Başında il olan 6 harfli 31 kelime var. İl ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde il olan kelimeler listesine ya da sonu il ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında il bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İLGİLİ
-
-
[sıfat]
İlgilenmiş olan, ilgisi bulunan, alakalı, alakadar, müteallik
- "Tütün piyasası ile ilgili hesapların bir ucu, yine elindeydi." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
İlgilenmiş olan, ilgisi bulunan, alakalı, alakadar, müteallik
- İLENİŞ
-
-
[isim]
İlenme işi veya biçimi
-
[isim]
İlenme işi veya biçimi
- İLİKÇİ
-
-
[isim]
İlik açan kimse
-
[isim]
İlik açan kimse
- İLİKSİ
-
-
[sıfat]
İliği andıran, iliğe benzeyen, ilik gibi
-
[sıfat]
İliği andıran, iliğe benzeyen, ilik gibi
- İLİNTİ
-
-
[isim]
İki şey arasında ilgi, ilişki
-
İnsanlar arasındaki bağ
- "Cemal Sahir'le aktör-seyirci ilişkisinin dışında bir ailevi ilintimiz de oldu." (Haldun Taner)
-
İç sıkıntısı
-
Seyrek dikiş, teyel
-
[isim]
İki şey arasında ilgi, ilişki
- İLİŞİK
-
-
[sıfat]
İliştirilmiş, eklenmiş, bağlanmış, merbut
- "Dilekçeye ilişik olarak sunulan belge..."
- "Onunla hiçbir ilişiğim kalmadı."
-
Bir şeyle ilgili, ilişkin, ait
- "Listelere ilişik açıklama, sabaha karşı aldığı bir telgraf kadar şaşırtıcıydı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
İlgi, bağlılık, ilişki, münasebet
- "Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir..." (Anayasa)
-
[isim]
Ek
- "Ayrıntılar ilişikte yazılıdır."
-
[sıfat]
İliştirilmiş, eklenmiş, bağlanmış, merbut
- İLTİCA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güvenilir bir yere sığınma, sığınma
- "Kovalıyorlarmış, kaçmış, saklanmak için saraya iltica etmek istemiş." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Güvenilir bir yere sığınma, sığınma
- İLİŞKİ
-
-
[isim]
İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas
- "Arkadaşlık ve dostluk şeklinde bile bir ilişki aramadığını kesinlikle anlatacaktı." (Halide Edip Adıvar)
-
Bağlantı, temas
- "Kar yağınca köylerle ilişki kesildi."
-
[isim]
İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas
- İLKECİ
-
-
[isim]
İlkelerine bağlı kimse
-
[isim]
İlkelerine bağlı kimse
- İLMİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Din işleriyle uğraşan hocalar sınıfı
- "İlmiyeden bir zat."
-
Din işleriyle uğraşanların mesleği
-
[isim]
Din işleriyle uğraşan hocalar sınıfı
- İLKTEN
-
-
[zarf]
İlk önce
-
[zarf]
İlk önce
- İLİŞME
-
-
[isim]
İlişmek işi
-
[isim]
İlişmek işi
- İLANEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Duyuru yoluyla
-
[zarf]
Duyuru yoluyla
- İLETİŞ
-
-
[isim]
İletme işi veya biçimi
-
[isim]
İletme işi veya biçimi
- İLÇELİ
- ...
- İLAÇLI
-
-
[sıfat]
İçinde ilaç bulunan
-
İlaçlanmış
-
[sıfat]
İçinde ilaç bulunan
- İLENME
-
-
[isim]
Beddua
-
[isim]
Beddua
- İLETKİ
-
-
[isim]
Bir açıyı ölçmeye ve başka bir yerde aynı açıyı çizmeye yarayan, yarım çember biçimindeki araç, açıölçer, mastara, minkale
-
[isim]
Bir açıyı ölçmeye ve başka bir yerde aynı açıyı çizmeye yarayan, yarım çember biçimindeki araç, açıölçer, mastara, minkale
- İLKGÜZ
-
-
[isim]
Eylül
-
[isim]
Eylül
- İLKLİK
- ...