Başında kı olan 5 harfli 64 kelime var. Kı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kı olan kelimeler listesine ya da sonu kı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIDEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir görevde rütbece eskilik
- "Ali Fuad Bey de parti komitacılığının düşmanı olanlar gibi nizam, kıdem ve kanun adamı kalmıştır." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir görevde geçirilen süre
-
[isim]
Bir görevde rütbece eskilik
- KILIF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap
- "Bütün vücudu sanki ziftten bir kılıf içine tıkılmış gibi idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe
-
[isim]
Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap
- KISIM
-
-
[isim]
Avuç dolusu
-
[isim]
Avuç dolusu
- KIZIK
- ...
- KIŞIN
-
-
[zarf]
Kış mevsiminde, kış süresince
- "Cuma ve pazartesi geceleri, kışın Aksaray'daki evimizde boza partisi verilirdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Kış mevsiminde, kış süresince
- KIYIŞ
-
-
[isim]
Kıyma işi veya biçimi
-
[isim]
Kıyma işi veya biçimi
- KISAÇ
- ...
- KISIT
-
-
[isim]
Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması
-
Bunama, mahkûm olma vb. nedenlerden dolayı kanunun, bir kimsenin malını, parasını istediği gibi kullanmasına ve harcamasına engel olması, kısıtlılık, kısıtlama, hacir
-
[isim]
Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması
- KINIK
- ...
- KIRMA
-
-
[isim]
Kırmak işi
-
Kumaşın katlanmasıyla yapılan giysi süsü, pili
-
Kırılmış veya dövülmüş tahıl
- "Buğday kırması."
-
Basılı kâğıtları forma durumuna getirmek için belli yerlerinden bükme ve katlama işi
-
[sıfat]
Ortasından kırılarak doldurulan (tüfek)
- "Mustafa, kırma tüfeğe bir kurşun sürdü." (Yahya Kemal)
-
[sıfat]
Melez
- "Arap kırması bir at."
-
[sıfat]
Yabancı etkilerle özgün niteliğini yitirmiş olan
-
[isim]
Kırmak işi
- KIZMA
-
-
[isim]
Kızmak işi
- "Şimdi artık kızma sırası bana gelmişti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kızmak işi
- KIRKI
-
-
[isim]
Kırkma işi
-
Davarların yün veya kıllarını kırkmaya yarayan makasa benzer araç
-
[isim]
Kırkma işi
- KIYAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İslam inancına göre, ölümden sonra yeniden dirilip ayağa kalkma
-
Namazda ayakta durma
-
Ayağa kalkma, ayakta durma
-
Bir işe girişme, kalkışma, teşebbüs etme
-
Ayaklanma, başkaldırma, karşı gelme
- "Planlı ihtilalin, planlı kurtuluş, kıyam ve savaşının ilk basamağı buydu." (Etem İzzet Benice)
-
[isim]
İslam inancına göre, ölümden sonra yeniden dirilip ayağa kalkma
- KIYGI
-
-
[isim]
Haksızlık, gadir
-
Zulüm
-
[isim]
Haksızlık, gadir
- KITAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vuruşma, birbirini öldürme
-
Savaş
-
[isim]
Vuruşma, birbirini öldürme
- KIŞRİ
- ...
- KIMIL
-
-
[isim]
Yarım kanatlılardan, sap, çiçek, yaprak ve başakları emerek veya yiyerek ekin hastalığına yol açan, vücudu kalkana benzeyen zararlı bir böcek (Aelia rostrata)
-
[isim]
Yarım kanatlılardan, sap, çiçek, yaprak ve başakları emerek veya yiyerek ekin hastalığına yol açan, vücudu kalkana benzeyen zararlı bir böcek (Aelia rostrata)
- KISIK
-
-
[sıfat]
Kısılmış olan
-
Boğuk, güçlükle çıkan (ses)
- "Sonra kısık fakat ateşli, tutkun bir kadın sesi korkuyla, hiddetle haykırdı." (Halide Edip Adıvar)
-
Hafifçe aralanmış, yumulmuş olan (göz kapağı)
-
[isim]
Kanyon
-
[sıfat]
Kısılmış olan
- KILIK
-
-
[isim]
Bir kimsenin giyinişi, dış görünüşü, giyim, üst baş, kıyafet, kisve
- "Delikanlı kopuklar, kılıklarından, giyinişlerinden belli oluyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
- "Hepsinden önce kılığına bir çekidüzen vermeli idi..." (Haldun Taner)
-
Bir kimsenin resmi, fotoğraf
-
[isim]
Bir kimsenin giyinişi, dış görünüşü, giyim, üst baş, kıyafet, kisve
- KIRCA
-
-
[sıfat]
Hafif kırlaşmış
- "Tıknaz, kırca, kısa sakallı, kırmızı yüzlü bir efendi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Hafif kırlaşmış