Sonunda kım olan 22 kelime var. KIM ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kım olan kelimeler listesine ya da başında kım olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
SARISALKIM
MORSALKIM
BİRTAKIM, FOTOAKIM
BIRAKIM
KIMKIM, KIRKIM, SALKIM, TALKIM, ZIKKIM
ALKIM, BAKIM, ÇAKIM, ÇIKIM, KAKIM, RAKIM, SIKIM, TAKIM, TIKIM, YAKIM, YIKIM
AKIM
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SARISALKIM
-
-
[isim]
Baklagillerden, salkım durumunda sarı çiçekleri bulunan, bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen bir ağaç (Laburnum anagyroides)
-
[isim]
Baklagillerden, salkım durumunda sarı çiçekleri bulunan, bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen bir ağaç (Laburnum anagyroides)
- MORSALKIM
- ...
- FOTOAKIM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Fotoelektrik olayından elde edilen akım
-
[isim]
Fotoelektrik olayından elde edilen akım
- BİRTAKIM
-
-
[sıfat]
Kimi, bazı
- "Aklından son süratle birbirini tutmaz, birtakım düşünceler geçiyordu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Kimi, bazı
- BIRAKIM
-
-
[isim]
Bırakma işi
-
[isim]
Bırakma işi
- SALKIM
-
-
[isim]
Üzüm gibi, birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan meyve
- "Bunu görünce Behzat da iki salkım muzu oradakilere dağıtmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
Ana saptan çıkan yan çiçekleri, sapları hep aynı uzunlukta olan çiçek durumu
-
Baklagillerden, salkım durumunda mor çiçekler açan ve çoğu asma gibi çardağa sarılan ağaç türü ve çiçeği (Wistaria sinensis)
-
Topla atılan demir parçaları
-
[isim]
Üzüm gibi, birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan meyve
- KIMKIM
-
-
[sıfat]
Ağır ağır konuşan (kimse)
-
Her işinde ağır davranan (kimse)
-
[sıfat]
Ağır ağır konuşan (kimse)
- KIRKIM
-
-
[isim]
Davarların kırkılması işi
-
Davarların kırkıldıkları mevsim
-
[isim]
Davarların kırkılması işi
- TALKIM
-
-
[isim]
Ana sapın bir çiçekle sonuçlandığı, büyümeyi yan sapların sürdürdüğü bir tür uzama biçimi
-
[isim]
Ana sapın bir çiçekle sonuçlandığı, büyümeyi yan sapların sürdürdüğü bir tür uzama biçimi
- ZIKKIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zehir, ağı
-
İçki ve sigara
- "Bu zıkkım haramdır, insana zararı vardır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Zehir, ağı
- YIKIM
-
-
[isim]
Yıkma işi
-
Yok olmaya sebep olabilecek şey, büyük zarar, felaket
- "Evin içinde günlük kokusu, papaz uluması bizim için yıkımdır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Vücuda verilen çeşitli ilaçların yol açtığı zarar
-
Yadımlama
-
[isim]
Yıkma işi
- YAKIM
-
-
[isim]
Yakma işi
- "Anız yakımı."
-
Önemli bir olay üzerine yakılmış türkü
-
[isim]
Yakma işi
- KAKIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sansargillerden, yazın esmer kırmızı, kışın beyaz renkli kürkü değerli, etçil hayvan, as, ermin (Mustela erminea)
-
[isim]
Sansargillerden, yazın esmer kırmızı, kışın beyaz renkli kürkü değerli, etçil hayvan, as, ermin (Mustela erminea)
- ÇIKIM
- ...
- TAKIM
-
-
[isim]
Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman
-
Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk
- "Memur takımından olduğumuzdan böyle evlerde oturamazdık, daha doğrusu alışkın değildik." (Muammer İzgü)
-
Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, grup, ekip, trup
- "Orta oyunu takımı."
-
Birbirini tamamlayan şeylerin tümü
- "Kadın kahve takımlarını alıp çıktı." (Necati Cumalı)
-
Sigara ağızlığı
-
Aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda topluluk
- "Anlaşıldı, Sabit Bey ağabey takımı, Sinekli Bakkal Sokağı'ndan geçerken artık sağa sola bakmaz, kimseye omuz vurmaz oldu." (Halide Edip Adıvar)
-
Benzer, gibi
- "... bu takım düşünceler arasında, dün sütçüye verilen paranın üstünün eksik geldiğini de hatırlıyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bölüğü oluşturan birliklerden her biri
- "Bu binayı merkez taburundan bir takım bekleyecek." (Ömer Seyfettin)
-
Canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik
-
Bir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu
-
Bir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri
-
Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu
-
[isim]
Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman
- ÇAKIM
-
-
[isim]
Kıvılcım
-
Şimşek
-
[isim]
Kıvılcım
- RAKIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yükselti
-
[isim]
Yükselti
- BAKIM
-
-
[isim]
Bakma işi
-
Bir şeyin iyi gelişmesi, iyi bir durumda kalması için verilen emek
- "Bahçe bakım ister."
-
Birinin beslenme, giyinme vb. gereksinimlerini üstlenme ve sağlama işi
-
[isim]
Bakma işi
- TIKIM
-
-
[isim]
Ağzın alabileceği büyüklükte lokma
-
[isim]
Ağzın alabileceği büyüklükte lokma
- ALKIM
-
-
[isim]
Gökkuşağı
-
[isim]
Gökkuşağı