Başında k olan 8 harfli 1134 kelime var. K harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde k harfi olan kelimeler listesine ya da sonu k harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında k bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KATRANLI

  1. [sıfat] Üzerine katran sürülmüş olan
  2. İçine katran karışmış veya karıştırılmış olan
  3. Birleşiminde katran olan

KILAPTAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Pirinç, bakır, kalay vb. madenlerden çekilerek gümüş ve altın yaldız vurulmuş ince metal iplik
  2. Pamuk ipliğine sırma katılarak eğrilmiş iplik
  3. [sıfat] Bu tür iplikten yapılmış

KİTABEVİ

  1. [isim] Kitap satılan yer, kitapçı dükkânı

KLORLAMA

  1. [isim] Klorlamak işi, klor katma

KOÇLANMA

  1. [isim] Koçlanmak işi

KOKAİNCİ

  1. [isim] Kokain üreten, içen veya satan kimse

KUTLULUK

  1. [isim] Kutlu olma durumu

KALITSAL

  1. [sıfat] Kalıtımsal, irsî

KATBEKAT

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [zarf] Kat kat

KUTLAMAK

  1. [-i] Mutlu bir olaya sevinildiğini söz, yazı veya armağanla anlatmak, tebrik etmek
  2. Önemli bir olayın gerçekleşmesinin yıl dönümü dolayısıyla tören yapmak, tesit etmek
    • "Ben her sene 11 mayısta doğum günümü kutlarım." (Burhan Felek)

KAÇIRTMA

  1. [isim] Kaçırtmak işi

KANTARON

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kızılkantarongillerden, hekimlikte kullanılan, sarı çiçekli, acı köklü, küçük bir bitki (Gentiana lutea)
  2. Birleşikgillerden, sarı, mavi, kırmızı çiçekli türleri bulunan otsu bir bitki (Centaurea)

KARABİNA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Namlusu genellikle yivli, kısa ve hafif bir tüfek
    • "O devirlere ait baltalar, karabinalar, paslanmamış çelikleriyle müzelerimizdedir." (Orhan Seyfi Orhon)

KAVMİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kavmin kendine özgü özellikleri
  2. Bir kimsenin bağlı olduğu kavme göre durumu
  3. Kavme bağlılık
    • "Ne anane ne mazi ne vatan ne kavmiyet tanırdı." (Refik Halit Karay)

KAVRAMAK

  1. [-i] Elle sıkıca tutmak
    • "Çocuğu koltuk altlarından kavrayıp kaldırdı." (Necati Cumalı)
  2. Bir nesne veya düşünceyi her yönünü anlamak, iyice anlamak
    • "İnsanoğlu gerçeğin bir parçasını kavradı mı bütününü kavradığı düşüne kapılır." (Salâh Birsel)
  3. Motorlu araçlarda debriyaj pedalı görev yapmak
  4. Motorlu araçlarda lastik yolu kavramak

KEHRİBAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Süs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla kadar türlü renklerde, yarı saydam, kolay kırılır ve bir yere hızlıca sürtüldüğünde hafif cisimleri kendine çeken, fosilleşmiş reçine, samankapan, kılkoparan
    • "Önümdeki kutuda elmas, akik, zümrüt, necef, sedef, kehribar vesaire gibi yüz kadar küçük küçük taşlar vardı." (Ömer Seyfettin)
    • "Üstelik tütünler kehribar gibiydi bu yıl." (Necati Cumalı)
  2. [sıfat] Bu reçineden yapılmış
    • "İki aydır kayıp sarı kehribar tespihini görünce sevindi." (Necati Cumalı)

KERTİLME

  1. [isim] Kertilmek işi

KİRALAMA

  1. [isim] Kiralamak işi
  2. Bir taşınır veya taşınmazın kullanım hakkının bir kuruluş tarafından belli bir süre içinde ve belli bir kira karşılığında kiracıya verilmesi, anlaşmaya göre kira süresinin bitiminde mülkiyetin kiracıda bırakılabilmesi durumu

KOLALAMA

  1. [isim] Kolalamak işi, kola

KUMKAZAN

  1. [isim] Kemirgenlerden, Afrika'nın güneyinde yaşayan bir memeli türü (Bathyergus maritimus)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü