Sonunda inde olan 18 kelime var. İNDE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde inde olan kelimeler listesine ya da başında inde olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MUVACEHESİNDE
RADDELERİNDE
BALIKETİNDE, BERABERİNDE, MESABESİNDE, NİHAYETİNDE
ELİBELİNDE
SAYESİNDE
AKABİNDE, BEYNİNDE, NEZDİNDE, SAATİNDE, ÜZERİNDE, VAKTİNDE
İNDİNDE, YERİNDE
İÇİNDE
ZİNDE
D E N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
DENİ, DİNE
3 Harfli Kelimeler
DİN, EDİ, İDE
2 Harfli Kelimeler
DE, EN, İD, İN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUVACEHESİNDE
-
-
[zarf]
Bir durum karşısında
-
[zarf]
Bir durum karşısında
- RADDELERİNDE
-
-
[zarf]
Sularında
- "Ertesi sabah on iki raddelerinde kalkılır ve beyler iki buçuğa, üçe doğru işlerine giderlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[zarf]
Sularında
- BALIKETİNDE
-
-
[sıfat]
Ne şişman ne zayıf olan (kadın)
- "Bu, balıketinde, kumral ve genç bir hanımdı." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Ne şişman ne zayıf olan (kadın)
- NİHAYETİNDE
-
-
[zarf]
Sonunda
-
[zarf]
Sonunda
- MESABESİNDE
-
-
[zarf]
Yerinde, değerinde, hükmünde
- "Bu davetler, âdeta, diplomasi tarikatının ayinleri mesabesindedir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Yerinde, değerinde, hükmünde
- BERABERİNDE
-
-
[zarf]
Yanında
- "Beraberinde arkadaşını da getirdi."
-
[zarf]
Yanında
- ELİBELİNDE
-
-
[isim]
Halı ve kilimlere yapılan, ellerini beline koymuş insan figürünü andıran bir tür motif
-
[isim]
Halı ve kilimlere yapılan, ellerini beline koymuş insan figürünü andıran bir tür motif
- SAYESİNDE
-
-
[zarf]
Bir şeyden dolayı, sebebiyle, yardımıyla
- "Çocuk öğrenmişse, ne yapmışsa Ramazan'ın sayesinde yapmıştı." (Halide Edip Adıvar)
- "Sayende sayeban olduk İstanbul şehri / Sayende sebil olduk, aç kaldık, sefil olduk." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Bir şeyden dolayı, sebebiyle, yardımıyla
- SAATİNDE
-
-
[zarf]
Önceden belirlenen, düşünülen vakitte
-
[zarf]
Önceden belirlenen, düşünülen vakitte
- NEZDİNDE
-
-
[zarf]
Yanında, huzurunda, gözetiminde
-
[zarf]
Yanında, huzurunda, gözetiminde
- ÜZERİNDE
-
-
[zarf]
Üstünde
- "Donanan minareler sanki yolun üzerinde yakılan meşalelerdir." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Klasik yazarlarımızın yapıtları üzerinde durmak, hepimiz için bir görev." (Selim İleri)
- "Hasılı ne yaptı yaptı, elektrikli süpürge üzerinde kaldı." (Haldun Taner)
-
... ile ilgili, üzerine
- "Hacı Ömer'in hatırı için gecelerce başımı soğuk su ile ıslatarak kitaplar üzerinde çalıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Üstünde
- VAKTİNDE
-
-
[zarf]
Önceden belirlenen, düşünülen vakitte
- "Geceyi geçireceğimiz kaza merkezine vaktinde yetişmemiz şüpheye giriyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Önceden belirlenen, düşünülen vakitte
- BEYNİNDE
-
-
[zarf]
Arasında
- "Bu ölçüler halk lisanında döner, halk beyninde görüşülür." (Burhan Felek)
-
[zarf]
Arasında
- AKABİNDE
-
-
[zarf]
Arkasından, hemen arkadan, ardından, hemen ardından
- "Kulağı iki kesik tırnak kıskacına aldıktan sonra başı şiddetle sağa sola sarsar, akabinde yanaklarda patlayan iki şimşek alevi gözlerden çıkar." (Ahmet Rasim)
-
[zarf]
Arkasından, hemen arkadan, ardından, hemen ardından
- İNDİNDE
-
-
[zarf]
Bir kimseye göre
- "Onun indinde varlığın, dirliğin, bir kara mangır kadar dahi hükmü olmadığını bilirlerdi." (Samiha Ayverdi)
-
Yanında
-
[zarf]
Bir kimseye göre
- YERİNDE
-
-
[sıfat]
İyi, yeterli
- "Binbaşı, uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
- "Hayatını değiştirme kararımı yerinde bulması beni de memnun etti." (Cahit Uçuk)
-
Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde
- "Yerinde konuşmak."
-
[zarf]
Durumunda
- "Sıkılacak ne var, doktor onun babası yerinde." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
İyi, yeterli
- İÇİNDE
-
-
[zarf]
Süresince, zarfında
- "Bu yarım saat içinde evde neler geçti?" (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Ortamında
- "Dünya atom çağında, biz hâlâ medeniyet kavgası içindeyiz." (Falih Rıfkı Atay)
-
... ile dolu bir biçimde
- "Yüzü kırışık içinde."
-
[zarf]
Süresince, zarfında
- ZİNDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Dinç, canlı, diri, sağlam
- "Gerçi bıyıkları kırlaşmış ise de vücudu zinde." (Memduh Şevket Esendal)
- "Seksen bir yaşında da olsa çalışmak insanı zinde tutuyor." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Dinç, canlı, diri, sağlam