Sonunda il olan 5 harfli 77 kelime var. İL ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde il olan kelimeler listesine ya da başında il olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karanın deniz, göl, ırmak boyunca uzanan bölümü, kıyı, yaka, yalı
- "Bir gün, adanın sahilinde, bir soğan yüklü kayık gelip demirledi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Karanın deniz, göl, ırmak boyunca uzanan bölümü, kıyı, yaka, yalı
- SİTİL
-
-
[isim]
Büyük bakraç, su kovası
-
[isim]
Büyük bakraç, su kovası
- NESİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuşak
- "Bu nesil öyle zamanlar geçirdi ki doğduğuna lanet etti." (Falih Rıfkı Atay)
- "Oralarda nesli tükenmiş sandığımız âşıklar, halkı coşturmak için ozanların kopuzlarını çalıyorlar." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Hayvanlarda döl
-
[isim]
Kuşak
- MİTİL
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İçine yün, pamuk vb. doldurulan beyaz yastık veya yorgan kılıfı
-
İki yüzü beyaz kapsız yorgan
-
[isim]
İçine yün, pamuk vb. doldurulan beyaz yastık veya yorgan kılıfı
- SİĞİL
-
-
[isim]
Deride, özellikle ellerde oluşan zararsız, pürtüklü küçük ur
-
[isim]
Deride, özellikle ellerde oluşan zararsız, pürtüklü küçük ur
- GORİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Afrika'nın Ekvator bölgesinde ormanlarda yaşayan, iri ve güçlü bir maymun türü (Gorilla gorilla)
-
Koruyucu
-
[isim]
Afrika'nın Ekvator bölgesinde ormanlarda yaşayan, iri ve güçlü bir maymun türü (Gorilla gorilla)
- KATİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsan öldüren kimse, cani
- "Cinayet mahallinde bıraktığı kâğıtlar sayesinde katilin kim olduğu anlaşılmıştır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Öldürücü, ölüme neden olan
- "Katil kurşun."
-
[isim]
İnsan öldüren kimse, cani
- KAHİL
- ...
- CEHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilgisizlik, bilmezlik
- "Bütün inadı ve bütün kuvveti cehlinden geliyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bilgisizlik, bilmezlik
- İKLİL
- ...
- KABİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olabilir, mümkün
- "Ben onu bir göreyim, dedi, kabil mi?" (Peyami Safa)
- "Şu sırta kadar çıkmazsak kabil değil, faciayı tamamıyla göremezsiniz, diyor." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Olabilir, mümkün
- FOSİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Geçmiş yer bilimi zamanlarına ilişkin hayvanların ve bitkilerin, yer kabuğu kayaçları içindeki kalıntıları veya izleri, müstehase, taşıl
-
Düşünce, yaşayış biçimi vb. bakımlardan çağın gerisinde kalmış kimse
-
[isim]
Geçmiş yer bilimi zamanlarına ilişkin hayvanların ve bitkilerin, yer kabuğu kayaçları içindeki kalıntıları veya izleri, müstehase, taşıl
- VEKİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
-
Milletvekili
-
Bakan
- "Hanın avlusundan sokağa vekil ve sefir otomobillerine taş çıkartacak bir lüks otomobil yürüdü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
- NAKİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım
-
Göç, taşınma
- "İşte, nakil masrafı da avucumda, diyerek otuz lirayı saydı." (Sermet Muhtar Alus)
-
Anlatma, söyleme, hikâye etme
-
Bir görevden başka bir göreve atanma, tayin
-
Yazı veya resmin aynısını başka bir şeyin üzerine yapma, kopya etme
-
Başka dilden bir eseri kendi diline çevirme, tercüme etme
-
[isim]
Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım
- FİTİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş veya dokunmuş pamuktan yapılan genellikle yağ çekici madde
- "Lambanın fitili biraz daha açılmış." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Derin yaraların tedavisinde, yara içine salınan steril gazlı bez şeridi
- "Fitiller işliyor azgın yarada." (Halk türküsü)
-
Anüse konulan donmuş yağ kıvamında ve koni biçiminde ilaç
-
Eskiden topları ve şimdi lağımları ateşlemekte kullanılan kaytan biçiminde tutuşturucu madde
-
Kumaşın altına kaytan biçiminde bükülmüş bir şey koyup üstten dikerek yapılan kabartma yol
-
Koltuk, sandalye vb. oturulan eşyanın yapımında dikiş veya çivileri gizlemekte kullanılan şerit
-
Yollu bir biçimde dokunmuş kumaş
-
Elli kâğıtla oynanan ve en az sayısı olanın kazanması kuralına dayanan bir iskambil oyunu
- "... fitil oynarken kâğıtları bir müddet masaya bırakır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
0,0125 g olan ağırlık ölçü birimi
-
[isim]
Lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş veya dokunmuş pamuktan yapılan genellikle yağ çekici madde
- KAVİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Söz
- "Babamın kavline göre, bu adam bütün Manisa halkını iki büyük afetten kurtarmış." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Sözleşme, anlaşma
- "Kavlimiz böyle mi idi?"
- "Ey güzel seninle bir kavledelim / Bu kavlin üstüne dönmemesine." (Halk türküsü)
-
[isim]
Söz
- ETÇİL
-
-
[sıfat]
Etobur
-
[sıfat]
Etobur
- TEKİL
-
-
[isim]
Teklik: Çocuk, ev, geldim, geldin gibi
-
[isim]
Teklik: Çocuk, ev, geldim, geldin gibi
- CAHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Öğrenim görmemiş, okumamış
- "Bu maskara sosyete bana cahil diye bakar." (Halide Edip Adıvar)
- "Bu konularda yeni kuşağın yanında her zaman cahil kalmaya mahkûmuz." (Haldun Taner)
-
Bilgisiz
-
Belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan
- "Bu doktorun karşısında cahil, aptal oluyorum." (Memduh Şevket Esendal)
-
Deneysiz, genç, toy (delikanlı veya kız)
- "Esasta batıl itikatlara inanmış cahil bir kızcağızdı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Öğrenim görmemiş, okumamış
- SEKİL
-
-
[isim]
At, eşek ve sığırların ayaklarında bileğe veya dize kadar çıkan beyazlık, seki (II)
-
[isim]
At, eşek ve sığırların ayaklarında bileğe veya dize kadar çıkan beyazlık, seki (II)