Sonunda ir olan 7 harfli 38 kelime var. İR ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ir olan kelimeler listesine ya da başında ir olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜŞAVİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Danışman
-
[isim]
Danışman
- MÜZEVİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Arabozan
-
[sıfat]
Arabozan
- CEZAYİR
- ...
- MUGAYİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Uymaz, aykırı
-
[sıfat]
Uymaz, aykırı
- BELEMİR
-
-
[isim]
Mavikantaron
-
[isim]
Mavikantaron
- KELEPİR
-
-
Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınan veya alınabilecek olan şey, okazyon
- "Ben akıllı olmasaydım, bu kelepiri elden kaçırırdım." (Aka Gündüz)
-
Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınan veya alınabilecek olan şey, okazyon
- MÜCAVİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yakın komşu olan
- "Mücavir alan."
-
[sıfat]
Yakın komşu olan
- TENEŞİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzeride ölü yıkanan ayaklı tahta, salacak
- "Ben bu duvara dayalı şeyin teneşir olduğunu bilmiyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Pis herif, o huyundan vazgeçmez. Onu ancak teneşir paklayacak!" (Orhan Kemal)
-
[isim]
Üzeride ölü yıkanan ayaklı tahta, salacak
- EĞİRDİR
- ...
- MÜESSİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dokunaklı
-
Etkili, sonuçlu
- "Cümlelerin altında hafif müessir bir eda vardı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Etken
-
[sıfat]
Dokunaklı
- İĞDEMİR
-
-
[isim]
Marangozlukta ağaç delmek için kullanılan çelik araç
-
[isim]
Marangozlukta ağaç delmek için kullanılan çelik araç
- BİREBİR
-
-
[sıfat]
Etkisi kesin olan
- "Bu yoldaki irfan, pek terbiyeli, pek nazik köleler yetiştirmek için birebirdi." (Halikarnas Balıkçısı)
-
İstenildiği gibi, uygun
-
[sıfat]
Etkisi kesin olan
- CEVAHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Elmas, yakut vb. değerli taşlar, mücevher
- "Bunların bazısının cevahirle süslenmiş mineli kapakları bulunur." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Elmas, yakut vb. değerli taşlar, mücevher
- MUHABİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Basın ve yayın organlarına haber toplayan, bildiren veya yazan kimse
- "Ben de Tanin muhabiri olarak aynı trenle gidecektim." (Falih Rıfkı Atay)
-
Herhangi bir kuruluşun çalışmasıyla ilgili olarak merkezle başka bir ülke arasında bağlantıyı sağlayan görevli
- "Banka muhabir üyesi."
-
[isim]
Basın ve yayın organlarına haber toplayan, bildiren veya yazan kimse
- PALİKİR
- ...
- TEBEŞİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Toz zerreciklerinden oluşan, çizdiği yerde iz bırakan, beyaz veya açık renkte kireçli kaya
-
Bu maddeden yapılan, kara tahta, duvar vb. yüzeylere yazı yazmak için kullanılan, beyaz veya renkli çubuk
- "Tahta başında, elimde tebeşir, sallanıyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Toz zerreciklerinden oluşan, çizdiği yerde iz bırakan, beyaz veya açık renkte kireçli kaya
- YERİDİR
-
-
"layıktır, uygundur, münasiptir" anlamında kullanılan bir söz
- "Yer bakır gök demir kesilmiş, günlerden beri deniz karış karış aranmış, balık yoktur." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Sinemada zar zor bir yer bulduk."
- "Etrafını zehirleye zehirleye yaşadıktan sonra hâlâ insanlar ona kendi aralarında bir yer veriyorlardı." (Mahmut Yesari)
- "Hakkın var imam, hakkın var, yerden göğe kadar hakkın var." (Memduh Şevket Esendal)
-
"layıktır, uygundur, münasiptir" anlamında kullanılan bir söz
- AKSEDİR
-
-
[isim]
Kaplaması mobilyacılıkta kullanılan, açık kahverengi öz odunlu olan bir ağaç (Thuya occidentalist)
-
[isim]
Kaplaması mobilyacılıkta kullanılan, açık kahverengi öz odunlu olan bir ağaç (Thuya occidentalist)
- YEDİGİR
- ...
- HANİDİR
-
-
ne vakittir, epey zamandır, çoktan beri
- "Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede?" (Ziya Gökalp)
- "Garson, hani ya kahve nerede ? Bir saattir bekliyorum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Arkasından, hanidir gizlediği ağır bir suçu itiraf edermiş gibi fısıltıyla ekledi." (Atilla İlhan)
-
ne vakittir, epey zamandır, çoktan beri