Başında is olan 7 harfli 60 kelime var. İs ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde is olan kelimeler listesine ya da sonu is ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında is bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İS, Sİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İSTETİŞ
- ...
- İSLAMCI
- ...
- İSLEMEK
-
-
[-i]
İse tutup karartmak
-
[-i]
İse tutup karartmak
- İSTERİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Histerik
- "Ama içten gelme ferah bir gülüşle değil de sinirli, isterik bir gülüşle güldü." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Histerik
- İSKOÇYA
- ...
- İSTİDAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaradılıştan gelen veya sonradan edinilmiş yetenek
- "Her bulunduğu yerin hâkim ve sahibi kesilmek istidadında bir erkekti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yeteneği olan kimse
- "Belki de büyük bir istidat düşmüştü elimize..." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Yaradılıştan gelen veya sonradan edinilmiş yetenek
- İSNADEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Dayanarak
-
[zarf]
Dayanarak
- İSTİNAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dayanma, yaslanma
- "Bizden evvelki zamanların tarihleri ekseriyetle indi vesikalara istinat etmiştir." (Aka Gündüz)
-
Güvenme, kuvvet alma
-
Bir şeyi kanıt sayma
-
[isim]
Dayanma, yaslanma
- İSTETME
-
-
[isim]
İstetmek işi
-
[isim]
İstetmek işi
- İSTİNAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mahkemenin verdiği kararı kabul etmeyerek bunu istinaf mahkemesine götürme
-
[isim]
Mahkemenin verdiği kararı kabul etmeyerek bunu istinaf mahkemesine götürme
- İSTİSNA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimse veya bir şeyi benzerlerinden ayrı tutma
- "İlk heves günleri istisna edilirse beni sever bile görünmeye kalkışmadı." (Halide Edip Adıvar)
-
Genelden ayrı, kural dışı olma, ayrıklık
-
Ayrı tutulan kimse veya şey
-
[isim]
Bir kimse veya bir şeyi benzerlerinden ayrı tutma
- İSKELET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih
-
Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü
-
Bir şeyi oluşturan temel çatı
- "Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir eserin genel planı
- "Bir romanın iskeleti."
-
[sıfat]
Çok zayıf
-
[sıfat]
Kuru, çıplak
- "Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih
- İSKİLİP
- ...
- İSVİÇRE
- ...
- İSKEMLE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Arkalıksız sandalye
- "İskemlelerin maroken minderlerinden kendime yatak yapıyordum." (Çetin Altan)
-
Üstüne sigara tablası, çiçek vazosu vb. konulan küçük masa
-
Sandalye
- "Verilen iskemleleri, ısmarlanmak istenen kahveleri reddetti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Arkalıksız sandalye
- İSTEKLİ
-
-
[sıfat]
Bir şeye karşı isteği olan
-
[sıfat]
Bir şeye karşı isteği olan
- İSTİĞNA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Önerilen bir işe karşı nazlanma, nazlı davranma
-
Doygunluk, gönül tokluğu
-
[isim]
Önerilen bir işe karşı nazlanma, nazlı davranma
- İSTİFÇİ
-
-
[isim]
Malları, eşyayı istif eden görevli
-
Stokçu
-
[isim]
Malları, eşyayı istif eden görevli
- İSTEYİŞ
-
-
[isim]
İsteme işi veya biçimi
-
[isim]
İsteme işi veya biçimi
- İSİMLİK
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Üzerine ad yazılan şey
-
[isim]
Üzerine ad yazılan şey