Başında k olan 3 harfli 69 kelime var. K harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde k harfi olan kelimeler listesine ya da sonu k harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında k bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAY

  1. [isim] Yağmur, yaz yağmuru

KIĞ

  1. [isim] Koyun, keçi veya deve pisliği

KÜS

  1. [sıfat] Küsmüş, dargın
    • "Bu sınıfta küs çocuklar var."

KOM

  1. [isim] Ağıl, davar ağılı
  2. Yayla evi
  3. Bir kimseye ait küçük yerleşim yeri, koy, çiftlik

KIZ

  1. [isim] Dişi çocuk
    • "Düşüncesi bu noktaya gelince birdenbire Azize'nin küçük kızını hatırladı." (Halide Edip Adıvar)
    • "Kız gibi oğlan."
    • "Sen kızı kandıracaksın, sonra kaynananla gidip kızı isteyeceksin." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bakire
    • "Bulursam namuslu bir kızla evleneceğim." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "Yemekten sonra sürgün herifin aklını yoklamak için, kızım sana dedim, gelinim sen işit, demeye getirip sordu." (Kemal Tahir)
  3. Üzerinde kadın resmi bulunan iskambil kâğıdı
    • "Karo kızı."
    • "Şimdi de kucağında evirip çevirdiği İngiliz malı, kız gibi mavzerine bakıyor, gözlerini ondan ayırmıyordu." (Tarık Buğra)
  4. [ünlem] Dişi cinsten birine daha yaşlı biri tarafından kullanılan bir seslenme sözü

KAH
...
KEŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yağı alınmış sütten veya yoğurttan yapılan peynir
  2. Kış için kurutulan yağsız, tuzsuz yoğurt

KOK

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen, birleşiminde kömürden çok daha az oranda uçucu madde bulunan katı yakıt, kok kömürü

KAK

  1. [isim] Elma, armut vb. meyvelerin kurutulmuşu
    • "Armut kakı."
    • "Kayısı kakı."
  2. [sıfat] Zayıf ve kuru (kimse)

KOÇ

  1. Damızlık erkek koyun
  2. Sağlıklı, gürbüz genç erkek

KEZ

  1. [isim] Bazı sayı sıfatlarıyla birlikte kullanılarak bir olayın ve olgunun her bir tekrarlanışını bildiren söz, defa, kere, sefer
    • "İki kez İstanbul'a gittim."

KİŞ
...
KOZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ceviz
    • "Artık iki taraf da son kozlarını oynamak, sonlarının üzerine yürümek zorunda idiler." (Tarık Buğra)
    • "Mümeyyiz Efendi varsın bekçi ile kozunu pay etsin..." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. İskambil oyunlarında diğer kâğıtları alabilen, onlara üstün tutulan belirli renk ve işaretteki kâğıt
    • "Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu." (Ömer Seyfettin)
  3. Başarı fırsatı olan elverişli durum, saldırış ve savunma fırsatı
    • "Başvurduğu bu olağanüstü tabiyede varlığını değil, yokluğunu koz olarak kullanmıştır." (Haldun Taner)
  4. Karşısındakini alt edecek etkili şey

KEK

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Ana maddeleri yumurta, un ve şeker olan, içerisine kuru üzüm, kakao, fındık vb. konularak fırında pişirilen tatlı çörek
  2. Aptal, bön (kimse)

KUR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri
    • "Resmî kura göre doların değeri yeniden ayarlandı."
  2. Düzey

KAP

  1. [isim] İçi gaz, sıvı veya katı herhangi bir maddeyi alabilen oyuk nesne
    • "Aynı yazar bu kabına sığamayan oyuncunun el, kol, yüz kıpırtılarını da şöyle dile getirir." (Salâh Birsel)
  2. Kap kacak
  3. Türlü şeylerin taşınması veya saklanması için kullanılan torba, kılıf, çanta, sepet, sandık vb
  4. Kapak, cilt

KAŞ

  1. [isim] Gözlerin üzerinde kemerli birer çizgi oluşturan kısa kıllar
    • "Aşçıbaşı, kırçıl kaşlarını biraz daha çatıp karşıma çömeliyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Dönüp ardına baktı, bakmasıyla kaşlarını çatması bir oldu, yüzü kararıverdi." (Burhan Günel)
    • "El yanında yıkar gider kaşını / Tenhalarda gülüşünü sevdiğim." (Ruhsati)
    • "Kaşla göz arasında eline bir mikrofon verdiklerinden adamın sesi herkesi bastırır oldu." (Haldun Taner)
  2. Kemerli ve çıkıntılı şey veya yer
    • "Altın yüzük yaptırdım, kaşı sensin sevdiğim" (Halk türküsü)
  3. Sarp kayalık, uçurum
  4. Eyerin ön ve arkasındaki çıkıntılı bölüm
  5. Duvar, bağ ve bahçelerde toprak yığarak yapılan sınır, set

KET

Kelime Kökeni : Ermenice

  1. [isim] Engel

KAV

  1. [isim] Ağaçların gövdesinde veya dallarında yetişen bir tür mantardan elde edilen ve çabuk tutuşan, süngerimsi madde
  2. Yılanın deri değiştirirken attığı deri

KES

  1. [isim] Genellikle yakmak için kullanılan iri saman

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü