Başında iş olan 8 harfli 20 kelime var. İş ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde iş olan kelimeler listesine ya da sonu iş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında iş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İŞLETMEK
-
-
[-i]
İşlemesini sağlamak, çalıştırmak
- "Trenlerimizi odunla işletiyorduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir şeyi, bir kimseyi, bir yeri kullanarak veya çalıştırarak yarar sağlamak
- "O havali işçileri arasında gücü, kuvveti ile o kadar tanınmıştı ki herkes onu tarlasında işletmek isterdi." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Üzerine işleme yaptırmak
- "Adamcağız üşenmeden çarşı pazar dolaşıyor, kızına üşenmeden çerçeveletmek ve işletmek için ucuz atlaslar, kadifeler, ipekler ... satın alıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Şaka ve birtakım yalanlarla sezdirmeden birini kandırmak veya onunla eğlenmek
- "Sana yalan söylemişler, dalga geçmişler, işletmişler seni." (Atilla İlhan)
-
[-i]
İşlemesini sağlamak, çalıştırmak
- İŞİTİLİŞ
- ...
- İŞGALİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İşgal edilen yere ödenen ücret veya vergi
-
[isim]
İşgal edilen yere ödenen ücret veya vergi
- İŞLEKLİK
-
-
[isim]
İşlek olma durumu
-
[isim]
İşlek olma durumu
- İŞLERLİK
-
-
[isim]
Gereken sonucu verecek nitelikte çalışma durumu
-
[isim]
Gereken sonucu verecek nitelikte çalışma durumu
- İŞÇİBAŞI
- ...
- İŞLEMECİ
-
-
[isim]
Elle oyma, nakış vb. yapan kimse
-
[isim]
Elle oyma, nakış vb. yapan kimse
- İŞSİZLİK
-
-
[isim]
İşsiz kalma, iş bulamama durumu
- "Ben yazarlıkla işsizliğin zorluğundan yakınıyordum, o tiyatronun belalarından..." (Çetin Altan)
-
Bir iş yeri için durgunluk dönemi
- "Burada işsizlikten patlayan esnaf hele birkaç memur bir eğlence çıktığına seviniyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
İşsiz kalma, iş bulamama durumu
- İŞLEVSİZ
-
-
[sıfat]
İşlevi olmayan
-
[sıfat]
İşlevi olmayan
- İŞTAHSIZ
-
-
[sıfat]
Yemek yeme isteği olmayan, boğazsız
- "Hizmet erim sefertasıyla akşam yemeğini getirdi. İştahsızım. Yemeğin tadı tuzu yok." (Erhan Bener)
-
İsteksiz
-
[sıfat]
Yemek yeme isteği olmayan, boğazsız
- İŞARETÇİ
-
-
[isim]
İşaret veren kimse veya nesne
-
[isim]
İşaret veren kimse veya nesne
- İŞLENMEK
-
-
[nsz]
İşleme işi yapılmak
- "Baş tarafına, büyük yatlarda olduğu gibi yaldızlı bir çiçek işlenmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
İşleme işi yapılmak
- İŞLEMELİ
-
-
[sıfat]
Üstünde işlemeler bulunan
- "Çekiştikleri şey işlemeli bir kitap açacağı." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Üstünde işlemeler bulunan
- İŞARETLİ
-
-
[sıfat]
İşareti olan, işaretle belirlenmiş olan
-
[sıfat]
İşareti olan, işaretle belirlenmiş olan
- İŞTEŞLİK
-
-
[isim]
İşteş olma durumu
-
[isim]
İşteş olma durumu
- İŞLETMEN
-
-
[isim]
Operatör
-
[isim]
Operatör
- İŞKİLSİZ
-
-
[sıfat]
İşkil içinde bulunmayan, kuşkusu olmayan, vesvesesiz
- "Memur tek kelime ile karşılık veriyor. Basit, aydınlık ve işkilsiz." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
İşkil içinde bulunmayan, kuşkusu olmayan, vesvesesiz
- İŞLEVSEL
-
-
[sıfat]
İşlevle ilgili, fonksiyonel
-
[sıfat]
İşlevle ilgili, fonksiyonel
- İŞİTİLME
-
-
[isim]
İşitilmek işi
-
[isim]
İşitilmek işi
- İŞLEMSEL
- ...