Sonunda ik olan 6 harfli 175 kelime var. İK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ik olan kelimeler listesine ya da başında ik olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
Kİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ERİYİK
-
-
[isim]
İçindeki katı bir madde erimiş bulunan sıvı, mahlul
-
[isim]
İçindeki katı bir madde erimiş bulunan sıvı, mahlul
- KLORİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Klorik asit
-
[isim]
Klorik asit
- YEMLİK
-
-
[isim]
Hayvanlara yem verilen yer veya kap
- "Bir avuç arpa fazla atar yemliğine, bir kamçı eksik vurur." (Abbas Sayar )
-
[sıfat]
Yem için ayrılan
- "Yemlik ot."
-
Rüşvet, arpalık
-
Karşılıksız geçim sağlanan yer veya kimse
-
Kumarda kandırılıp parası alınan kimse
-
[isim]
Hayvanlara yem verilen yer veya kap
- İBİBİK
-
-
[isim]
Çavuş kuşu
- "Kara gözlüm efkârlanma gül gayri / İbibikler öter ötmez ordayım." (Bekir Sıtkı Erdoğan)
-
[isim]
Çavuş kuşu
- ÖKELİK
-
-
[isim]
Öke olma durumu
-
[isim]
Öke olma durumu
- SİSMİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Depremle ilgili
- "Sismik araştırmalar."
-
[sıfat]
Depremle ilgili
- ÇİTMİK
-
-
[isim]
Üzüm salkımının küçük dalı
-
[sıfat]
Çimdik
- "Bir çitmik biber."
-
[isim]
Üzüm salkımının küçük dalı
- PENCİK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Asker yetiştirilmek için savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemi oğlanı adayı
-
Asker yetiştirilmek üzere verilen beşte bir askerden sonra esir sahibinde kalan beşte dört oranındaki esir için alınan vergi
-
Gümrük idaresi tarafından belirli bir vergi karşılığında köle sahibine verilen sahiplik hakkını gösteren senet
-
[isim]
Asker yetiştirilmek için savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemi oğlanı adayı
- GEZLİK
-
-
[isim]
Eğri kılıçların ağız bölümü
-
[isim]
Eğri kılıçların ağız bölümü
- TASDİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğrulama
- "Bütün kadınlar da bu iki şahidi tasdik ettiler." (Aka Gündüz)
-
Onay, onaylama
-
[isim]
Doğrulama
- ÜTOPİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Ütopyaya dayanan, ütopya ile ilgili
-
[sıfat]
Ütopyaya dayanan, ütopya ile ilgili
- DANDİK
-
-
[sıfat]
Düşük nitelikli
-
Düzmece
-
[sıfat]
Düşük nitelikli
- MOZAİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Türlü renklerde, küçük küp biçiminde mermer, taş veya pişmiş toprak parçalarının yan yana getirilmesiyle yapılan resim ve bezeme işi
-
Bu iş için kullanılan mermer parçaları
-
Tatlı bisküvi parçalarıyla yapılan kakaolu pasta
-
İnce kum, çimento ve küçük mermer parçalarından oluşan karışımla döşeme sıvası
-
[sıfat]
Bu sıvayla yapılan (döşeme, merdiven vb.)
-
Değişik dillere ve kültürlere sahip insan topluluğu
- "Adları bize kadar gelenlerin bünyelerine dikkat edilirse gerçekten acayip bir mozaik elde edilir." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Türlü renklerde, küçük küp biçiminde mermer, taş veya pişmiş toprak parçalarının yan yana getirilmesiyle yapılan resim ve bezeme işi
- ŞİŞLİK
-
-
[isim]
Şiş (I)
- "Bileğinde şişlik kalmamışsa da daha ağrısı varmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Şiş (II) olmaya elverişli
- "Şişlik et."
-
[isim]
Şiş (I)
- DİMDİK
-
-
[sıfat]
Çok dik
- "Pencerenin önünde, sırtı odaya dönük olarak dimdik durdu." (Tarık Buğra)
-
Sağlıklı, zinde
- "Müsteşar dimdik, sert adımlar atıyor." (Peyami Safa)
- "Onun nasıl hiç sarsılmadan dimdik durduğunu gördüm." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Sıkıntıları karşılayacak durumda olan, baş eğmeyen, metin
-
[zarf]
Çok dik bir biçimde
-
[zarf]
Sağa sola sapmadan, dosdoğru
- "Çevik adımlarla dimdik yürüyen, uzun boylu, yakışıklı, varlıklı bir adam." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Kaskatı, çok sertleşmiş olarak
-
Dikkatli, ısrarlı (bakış)
-
[sıfat]
Çok dik
- İYELİK
-
-
[isim]
Kendisinin olan bir şeyi yasa çerçevesi içinde istediği gibi kullanabilme hakkını taşıma durumu, sahiplik, mülkiyet
-
[isim]
Kendisinin olan bir şeyi yasa çerçevesi içinde istediği gibi kullanabilme hakkını taşıma durumu, sahiplik, mülkiyet
- ŞİİLİK
- ...
- PRATİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Uygulamalı
-
Kolaylıkla uygulanabilir, kullanışlı
- "Çok görmüş halk adamlarına mahsus pratik bir zekâsı vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir şeyi yapma yöntemi veya biçimi, teamül
-
[isim]
Bir sanat ve bilim dalının ilkelerinin, kurallarının uygulanışı, kılgı, uygulama, tatbik, ameliye
-
Uygulamalı
- BİLDİK
-
-
Tanıdık (kimse veya şey)
- "İstanbullu bir bildikte misafirim." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hâlbuki ayrılık acısına ve ayrılık seslerine, bildik çıkmaklığım gerekti." (Refik Halit Karay)
-
Tanıdık (kimse veya şey)
- AHİLİK
-
-
[isim]
Cömertlik
-
[isim]
Cömertlik