Başında in olan 7 harfli 73 kelime var. İn ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde in olan kelimeler listesine ya da sonu in ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında in bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İNHİTAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çökme, gerileme, alçalma
- "Yükselmeyen düşer / Ya terakki ya inhitat." (Tevfik Fikret)
-
Güçten düşme, inginlik, yaşlanma
- "Evvelce pek meşhurken artık sesinin bozulmaya başladığı, inhitat zamanlarına geldiği söylenirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Çökme, gerileme, alçalma
- İNANSIZ
-
-
[sıfat]
İnanı olmayan, imansız
-
[sıfat]
İnanı olmayan, imansız
- İNAKSAL
-
-
[sıfat]
Dogmatik
-
[sıfat]
Dogmatik
- İNTİKAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
- "Sonra bahis yine sempati meselesine intikal etti." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Anlama, kavrama
- "Onu son gördüğümde de öyle yaptım. İntikali yerinde idi. Güldü. O da bana birkaç fıkra anlattı." (Haldun Taner)
-
Miras olarak babadan çocuğuna kalma
-
Öteleme
-
Geçişim
-
[isim]
Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
- İNCİTİŞ
-
-
[isim]
İncitme işi veya biçimi
-
[isim]
İncitme işi veya biçimi
- İNTİZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düzenli, düzgün olma
- "Kahve kalbini kuvvetlendirir, intizama sokar." (Refik Halit Karay)
-
Düzen, çekidüzen
-
[isim]
Düzenli, düzgün olma
- İNSANLI
-
-
[sıfat]
Çevresinde, içinde insan bulunan
-
[sıfat]
Çevresinde, içinde insan bulunan
- İNEBOLU
- ...
- İNSİCAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düzgünlük, tutarlık, bağdaşım
-
Tutarlık
-
[isim]
Düzgünlük, tutarlık, bağdaşım
- İNFİRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Topluluktan ayrı durma
-
[isim]
Topluluktan ayrı durma
- İNFAZCI
-
-
[isim]
Öldürme veya cezalandırma işini yapan kimse
-
[isim]
Öldürme veya cezalandırma işini yapan kimse
- İNDİYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 49, atom ağırlığı 114,8 olan, gümüş parlaklığında, kurşundan daha kolay ezilen yumuşak bir element (simgesi In)
-
[isim]
Atom numarası 49, atom ağırlığı 114,8 olan, gümüş parlaklığında, kurşundan daha kolay ezilen yumuşak bir element (simgesi In)
- İNTİBAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama
- "Acemi gelin yeni hayata intibak edebilmek için roman okurdu." (Aka Gündüz)
-
İki şeyin ölçülerinin birbirini tutması
-
[isim]
Çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama
- İNSİYAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçgüdü
- "Çok geçmeden haber çıkacağını kadınlık insiyakiyle derhâl sezmişti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
İçgüdü
- İNKARCI
- ...
- İNDİRME
-
-
[isim]
İndirmek işi
-
[isim]
İndirmek işi
- İNSANSI
-
-
[sıfat]
İnsana benzeyen, insanı andıran, antropoit
-
[sıfat]
İnsana benzeyen, insanı andıran, antropoit
- İNCİZAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çekme, çekilme
-
Cazibeye tutulma, ilgi duyma
- "Kâtibe karşı incizabı, halk türkülerine bile geçti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Çekme, çekilme
- İNKIRAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Batma, dağılma, çöküş, yok olma, son bulma
- "Taksim, hicret ve inkırazla harp arasında bırakıldık." (Falih Rıfkı Atay)
- "O zaman da bozgun ve inkıraz geldi, çattı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Batma, dağılma, çöküş, yok olma, son bulma
- İNSANCA
-
-
[sıfat]
İnsana yakışan, insana özgü olan, insanla ilgili
-
[zarf]
İnsana yakışır biçimde
- "İnsana insanca muamele etmek, Türk geleneğinde bir fevkaladelik sayılmazdı." (Samiha Ayverdi)
-
[zarf]
İnsan bakımından
- "İnsanca kayıp yok."
-
[sıfat]
İnsana yakışan, insana özgü olan, insanla ilgili