Başında k olan 7 harfli 959 kelime var. K harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde k harfi olan kelimeler listesine ya da sonu k harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında k bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KESİKLİ
-
-
[sıfat]
Kesikleri olan
-
Aralıklarla süren, duraklamalar yapan (elektrik akımı)
- "Kesikli akım."
-
[sıfat]
Kesikleri olan
- KOKTEYL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Türlü içkiler karıştırılarak yapılan içki
-
Yeri ve zamanı önceden belirlenen, ayaküstü sohbetlerin yapıldığı içkili toplantı
- "Kokteylde yorulmuştum, içtiklerim de baş ağrısı yapmıştı." (Refik Halit Karay)
-
Karışım
- "Çiçek kokteyli."
-
[isim]
Türlü içkiler karıştırılarak yapılan içki
- KÜMÜLÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Küme bulut
-
[isim]
Küme bulut
- KAPANCI
-
-
[isim]
Kapanın başında bulunan görevli, tartıcı
-
[isim]
Kapanın başında bulunan görevli, tartıcı
- KARİYER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir meslekte uzmanlık
- "Yok, Hamlet gibi başladım. Hamlet gibi bitireceğim. Benim için bu bir kariyer meselesidir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bir meslekte uzmanlık
- KAZASIZ
-
-
[sıfat]
Kazaya uğramadan yapılan
- "Kazasız bir yolculuk."
-
[zarf]
Kazasız bir biçimde
- "Kazasız geldik."
-
[sıfat]
Kazaya uğramadan yapılan
- KREOZOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çeşitli katranların damıtılmasından elde edilen ve hekimlikte kullanılan, keskin kokulu bir sıvı
-
[isim]
Çeşitli katranların damıtılmasından elde edilen ve hekimlikte kullanılan, keskin kokulu bir sıvı
- KUÇUŞMA
- ...
- KEFALET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik
- "O zamanlarda her sene kefaletleri yüzünden bin lira, iki bin lira ödemek mecburiyetinde kalınmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik
- KÜFLÜCE
-
-
[isim]
Mantar hastalığı
-
[isim]
Mantar hastalığı
- KÜLAHSI
-
-
[sıfat]
Külahı andıran, külaha benzeyen, külah gibi, külahımsı
-
[sıfat]
Külahı andıran, külaha benzeyen, külah gibi, külahımsı
- KÜLLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü
- "Fatih külliyesi."
-
[isim]
Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü
- KÜREMSİ
-
-
[sıfat]
Küreye benzeyen
-
[isim]
Eğriliği azar azar değişen ve biçimi küreye yakın olan katı cisim
-
[sıfat]
Küreye benzeyen
- KUYUMCU
-
-
[isim]
Değerli metal ve taşlardan bilezik, küpe vb. süs eşyası yapan veya satan kimse, mücevherci, cevahirci
- "Kuyumcu vitrini önünde nadir bir zümrüdü seyrettiğim sırada yanıma sokulmuş..." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Değerli metal ve taşlardan bilezik, küpe vb. süs eşyası yapan veya satan kimse, mücevherci, cevahirci
- KAYAĞAN
-
-
[sıfat]
Üzerinde kolaylıkla kayılan, kaypak
- "Kayağan bir toprak."
-
[sıfat]
Üzerinde kolaylıkla kayılan, kaypak
- KEKELİK
-
-
[isim]
Kekemelik
-
[isim]
Kekemelik
- KİLERCİ
-
-
[isim]
Saraylarda, büyük konaklarda kiler işlerini yöneten kimse
-
[isim]
Saraylarda, büyük konaklarda kiler işlerini yöneten kimse
- KILIFLI
-
-
[sıfat]
Kılıfı olan veya kılıf içinde bulunan
-
[sıfat]
Kılıfı olan veya kılıf içinde bulunan
- KİREÇÇİ
-
-
[isim]
Kireç taşından kireç elde eden veya satan kimse
-
[isim]
Kireç taşından kireç elde eden veya satan kimse
- KOŞULLU
-
-
[sıfat]
Şartlı, meşrut
-
Şartlanmış olan
-
[sıfat]
Şartlı, meşrut