Başında k olan 6 harfli 677 kelime var. K harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde k harfi olan kelimeler listesine ya da sonu k harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında k bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KASNAK
-
-
[isim]
Enli çember
- "Eski mahalledeki bir kız gibi kasnak işlesin." (Halide Edip Adıvar)
-
Kalbur, tel vb. şeylerin tahta çemberi
-
Nakış işlemek için gergef gibi kullanılan, kumaşı germeye yarayan, tahtadan çember
-
Bir sütunun gövdesini oluşturan silindir biçimindeki taşların her biri
-
Kıyıları oluk biçiminde pervazlı, metal ve tahtadan yapılmış çember
-
Pehlivanların giydikleri kispetin bele gelen bölümü
-
Makinelerde, bir milden başka mile hareket geçiren kayışların takıldığı demir çember
-
[isim]
Enli çember
- KAVRAK
-
-
[isim]
Ateş yakmak için kullanılan kuru yaprak, ince dal
-
[isim]
Ateş yakmak için kullanılan kuru yaprak, ince dal
- KONFOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Günlük hayatı kolaylaştıran maddi rahatlık
- "Fazla konfor temin edemezsek kusurumuza bakmazlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Günlük hayatı kolaylaştıran maddi rahatlık
- KOZLUK
- ...
- KAVRAM
-
-
[isim]
Bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, konsept, nosyon
- "Herkesin kendine özgü bir mutluluk kavramı vardır." (Haldun Taner)
-
Nesnelerin veya olayların ortak özelliklerini kapsayan ve bir ortak ad altında toplayan genel tasarım, konsept, mefhum, nosyon
-
Karın zarı, periton
-
Tutam, avuç dolusu
-
[isim]
Bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, konsept, nosyon
- KEVSER
- ...
- KÖFTER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzüm şırasıyla nişasta kaynatılıp dökülerek kesildikten sonra kurutulan bir çeşit pestil
-
[isim]
Üzüm şırasıyla nişasta kaynatılıp dökülerek kesildikten sonra kurutulan bir çeşit pestil
- KALİTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nitelik
- "Saatin kalitesi, kurgu mekanizmasında yani zembereğindedir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Üstün nitelikli
- "Kalite şarap."
-
[isim]
Nitelik
- KAYGIN
-
-
[isim]
Gebe deve
-
[isim]
Gebe deve
- KOŞNİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kırmız böceğinin güzel lal boya çıkarılan bir türü, kabuklu bit (Coccus coeti)
-
[isim]
Kırmız böceğinin güzel lal boya çıkarılan bir türü, kabuklu bit (Coccus coeti)
- KESENE
-
-
[isim]
Sözleşme, yazılı anlaşma
-
[sıfat]
Götürü, toptan
- "Şimdi bu, kesene işlerine girişiyor, mekteplere ekmek veriyor. Trabzonlu bir ortakla bir eskici koltukçu dükkânı işletiyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sözleşme, yazılı anlaşma
- KINAMA
-
-
[isim]
Kınamak işi, ayıplama, takbih
-
[isim]
Kınamak işi, ayıplama, takbih
- KISACA
-
-
[sıfat]
Oldukça kısa, biraz kısa
- "Mutfakta kısaca boylu, kısıkça sesli, başı yazma yemeni, sırtı örme hırkalı ihtiyarca bir hanımla karşılaştık." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Kısa olarak, özetle
- "O hafta çocukluk arkadaşı ile iki defa daha kısaca görüşebildi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Oldukça kısa, biraz kısa
- KOTLET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pirzola
-
[isim]
Pirzola
- KIŞLIK
-
-
[isim]
Kışın oturulan yapı, yer
- "Sıcak yaz aylarını geçirmek için deniz kenarlarına, kırlara, tepelere kaçanlar, şimdi birer birer kışlıklarına dönüyorlar." (Ahmet Haşim)
-
[sıfat]
Kışa özgü, kış için
- "Kışlık giysi."
-
[isim]
Kışın oturulan yapı, yer
- KİBRİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir ucu sürtünme sonucu yanabilecek birleşimde olan küçük tahta veya karton parçası
- "Arada bir parlayıp sönen kibrit ışıklarında bağıra bağıra sövüp sayan erkekler..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İçinde bu parçaları bulunduran küçük kutu
-
Kükürt
-
[isim]
Bir ucu sürtünme sonucu yanabilecek birleşimde olan küçük tahta veya karton parçası
- KOLALI
-
-
[sıfat]
İçinde kola bulunan
-
Kolalanmış
- "Kolalı sert yaka, boğazda şişen gazel damarını sıkıyor." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kolalanarak kullanılan
- "Kolalı gömlekler artık moda değil."
-
[sıfat]
İçinde kola bulunan
- KAMYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Motorlu büyük yük taşıtı
- "Garajın içinde birkaç tane aletle bir de ufak kamyondan başka bir şey yoktu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Bu taşıtın taşıyabildiği miktarda olan
- "Bir kamyon askerle birkaç otomobil getirdiler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Motorlu büyük yük taşıtı
- KAVELA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Halatların dikişlerinde kullanılan demir veya ağaç kama
-
[isim]
Halatların dikişlerinde kullanılan demir veya ağaç kama
- KERTİK
-
-
[sıfat]
Kertilmiş olan
-
[isim]
Kertilmiş yer, gedik, çentik
-
[sıfat]
Kertilmiş olan