Başında iş olan 7 harfli 36 kelime var. İş ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde iş olan kelimeler listesine ya da sonu iş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında iş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İŞKENCE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir kimseye maddi veya manevi olarak yapılan aşırı eziyet
-
Düşüncelerini öğrenmek amacıyla birine uygulanan eziyet
- "Ona, evimize niçin geldiğini sormak işkencesini de yaptım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Aşırı gerginlik, sıkıntılı durum, azap
- "Beklemek işkencesi yüreğini fena didiklemeye başladı." (Peyami Safa)
-
Vidalı bir tür sıkıştırma aracı
-
[isim]
Bir kimseye maddi veya manevi olarak yapılan aşırı eziyet
- İŞLEVCİ
-
-
[isim]
İşlevi yerine getiren kimse veya nesne
-
Bir işletmede yapılacak işlerin kararlarının alındığı bölüm
-
[isim]
İşlevi yerine getiren kimse veya nesne
- İŞPORTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gezici satıcıların mallarını koymaya yarayan yayvan sepet veya bu işi gören, ona benzer araç, sergi
-
Açıkta yapılan satış
-
[isim]
Gezici satıcıların mallarını koymaya yarayan yayvan sepet veya bu işi gören, ona benzer araç, sergi
- İŞSEVER
- ...
- İŞTİHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ün salma, tanınma
-
[isim]
Ün salma, tanınma
- İŞKOLİK
- ...
- İŞVEREN
-
-
[isim]
İşçileri ücretle çalıştıran gerçek veya tüzel kişi, çalıştıran, patron
- "Fabrikaları, atölyeleri gezin, işçilerle, işverenlerle konuşun." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
İşçileri ücretle çalıştıran gerçek veya tüzel kişi, çalıştıran, patron
- İŞLENTİ
-
-
[isim]
İşleme yöntemi
-
[isim]
İşleme yöntemi
- İŞÇELİK
- ...
- İŞTİRAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ortaklık, ortak olma, paydaşlık
- "Mediha kendinin iştirak etmediği herhangi bir davranışa düşmandır." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir işte yer alma, paydaşlık etme
-
Bir işe, bir düşünceye katılma, katılım
-
Katılma
-
[isim]
Ortaklık, ortak olma, paydaşlık
- İŞVESİZ
- ...
- İŞVEBAZ
- ...
- İŞLEMCİ
-
-
[isim]
Bilgisayar programlarının herhangi bir dilinde yazılmış programı, bilgisayarda işletmeyi sağlayan programlar topluluğu
-
Bir bilgisayarda verilen komutları yorumlayan ve yürüten birim
-
[isim]
Bilgisayar programlarının herhangi bir dilinde yazılmış programı, bilgisayarda işletmeyi sağlayan programlar topluluğu
- İŞLETME
-
-
[isim]
İşletmek işi
-
Tarım, sanayi, ticaret, bankacılık vb. iş alanlarında, kâr amacıyla bir sermaye yatırılarak kurulan kurum
- "Adam, büyük bir film işletme ortaklığının sahibiydi." (Necati Cumalı)
-
Bu kuruluşu verimli bir duruma getirip kazanç sağlama yöntemi
-
İş yeri
-
[isim]
İşletmek işi
- İŞLENME
-
-
[isim]
İşlenmek işi
-
[isim]
İşlenmek işi
- İŞÇİLİK
-
-
[isim]
İşçi olma, işçi niteliğinde olma durumu
-
Yaptığı iş karşılığı işçiye verilen ücret
-
İşçi emeği, yapılış, işleme niteliği
- "Hepsi de üslup ve işçilik bakımından aynı milletin damgasını taşımaktadır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
İşçi olma, işçi niteliğinde olma durumu
- İŞGALCİ
-
-
[sıfat]
İşgal eden, ele geçiren (kimse)
- "İşgalci güçler."
-
[sıfat]
İşgal eden, ele geçiren (kimse)
- İŞKİLLİ
-
-
[sıfat]
İşkil içinde bulunan, kuşkulu, kuruntucu, vesveseli, müvesvis
- "Biraz işkilli olmayan bir adamı, düştüğü yanlışlıktan kurtarmak kolay değildir." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
İşkil içinde bulunan, kuşkulu, kuruntucu, vesveseli, müvesvis
- İŞİTSEL
-
-
[sıfat]
İşitimle ilgili
-
[sıfat]
İşitimle ilgili
- İŞİTMEK
-
-
[-i]
Kulakla algılamak, duymak
- "Doktorun sesini işitince koştu, yanakları kırmızı, gözleri parlıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Haber almak
-
[nsz]
Kendisine söylenilmek
- "Gayet sert bir adam olan hesap hocasından boyuna azar işitiyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Kulakla algılamak, duymak