Başında il olan 8 harfli 28 kelime var. İl ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde il olan kelimeler listesine ya da sonu il ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında il bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İLİŞKİLİ
-
-
[sıfat]
İlişkisi olan
-
[sıfat]
İlişkisi olan
- İLERLEME
-
-
[isim]
İlerlemek işi
-
Terfi, terakki
- "Hâkim ve savcıların ... meslekte ilerlemeleri ... kanunla düzenlenir." (Anayasa)
-
Daha iyi, daha yetkin, daha değerli, daha yüksek bir duruma doğru basamak basamak oluşan gelişme, terakki
-
[isim]
İlerlemek işi
- İLKBAHAR
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Kuzey yarım kürede mart, nisan ve mayıs aylarını içine alan, 21 Mart-22 Haziran arası zaman aralığı, ilkyaz, bahar
-
[isim]
Kuzey yarım kürede mart, nisan ve mayıs aylarını içine alan, 21 Mart-22 Haziran arası zaman aralığı, ilkyaz, bahar
- İLAHİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanrı bilimi
-
[isim]
Tanrı bilimi
- İLKELLİK
-
-
[isim]
İlkel olma durumu, iptidailik
-
[isim]
İlkel olma durumu, iptidailik
- İLTİSAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bitişken
-
[sıfat]
Bitişken
- İLAVETEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Ek olarak, ek yoluyla, ekleyerek
-
[zarf]
Ek olarak, ek yoluyla, ekleyerek
- İLTİHABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İltihapla ilgili
-
İltihabı olan, yangılı, iltihaplı
-
[sıfat]
İltihapla ilgili
- İLLÜZYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Göz bağı
-
[isim]
Göz bağı
- İLTİZAMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İsteyerek, bilerek yapılan
-
[sıfat]
İsteyerek, bilerek yapılan
- İLMİKSİZ
-
-
[sıfat]
Kolay çözülemeyen biçimde düğümlenmiş
-
İlmiği olmayan
-
[sıfat]
Kolay çözülemeyen biçimde düğümlenmiş
- İLİKLEME
-
-
[isim]
İliklemek işi
-
[isim]
İliklemek işi
- İLETİŞİM
-
-
[isim]
Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon
- "Falih Rıfkı Atay da düşünen ve iyi iletişim kuran bir insandı." (Refik Erduran)
-
Telefon, telgraf, televizyon, radyo vb. araçlardan yararlanarak yürütülen bilgi alışverişi, bildirişim, haberleşme, muhabere, komünikasyon
- "Basın mensupları bağlı oldukları yayın kuruluşları ile iletişim hâlindeydiler." (Nazlı Eray)
-
[isim]
Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon
- İLAÇLAMA
-
-
[isim]
İlaçlamak işi
-
[isim]
İlaçlamak işi
- İLANIAŞK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşı cinse aşkını bildirme işi
-
[isim]
Karşı cinse aşkını bildirme işi
- İLİŞİLME
-
-
[isim]
İlişilmek işi
-
[isim]
İlişilmek işi
- İLELEBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sonsuza değin, sürgit
- "Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir." (Atatürk)
-
[zarf]
Sonsuza değin, sürgit
- İLLALLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
Usanç ve bezginlik anlatan bir söz
- "İllallah, yeter artık!"
-
[ünlem]
Usanç ve bezginlik anlatan bir söz
- İLETİŞME
-
-
[isim]
İletişmek işi veya durumu
-
[isim]
İletişmek işi veya durumu
- İLİNTİLİ
-
-
[sıfat]
İlgisi, ilişkisi, bağı, ilintisi olan
- "Bizi biz yapan koşullar ve verilerle ilintiliydi." (Selim İleri)
-
[sıfat]
İlgisi, ilişkisi, bağı, ilintisi olan