Başında kıp olan 32 kelime var. Kıp ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kıp olan kelimeler listesine ya da sonu kıp ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kıp bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KIPIRDAKLIK, KIPIRDANMAK, KIPIRDAŞMAK, KIPIRDATMAK, KIPIŞTIRMAK, KIPRAYIŞSIZ
KIPIRDAMAK, KIPIRDANMA, KIPIRDAŞMA, KIPIRDATMA, KIPIRTISIZ, KIPIŞTIRMA, KIPKIRMIZI, KIPRAYIŞLI
KIPIRDAMA, KIPIRTILI
KIPÇAKÇA, KIPIKLIK, KIPIRDAK, KIPKIZIL, KIPRAMAK, KIPRAYIŞ, KIPTİLİK
KIPIRTI, KIPIŞIK, KIPRAMA
KIPÇAK, KIPKIP, KIPMAK
KIPIK, KIPMA, KIPTİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIPIRDAKLIK
-
-
[isim]
Kıpırdak olma durumu
- "Bu, formunda kalabilmesi ve fikrinin kıpırdaklığı için lazımdı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Kıpırdak olma durumu
- KIPRAYIŞSIZ
-
-
[sıfat]
Kıpırtısı olmayan, kıpırtısız
- "Baştan kuyruğa varıncaya kadar hiç farkında değilmiş gibi kıprayışsız bir bekleyiş..." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[sıfat]
Kıpırtısı olmayan, kıpırtısız
- KIPIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Göz kapaklarını üst üste birçok kez açıp kapamak
-
[-i]
Göz kapaklarını üst üste birçok kez açıp kapamak
- KIPIRDATMAK
-
-
[-i]
Kımıldatmak, yerinden oynatmak
-
[-i]
Kımıldatmak, yerinden oynatmak
- KIPIRDANMAK
-
-
[nsz]
Kıpırdamak
-
[nsz]
Kıpırdamak
- KIPIRDAŞMAK
-
-
[nsz]
Kımıldamak, kıpır kıpır etmek
- "Gözlerimin önünde hayaller kıpırdaştı." (Reşat Enis)
-
[nsz]
Kımıldamak, kıpır kıpır etmek
- KIPIRDATMA
-
-
[isim]
Kıpırdatmak işi
-
[isim]
Kıpırdatmak işi
- KIPKIRMIZI
-
-
[sıfat]
Her yanı kırmızı
- "Annemin kıpkırmızı gözleri, bana rüya görmediğimi söylediler." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Kız utancından kıpkırmızı kesilmiş." (Ömer Seyfettin)
- "Orhan'ın pembe esmer yüzü kıpkırmızı olmuştu." (Tarık Buğra)
-
Çok parlak kırmızı
-
[sıfat]
Her yanı kırmızı
- KIPIRDANMA
-
-
[isim]
Kıpırdanmak işi veya durumu
- "Kaymakam, boynunda havlu, kapı önüne çıkınca kadının gövdesinde hafif bir kıpırdanma oldu." (Adalet Ağaoğlu)
-
[isim]
Kıpırdanmak işi veya durumu
- KIPIŞTIRMA
-
-
[isim]
Kıpıştırmak işi
-
[isim]
Kıpıştırmak işi
- KIPIRTISIZ
-
-
[sıfat]
Kıpırtısı olmayan
- "Pembe mum alevleri, ortalığın sükûnu kadar kıpırtısızdı." (Cahit Uçuk)
-
[zarf]
Kıpırtısı olmadan
- "Dümen başında kıpırtısız duran adam, hiçbir şey bilmiyor." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[sıfat]
Kıpırtısı olmayan
- KIPIRDAŞMA
-
-
[isim]
Kıpırdaşmak işi
-
[isim]
Kıpırdaşmak işi
- KIPIRDAMAK
-
-
[nsz]
Kımıldamak, sürekli ve hafifçe oynamak, kıpırdanmak
- "Kıpırdamadan, nefes almadan apartmanı tarassut ediyordu." (Aka Gündüz)
-
[nsz]
Kımıldamak, sürekli ve hafifçe oynamak, kıpırdanmak
- KIPRAYIŞLI
-
-
[sıfat]
Kıpırtılı
-
[sıfat]
Kıpırtılı
- KIPIRTILI
-
-
[sıfat]
Kıpırtısı olan
-
[sıfat]
Kıpırtısı olan
- KIPIRDAMA
-
-
[isim]
Kıpırdamak, kıpırdanmak işi
-
[isim]
Kıpırdamak, kıpırdanmak işi
- KIPIKLIK
-
-
[isim]
Kıpık olma durumu
-
[isim]
Kıpık olma durumu
- KIPTİLİK
- ...
- KIPÇAKÇA
- ...
- KIPKIZIL
-
-
[sıfat]
Her yanı kızıl
-
Çok kızıl
-
Aşırı, koyu
-
[sıfat]
Her yanı kızıl