Başında in olan 8 harfli 40 kelime var. İn ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde in olan kelimeler listesine ya da sonu in ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında in bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İNEKLEME
-
-
[isim]
İneklemek işi
-
[isim]
İneklemek işi
- İNCELEME
-
-
[isim]
İncelemek işi, tetkik
-
Bir bilim veya sanat konusunu her yönüyle geniş biçimde açıklayan eser veya yazılı araştırma
- "İlk çalışmaları daha çok deneme ve inceleme türünde olmuş, bunları edebî hatıraları izlemiştir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
İncelemek işi, tetkik
- İNEKHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
İneklerin barındığı yer
-
[isim]
İneklerin barındığı yer
- İNSİRAFİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Bükünlü
-
Bükünlü
- İNDİRGEN
-
-
[sıfat]
Oksit durumundaki cisimlerin oksijenini alma veya daha düşük bir oksitleme derecesine indirme özelliği olan (madde)
-
[sıfat]
Oksit durumundaki cisimlerin oksijenini alma veya daha düşük bir oksitleme derecesine indirme özelliği olan (madde)
- İNTERNET
- ...
- İNANILMA
-
-
[isim]
İnanılmak işi
-
[isim]
İnanılmak işi
- İNTİFADA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Filistin halkının başkaldırısı
-
[isim]
Filistin halkının başkaldırısı
- İNOVATİF
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Yenileşimci
-
[isim]
Yenileşimci
- İNCİTMEK
-
-
[-i]
İncinmesine yol açmak
- "Sol ayağımı geçen gün biraz incitmiştim." (Aka Gündüz)
-
Kötü söz veya davranışla birini kırmak, üzmek
- "Bu gibi işlerin halkı incitmeyeceğini söylediler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
İncinmesine yol açmak
- İNLETMEK
-
-
[-i]
İnlemesine yol açmak
-
Çok eziyet vermek, eziyet çektirmek
-
[-i]
İnlemesine yol açmak
- İNCELMEK
-
-
[nsz]
İnce duruma gelmek
- "Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış." (Refik Halit Karay)
-
Zayıflamak
- "İstasyonda mavi gözleri solmuş, incelmiş bir nefer Hasan'ı karşıladı." (Halide Edip Adıvar)
-
Sıvı, koyu durumdan akışkan duruma gelmek, akışkanlığı artmak
-
Davranışları incelik kazanmak, kibarlaşmak
- "Avrupa görmüş, incelmiş bir delikanlıya kızların nasıl içi gitmesin." (Haldun Taner)
-
[nsz]
İnce duruma gelmek
- İNCELTİŞ
-
-
[isim]
İnceltme işi veya biçimi
-
[isim]
İnceltme işi veya biçimi
- İNTEGRAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Parçalardan oluşmuş bütün
-
Türevi bilinen fonksiyon
-
[isim]
Parçalardan oluşmuş bütün
- İNSAFSIZ
-
-
[sıfat]
İnsafı olmayan, vicdansız, imansız
- "Dünyanın en insafsız elleri sanki beni kırbaçlarla, sopalarla dövdüler." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
İnsafı olmayan, vicdansız, imansız
- İNŞAATÇI
-
-
[isim]
Yapı işlerini yöneten teknik görevli
-
Yapı ustası
-
[isim]
Yapı işlerini yöneten teknik görevli
- İNCİRLİK
-
-
[isim]
İncir yetiştirilen alan, incir bahçesi
-
İncir ağaçları çok olan yer
- "Tam öğle vakti incirlikte iğne atsanız düşecek yer kalmamıştı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
İncir yetiştirilen alan, incir bahçesi
- İNCİTİCİ
-
-
[sıfat]
İnciten, dokunaklı, gönül kırıcı (söz veya davranış)
-
[sıfat]
İnciten, dokunaklı, gönül kırıcı (söz veya davranış)
- İNDİRMEK
-
-
[-i]
Yüksekten, sarp ve kötü yerden veya yukarıdan aşağıya inmesini sağlamak
- "Zeynep'i o sel yatağından, yağdan kıl çeker gibi indirdi." (Yahya Kemal)
-
Bir taşıt veya binek hayvanından aşağıya almak
-
Fiyatını azaltmak, düşürmek
-
Hızla vurmak
- "Genç adamın başına son darbeyi indirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kapamak
- "Kepenkleri indirmek."
-
[nsz]
Yağmur, sis, birdenbire bastırmak
- "Haberlerle birlikte hızlı bir yağmur indirdi." (Necati Cumalı)
-
Kırmak, tahrip etmek
- "Göstericiler yapının camlarını indirmişler."
-
[-i]
Yüksekten, sarp ve kötü yerden veya yukarıdan aşağıya inmesini sağlamak
- İNCEKARA
- ...