biçiminde zar
-
Bazı ilaçların, kolay yutulmak üzere içine konulduğu, ilacın yapısını etkilemeyen jelatinden kap
-
[isim]
Şişe kapağı
- KARGİR
- ...
- KAYPAK
-
-
Kayagan, kaygan
- "Kaypak bir yol."
-
Dönek
-
Kayagan, kaygan
- KAHHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kahredici, kahreden, yok edici
- "İsviçre Alpleri'nde geceleri kahhar bir karanlık bastırıyor." (Atilla İlhan)
-
Her şeyi yok eden (Tanrı)
-
[sıfat]
Kahredici, kahreden, yok edici
- KAYNAR
-
-
[sıfat]
Kaynamakta olan
- "Bir kaynar su kazanından dışarı fırlar gibi kendini caddenin serin havasına attı." (Peyami Safa)
-
Çok sıcak
-
[isim]
Yeni doğum yapmış anneye ve konuklara sunulan tatlı içecek
-
[isim]
Kaynak, pınar
-
[isim]
Kaynarca
-
[sıfat]
Kaynamakta olan