Sonunda is olan 5 harfli 34 kelime var. İS ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde is olan kelimeler listesine ya da başında is olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

İS, Sİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MİLİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Savaş sırasında orduya yardımcı olarak toplanan silahlı halk gücü
  2. Bazı ülkelerde yardımcı güvenlik gücü
    • "Şehirde fenalık olmasın diye yerli İslamlardan milis teşkil ediyorlar." (Ömer Seyfettin)

METİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Melez

KAVİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir eğrinin sınırlı bir kısmı, eğmeç
    • "Sabah güneşi, duvara bir altın kavis çekti." (Yusuf Ziya Ortaç)

İBLİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şeytan
  2. Kötü, düzenci kimse
    • "Ne iblistir o Sezai, bir ben bilirim, bir de Allah..." (Atilla İlhan)

HARİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Açgözlü

MUNİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Alışılan, alışılmış, yabancı olmayan
  2. Cana yakın, uysal, sevimli
    • "Ağlamaktan renkleri silinmiş zannolunan küçük munis gözleriyle bakıyordu." (Orhan Seyfi Orhon)
  3. Uygun
    • "Bu fikir birdenbire bana o kadar munis, yapılabilmesi o kadar kolay göründü ki hemen yola düştüm." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

OFRİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Salepgillerden, çiçekleri sinek, örümcek gibi birtakım böcekleri andıran, yumrulu, otsu bir bitki (Ophrys)

KASİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kara yolunda oluşmuş çukurlar ve tümsekler
  2. Yollarda araçların hızını düşürmek için yapılan, türlü biçimlerde tümsek
  3. Bir yolun doğrultusunu dik kesen bir yandan öbür yana geçen ark

İNDİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir harf üzerine konulan işaret
  2. Bir harf, benzer fakat yine de değişik biçimlerde iki veya daha çok kez kullanılmak istendiğinde harfin üstüne veya altına eklenen ayırıcı işaret
  3. Bir kökün derecesini göstermek için kök işaretinin kolları arasına konulan sayı

SOSİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kıyılmış, baharat katılmış etle, tütsüleme, pişirme vb. işlemlerden sonra yapılan bir tür sucuk
    • "Bir sosis daha yese öğle yemeğinden vazgeçebilirdi pekâlâ."

VARİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Toplardamar genişlemesi, ordubozan

HABİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kötü, alçak, soysuz (kimse)
  2. Kötücül (bazı hastalıklar veya urlar)
    • "Bir sinek vardır, sokarsa habis çıban yapar, tedavisi zordur." (Refik Halit Karay)

SELİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Akıcı

KULİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sahnenin gerisinde ve yanlarında bulunan bölüm
    • "Sahneye girişlerinde kuliste sırasını bekliyorlardı." (Necati Cumalı)
  2. Borsa dışında alışveriş yeri
  3. Bir amaca ulaşabilmek için ilgili kişiler arasında özel çalışma yapılan yer
  4. Bir işin, bir hareketin gizli hazırlık konuşması
    • "Lozan'daki Türk heyetinin kulisleri hakkında pek az şey biliyoruz." (Haldun Taner)

KİLİS
...
LEMİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] El ile dokunarak duyma, bir şeye el ile dokunma

MURİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Miras bırakan

TENİS

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Ağla ortasından ikiye bölünen bir alanda tek veya çift oyuncuların raketle karşılıklı vurdukları, çeldikleri topu, belli kurallara göre, karşılanamayacak biçimde birbirlerinin alanına düşürerek sayı kazanmaları esasına dayanan oyun, alan topu

SİLİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kum, çakmak taşı, kuvars vb. silisyumun oksijenli birleşimleri

NEFİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öz varlık, kişilik
    • "Çoğunu kendi nefsini kurtarmak için öldürmüştü." (Ömer Seyfettin)
    • "Nefsine uyanların, zevkten başka bir şey tanımayanların, hayvanlardan ne farkı var?" (Ömer Seyfettin)
    • "Riyakârlığı da bir türlü nefsine yediremiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. İnsanın yeme içme vb. gereksinimlerinin bütünü

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü