Sonunda in olan 5 harfli 89 kelime var. İN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde in olan kelimeler listesine ya da başında in olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ERKİN
-
-
[sıfat]
Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest
-
[sıfat]
Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest
- ŞAHİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kartalgillerden, 50-55 cm uzunluğunda, Avrupa ve Asya'nın dağ, orman ve çalılıklarda yaşayan yırtıcı bir kuş (Buteo buteo)
-
[isim]
Kartalgillerden, 50-55 cm uzunluğunda, Avrupa ve Asya'nın dağ, orman ve çalılıklarda yaşayan yırtıcı bir kuş (Buteo buteo)
- GABİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alışverişte satın alınan mala ödenen karşılığın, malın değerinden çok fazla olması, alışverişte hile yapma
-
Edimler arasında açık oransızlık
-
[isim]
Alışverişte satın alınan mala ödenen karşılığın, malın değerinden çok fazla olması, alışverişte hile yapma
- SAKİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hareket etmeyen, kımıldamayan
-
Durgun, dingin
- "Mümkün olduğu kadar sakin olmaya çalışarak tekrar masasına döndü." (Haldun Taner)
-
Sessiz
- "Dinlenmek için otelimizden daha sakinini bulacağınızı ummam." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kimseyi rahatsız etmeyen, kızgınlık göstermeyen
-
Huysuzluğu, rahatsızlığı azalmış veya geçmiş
- "Sesi dinlediği müddetçe sakin ve uslu duruyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir yerde oturan
- "Sakinleri Müslümanlardan ibaret olan semtte, bakkal dükkânı, günün her saatinde dolup boşalır." (Samiha Ayverdi)
-
[sıfat]
Hareket etmeyen, kımıldamayan
- TAHİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öğütülmüş susamın koyu sıvı durumu
-
[isim]
Öğütülmüş susamın koyu sıvı durumu
- CENİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dölüt
-
[isim]
Dölüt
- ZİHİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bütünü
- "Zihnim boşaldıkça daha doğrusu rahat zamanlarımda Türkçenin güzelliklerini, orijinal cilvelerini düşünürüm." (Burhan Felek)
- "Nezihe ne yapıp yapmış, genç zabitin zihnine girmiş, bir hafta sonra, onunla nişanlanmış." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Günlerden beri bu düşünce, Anadolu'ya geçmek zihnini altüst ediyordu." (Samim Kocagöz)
- "Bu istifham, bozuk bir plak gibi bütün gün zihnini tırmaladı durdu." (Haldun Taner)
-
Bellek
- "Bu yavrucuğa bakarak hayalini zihnimde büyütmeye başladım." (Ömer Seyfettin)
- "Çünkü teyzesine, oğlanın son senelerinde zihni karışmasın diye dönünceye kadar hastalandığından hatta ölürse ölümünden bahsedilmemesini sıkı sıkı vasiyet etmişti." (Halide Edip Adıvar)
-
Anlayış, kavrayış
- "Zihni açık."
-
Bilinç, dimağ
-
[isim]
Canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bütünü
- SERİN
-
-
[sıfat]
Az soğuk, ılık ile soğuk arası
- "Dedelerimiz sıcakta serin tutan birtakım kürkler bulunduğunu bilirlerdi." (Refik Halit Karay)
-
Hoşa giden, hafif bir soğukluk veren
- "... kuşluk vaktinin sıcağına rağmen bina loş ve serin." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Az soğuk, ılık ile soğuk arası
- LİNİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hücre çekirdeğinde bulunan ve kromatin tanelerini taşıyan ağ biçimindeki ipliksi yapı
-
[isim]
Hücre çekirdeğinde bulunan ve kromatin tanelerini taşıyan ağ biçimindeki ipliksi yapı
- İÇKİN
-
-
[sıfat]
Varlığın içinde bulunan, varlığın yapısına karışmış olan, mündemiç
-
Yalnızca bilinçten olan, yalnızca bilinç içeriği olarak var olan, mündemiç
-
Deney içinde kalan, deneyi aşmayan
-
Dünya içinde, dünyada olan
-
[sıfat]
Varlığın içinde bulunan, varlığın yapısına karışmış olan, mündemiç
- CEBİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alın, yüz
-
[sıfat]
Korkak
- "Sonra dört yüz bu kadar milyon adam, hepsi cebin." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[isim]
Alın, yüz
- KAHİN
- ...
- HAŞİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sert, kırıcı, gönül kırıcı
- "Bu ağlamayacak kadar keskin, sert, haşin çocuk yüzü birdenbire bir yağmur gibi ağlamaya başladı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Sert, kırıcı, gönül kırıcı
- TEMİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Korkusunu giderme, inanç verme
- "Dünyada ondan başka kimseyi sevmeyeceğini bana bir kere daha temin etti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Sağlama, elde etme
- "Halkın büyük kısmı temizlik ihtiyacını şehrin içinden akan çamur renkli bir kanaldan temin ediyor." (Haldun Taner)
-
Gerçekleştirme
- "Evde huzuru temin annenin görevidir."
-
[isim]
Korkusunu giderme, inanç verme
- TELİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Lanet okuma, lanetleme, kargıma, kargış
-
[isim]
Lanet okuma, lanetleme, kargıma, kargış
- DEĞİN
-
-
[edat]
Bir işin, bir durumun sona erdiği zamanı veya yeri gösterir, kadar, dek
- "Kıyıdan bir alkış sesi geldi... Odanın güneşli duvarına değin." (Melih Cevdet Anday)
-
[edat]
Bir işin, bir durumun sona erdiği zamanı veya yeri gösterir, kadar, dek
- ERGİN
-
-
[sıfat]
Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş
- "Ergin yemiş. Ergin ekin."
-
Haklarını kendi kullanmak için yasanın gösterdiği yaşa gelmiş olan (kimse), reşit
- "Oğlunun bilgin, ergin, akıllı, uslu olmasını istiyordu." (Nezihe Araz)
-
[sıfat]
Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş
- EVSİN
-
-
[isim]
Avlanırken avcıların hayvanlardan gizlendiği yer
- "Avcılar evsinler yapmışlardı ağaçlıkların arasında ..." (Ayla Kutlu)
-
[isim]
Avlanırken avcıların hayvanlardan gizlendiği yer
- REHİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tutu
- "Hâlbuki yalının rehinde olduğunu pekâlâ işitmiştim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Beş lira için ananın saatini rehine koyduğunu unuttun mu?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Tutu
- PELİN
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Birleşikgillerden, yapraklarında ve öteki bölümlerinde çok acı, kokulu bir madde bulunan, hekimlikte kullanılan çok yıllık ve otsu bir bitki, pelin otu, acı pelin, akpelin (Artemisia absinthium)
-
[isim]
Birleşikgillerden, yapraklarında ve öteki bölümlerinde çok acı, kokulu bir madde bulunan, hekimlikte kullanılan çok yıllık ve otsu bir bitki, pelin otu, acı pelin, akpelin (Artemisia absinthium)