Sonunda k olan 4 harfli 142 kelime var. K harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde k harfi olan kelimeler listesine ya da başında k harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EŞİK

  1. [isim] Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak
    • "Sofaya açılan kapının eşiğine gelmişti." (Tarık Buğra)
    • "Sevginin, merhametin eşiğini atlayanlar, ıstırabın gömleğini de kendiliğinden giyinirler." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
  2. Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer
    • "Adımlarını eşikten atarken saraydan ne vakit ve ne duygularla çıkacaklarını kendileri de bilmiyorlardı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  3. Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını
    • "Dünya yeni bir ekonomik bunalımın eşiğinde."
  4. Karalar üzerinde veya deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar
  5. Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü
  6. Bir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhsal, fizyolojik nokta

IRAK

  1. [sıfat] Uzak
    • "Sesin ıraktan gelir, yürek deler." (Memduh Şevket Esendal)

MEŞK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir öğretmenin, aynısını yazmaları için öğrencilerine verdiği yazı örneği
    • "Her sabah saatlerce keman meşk ederek yanık birtakım havalar çalarmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Esasen hemen onun meşk vereceği kızları getirmiş, ona takdim etmişti." (Halide Edip Adıvar)
  2. Yazı veya müzikte alışmak ve öğrenmek için yapılan çalışma, el alıştırması
  3. Yazı veya müzik dersi

MİSK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Asya'nın yüksek dağlarında yaşayan bir tür erkek ceylanın karın derisi altındaki bir bezden çıkarılan güzel kokulu madde
  2. Mis

İPEK

  1. [isim] İpek böceği kozaları çözülerek çıkarılan ve dokumacılıkta kullanılan çok ince, esnek ve parlak tel
    • "Hamam takımları hep sırma ve ipek işlemeli imiş." (Salâh Birsel)
  2. [sıfat] Bu telden yapılmış
    • "İpek gömlek. İpek çorap."

KÜNK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Pişmiş toprak veya betondan yapılmış kalın su borusu, büz
    • "Bir gün bu künklerin bir tanesinin, bir yerinden delinmiş olduğu görülür." (Sait Faik Abasıyanık)

İNAK

  1. [isim] Dogma

CILK

  1. [sıfat] Bozularak kokmuş (yumurta)
  2. Cıvık
    • "Çok çamurlu, cılk yollarda çoğu kadın olan köylüler, toplanmış bizi seyrediyorlardı." (Halide Edip Adıvar)
  3. İrinlenmiş
    • "Uyuzlunun bilekleri cılk yara içindeydi." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Sözünün eri olmayan

İLİK

  1. [isim] Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık

İNEK

  1. [isim] Dişi sığır
  2. Çok çalışan öğrenci
  3. İbne
  4. [sıfat] Aptal, bön

ÜNİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Tek, eşi olmayan

AKİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kalseduan kuvarsının bir türü olan, yüzük taşı, mühür vb. yapmakta kullanılan, türlü renklerde, yarı saydam, parlak ve değerli bir taş
    • "Kabartmaların ortalık yerine de akik ve Necef taşlar serpiştirilmiştir." (Salâh Birsel)

GONK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Keçe veya bez kaplı bir tokmakla vurularak uzun süreli ses veren, tepsi biçiminde, madenî bir çalgı
  2. Bazı saatlerde belirli zamanları bildiren zil düzeneği
  3. Boksta her raundun başlangıç ve bitimini bildiren ses verici araç

TRÜK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sinema veya tiyatroda teknik ustalıkla yapılan gösteri
    • "Eleştirmenlerce sırf orijinalite trüğü olarak değerlendiriliyordu." (Haldun Taner)

OLUK

  1. [isim] Bir şeyin akmasına yarayan üst yanı açık boru
    • "Değirmen oluğu."
    • "Para oluk gibi akıyordu Nahit'e." (Tarık Buğra)
  2. Yağmur sularını damların kenarlarına toplayıp akıtan yatay konumlu, genellikle çinko boru
    • "Oluklardan kol gibi buzlar sarkıyordu." (Tarık Buğra)
  3. Bir şeyin üzerinde oyulmuş yol

ŞARK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğu

ARAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ter
  2. Pirinç ve şeker kamışından elde edilen bir tür rakı

STOK

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bir satış yerinde satışa hazır bulundurulan malların tümü, istif
  2. Bir sanayi dalında yararlanılan ham, işlenmiş veya yarı işlenmiş maddelerin tümü
  3. Bir gereksinimi karşılayacak maddeden çok miktarda yığma, istif
  4. Satılmamış, istif edilmiş mal
    • "Bir kasabada tütün stoku mu buldu, hemen paraya çevirir." (Falih Rıfkı Atay)

UÇAK

  1. [isim] Kanatlarının altına havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı, tayyare

ABAK
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü