Sonunda iş olan 5 harfli 55 kelime var. İŞ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde iş olan kelimeler listesine ya da başında iş olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SERİŞ
-
-
[isim]
Serme işi veya biçimi
-
[isim]
Serme işi veya biçimi
- SEKİŞ
-
-
[isim]
Sekmek işi veya biçimi
- "Ahtapot kısa kısa sekişlerle usulcacık geminin yanına yanaşıyordu." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Sekmek işi veya biçimi
- GİRİŞ
-
-
[isim]
Girme işi veya biçimi
- "Fakülteye her girişimde ilk selamlaştığım o olurdu." (Haldun Taner)
-
Bir yapıda içeri geçilen yer, methal, antre
- "Evin girişi pek dar."
-
Bir eserin konusunu tanıtarak kolay kavranmasını sağlayan, ön sözden sonra yer alan bölüm, methal
-
Bir anlatımda gelişme bölümüne hazırlık yapmayı sağlayan bölüm, girizgâh
-
Bir bilime hazırlık amacıyla yazılan eser
- "Dil bilimine giriş."
-
Bir müzik parçasında baştaki bölüm, methal
-
[isim]
Girme işi veya biçimi
- BİLİŞ
-
-
[isim]
Canlının, bir nesne veya olayın varlığına ilişkin bilgili ve bilinçli duruma gelmesi, vukuf
- "Eyfel'in büyük bir kule olduğunu bilmek cinsinden bir biliş..." (Memduh Şevket Esendal)
- "Hiç kimse bu kara yağız garip yiğide biliş çıkmadı." (Kemal Tahir)
-
Bildik, tanıdık, dost
-
[isim]
Canlının, bir nesne veya olayın varlığına ilişkin bilgili ve bilinçli duruma gelmesi, vukuf
- ÇİZİŞ
-
-
[isim]
Çizme işi veya biçimi
-
[isim]
Çizme işi veya biçimi
- BİTİŞ
-
-
[isim]
Bitme işi veya biçimi, bitme, sona erme
- "Romanlarda olduğu gibi bir başlangıç, bir bitiş arzu ediyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Final
-
[isim]
Bitme işi veya biçimi, bitme, sona erme
- GERİŞ
-
-
[isim]
Germe işi
-
Dağların ve tepelerin üst kısmı, sırt
-
[isim]
Germe işi
- DİLİŞ
-
-
[isim]
Dilme işi veya biçimi
-
[isim]
Dilme işi veya biçimi
- KEŞİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hristiyanlarda, manastırda yaşayan, evlenmemiş papaz, karabaş, rahip
- "Büyük din adamlarının keşiş hayatı sürmesi boşuna mı dersiniz?" (Haldun Taner)
-
[isim]
Hristiyanlarda, manastırda yaşayan, evlenmemiş papaz, karabaş, rahip
- MAFİŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
"Yok, kalmadı" anlamında kullanılan bir söz
- "Bende para mafiş!"
-
[isim]
Bir çeşit yumurtalı ve hafif hamur tatlısı
-
[ünlem]
"Yok, kalmadı" anlamında kullanılan bir söz
- SEZİŞ
-
-
[isim]
Sezme işi veya biçimi
- "Huzura ulaşınca olağanüstü bir seziş ve özdeşleşme yetkisine varmış oluyordu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Sezme işi veya biçimi
- KAPİŞ
- ...
- ÇEKİŞ
-
-
[isim]
Çekme işi veya biçimi
- "Bir düğümü bir çekişte açmak imkânını temin eden kesik ip ucunu bulunca durdular." (Peyami Safa)
-
Bir motorun çekme gücü
- "Benim arabanın çekişi çok iyi."
-
Ağız kavgası
-
[isim]
Çekme işi veya biçimi
- GELİŞ
-
-
[isim]
Gelme işi veya biçimi
- "Keklik gibi taştan taşa sekerek / Gerdan açıp gelişini sevdiğim." (Ruhsati)
-
[isim]
Gelme işi veya biçimi
- REVİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gidiş, yürüyüş
-
Üslup
-
Tutum, yol
-
[isim]
Gidiş, yürüyüş
- DEYİŞ
-
-
[isim]
Deme, söyleme işi
- "Peki deyişleri de akılları yattığı için değil, korkuları ağır bastığı için oldu." (Tarık Buğra)
-
Söyleme biçimi, anlatım biçimi, üslup
-
Bir kimsenin bir konuyla ilgili anlattıkları, ifade
-
Halk şiiri, halk türküsü
- "Karacaoğlan'ı okudukça deyişin önemini daha iyi anlarız." (Nurullah ataç)
-
Semahla birlikte yalnızca bağlama eşliğinde ağır tempoda söylenen bir tür beste
-
[isim]
Deme, söyleme işi
- GENİŞ
-
-
[sıfat]
Eni çok olan, enli, vâsi
- "Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu." (Peyami Safa)
- "Bu vahim skandalı, bu mahdut dışarlık çocuğu niçin bu kadar geniş karşılıyordu?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı
- "Bu ağaç, bir geniş bostan duvarının dış tarafında idi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Bol (elbise)
-
Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın, makro
- "Geniş anlamlı."
-
Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat
- "Besbelli geniş, olabildiğince umursamaz görünmek istiyordu." (Atilla İlhan)
-
Çok
- "Geniş iş alanları sağlandı."
-
[sıfat]
Eni çok olan, enli, vâsi
- FİNİŞ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bitme
-
Varış
-
[isim]
Bitme
- DEĞİŞ
-
-
[isim]
Değme işi veya biçimi
- "Buğdayı pirinçle değiş etmek."
-
Değişim
-
[isim]
Değme işi veya biçimi
- KESİŞ
-
-
[isim]
Kesme işi veya biçimi
-
[isim]
Kesme işi veya biçimi