Sonunda in olan 8 harfli 49 kelime var. İN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde in olan kelimeler listesine ya da başında in olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜSEKKİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yatıştırıcı
-
[sıfat]
Yatıştırıcı
- YEDİEMİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birden çok kişi arasında hukuki durumu çekişmeli olan bir malın, çekişme sonuçlanıncaya kadar emanet olarak bırakıldığı kimse
-
[isim]
Birden çok kişi arasında hukuki durumu çekişmeli olan bir malın, çekişme sonuçlanıncaya kadar emanet olarak bırakıldığı kimse
- NAFTALİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Maden kömürü katranının kuru kuruya damıtılmasından elde edilen, özel kokulu, beyaz, 1,158 yoğunluğunda, 80 °C'de eriyen, 218 °C'de kaynayan, suda erimeyen, alkol, benzol ve eterde kolaylıkla eriyen, kumaş, elbise, halı vb.ni güve gibi zararlılardan korumakta kullanılan antiseptik bir hidrokarbon
-
[isim]
Maden kömürü katranının kuru kuruya damıtılmasından elde edilen, özel kokulu, beyaz, 1,158 yoğunluğunda, 80 °C'de eriyen, 218 °C'de kaynayan, suda erimeyen, alkol, benzol ve eterde kolaylıkla eriyen, kumaş, elbise, halı vb.ni güve gibi zararlılardan korumakta kullanılan antiseptik bir hidrokarbon
- MUHAMMİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Oranlayan, tahmin eden
-
[sıfat]
Oranlayan, tahmin eden
- ENDOKRİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İç salgı
-
[isim]
İç salgı
- PANGOLİN
- ...
- ŞAHNİŞİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Eski Türk mimarisinde odanın karşı ön cephesinde yer alan üç yanı pencereli çıkma, şahniş
- "Lüzumsuz yere cumbalar, şahnişinler, çıkıntılar yapılıyor." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Eski Türk mimarisinde odanın karşı ön cephesinde yer alan üç yanı pencereli çıkma, şahniş
- BOLVADİN
- ...
- MANDARİN
-
Kelime Kökeni : Portekizce
-
[isim]
Avrupalıların Çin devlet memurlarına verdikleri ad
-
[isim]
Avrupalıların Çin devlet memurlarına verdikleri ad
- NUSAYBİN
- ...
- ARJANTİN
-
-
[isim]
Büyük bira bardağı
-
[isim]
Büyük bira bardağı
- İSKARPİN
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Ökçeli, konçsuz ayakkabı
- "Ninenin iskarpinlerini çıplak ayaklarına giyerek sokağa fırladı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Ökçeli, konçsuz ayakkabı
- ORGANTİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Seyrek dokunmuş, ince, sert bir kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış
- "Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Seyrek dokunmuş, ince, sert bir kumaş
- GLİSERİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yağlı maddelerden, sabunlaştırma yoluyla çıkarılan renksiz, tatlı şurup kıvamındaki sıvı (CH2 OH-CHOH-CH2 OH)
-
[isim]
Yağlı maddelerden, sabunlaştırma yoluyla çıkarılan renksiz, tatlı şurup kıvamındaki sıvı (CH2 OH-CHOH-CH2 OH)
- KROMATİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hücre çekirdeğinde küçük tanecikler, düzensiz kitleler veya ağ biçiminde bulunan, soya çekim olaylarını sağlayan, bazı boyalarla hemen boyanabilen madde
-
[isim]
Hücre çekirdeğinde küçük tanecikler, düzensiz kitleler veya ağ biçiminde bulunan, soya çekim olaylarını sağlayan, bazı boyalarla hemen boyanabilen madde
- ŞİPŞİRİN
-
-
[sıfat]
Çok sevimli, çok şirin, cana yakın
-
[sıfat]
Çok sevimli, çok şirin, cana yakın
- YETİŞKİN
-
-
[sıfat]
Yetişmiş, olgunlaşmış
-
Evlenme çağına gelmiş (kız)
- "Hem de yetişkin, yosma bir kadın beni erkek yerine koymuştu." (Necati Cumalı)
-
Beden, ruh ve duygu bakımlarından olgunluğa erişmiş olan (kimse)
-
Gelişimin herhangi bir yönünde veya tümünde duraklama düzeyine erişmiş olan
-
[isim]
Kanunların belirttiği belli bir yaşı aşmış, toplumsal sorumluluklarını bilme durumunda olan genç
-
[sıfat]
Yetişmiş, olgunlaşmış
- GABARDİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sık dokunmuş bir tür ince yünlü veya pamuklu kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış
- "Yeşile çalan gabardin pardösüsünü kaptığı gibi fırladı." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Sık dokunmuş bir tür ince yünlü veya pamuklu kumaş
- MOLİBDİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Doğada ancak amorf durumunda bulunan, doğal molibden oksit
-
[isim]
Doğada ancak amorf durumunda bulunan, doğal molibden oksit
- LAVANTİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Lavanta çiçeğinin bir başka türü
-
[isim]
Lavanta çiçeğinin bir başka türü