Sonunda inde olan 18 kelime var. İNDE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde inde olan kelimeler listesine ya da başında inde olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

13 Harfli Kelimeler

MUVACEHESİNDE

12 Harfli Kelimeler

RADDELERİNDE

11 Harfli Kelimeler

BALIKETİNDE, BERABERİNDE, MESABESİNDE, NİHAYETİNDE

10 Harfli Kelimeler

ELİBELİNDE

9 Harfli Kelimeler

SAYESİNDE

8 Harfli Kelimeler

AKABİNDE, BEYNİNDE, NEZDİNDE, SAATİNDE, ÜZERİNDE, VAKTİNDE

7 Harfli Kelimeler

İNDİNDE, YERİNDE

6 Harfli Kelimeler

İÇİNDE

5 Harfli Kelimeler

ZİNDE


Kelime bulma makinesi

D E N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

DENİ, DİNE

3 Harfli Kelimeler

DİN, EDİ, İDE

2 Harfli Kelimeler

DE, EN, İD, İN, NE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MUVACEHESİNDE

  1. [zarf] Bir durum karşısında

RADDELERİNDE

  1. [zarf] Sularında
    • "Ertesi sabah on iki raddelerinde kalkılır ve beyler iki buçuğa, üçe doğru işlerine giderlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

BALIKETİNDE

  1. [sıfat] Ne şişman ne zayıf olan (kadın)
    • "Bu, balıketinde, kumral ve genç bir hanımdı." (Ömer Seyfettin)

NİHAYETİNDE

  1. [zarf] Sonunda

MESABESİNDE

  1. [zarf] Yerinde, değerinde, hükmünde
    • "Bu davetler, âdeta, diplomasi tarikatının ayinleri mesabesindedir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

BERABERİNDE

  1. [zarf] Yanında
    • "Beraberinde arkadaşını da getirdi."

ELİBELİNDE

  1. [isim] Halı ve kilimlere yapılan, ellerini beline koymuş insan figürünü andıran bir tür motif

SAYESİNDE

  1. [zarf] Bir şeyden dolayı, sebebiyle, yardımıyla
    • "Çocuk öğrenmişse, ne yapmışsa Ramazan'ın sayesinde yapmıştı." (Halide Edip Adıvar)
    • "Sayende sayeban olduk İstanbul şehri / Sayende sebil olduk, aç kaldık, sefil olduk." (Atilla İlhan)

SAATİNDE

  1. [zarf] Önceden belirlenen, düşünülen vakitte

NEZDİNDE

  1. [zarf] Yanında, huzurunda, gözetiminde

ÜZERİNDE

  1. [zarf] Üstünde
    • "Donanan minareler sanki yolun üzerinde yakılan meşalelerdir." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Klasik yazarlarımızın yapıtları üzerinde durmak, hepimiz için bir görev." (Selim İleri)
    • "Hasılı ne yaptı yaptı, elektrikli süpürge üzerinde kaldı." (Haldun Taner)
  2. ... ile ilgili, üzerine
    • "Hacı Ömer'in hatırı için gecelerce başımı soğuk su ile ıslatarak kitaplar üzerinde çalıştım." (Reşat Nuri Güntekin)

VAKTİNDE

  1. [zarf] Önceden belirlenen, düşünülen vakitte
    • "Geceyi geçireceğimiz kaza merkezine vaktinde yetişmemiz şüpheye giriyor." (Reşat Nuri Güntekin)

BEYNİNDE

  1. [zarf] Arasında
    • "Bu ölçüler halk lisanında döner, halk beyninde görüşülür." (Burhan Felek)

AKABİNDE

  1. [zarf] Arkasından, hemen arkadan, ardından, hemen ardından
    • "Kulağı iki kesik tırnak kıskacına aldıktan sonra başı şiddetle sağa sola sarsar, akabinde yanaklarda patlayan iki şimşek alevi gözlerden çıkar." (Ahmet Rasim)

İNDİNDE

  1. [zarf] Bir kimseye göre
    • "Onun indinde varlığın, dirliğin, bir kara mangır kadar dahi hükmü olmadığını bilirlerdi." (Samiha Ayverdi)
  2. Yanında

YERİNDE

  1. [sıfat] İyi, yeterli
    • "Binbaşı, uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hayatını değiştirme kararımı yerinde bulması beni de memnun etti." (Cahit Uçuk)
  2. Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde
    • "Yerinde konuşmak."
  3. [zarf] Durumunda
    • "Sıkılacak ne var, doktor onun babası yerinde." (Memduh Şevket Esendal)

İÇİNDE

  1. [zarf] Süresince, zarfında
    • "Bu yarım saat içinde evde neler geçti?" (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Ortamında
    • "Dünya atom çağında, biz hâlâ medeniyet kavgası içindeyiz." (Falih Rıfkı Atay)
  3. ... ile dolu bir biçimde
    • "Yüzü kırışık içinde."

ZİNDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Dinç, canlı, diri, sağlam
    • "Gerçi bıyıkları kırlaşmış ise de vücudu zinde." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Seksen bir yaşında da olsa çalışmak insanı zinde tutuyor." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü